36. BÖLÜM

736 39 0
                                    

Kızlar Berrinin hayat hikayesinden sonra biraz daha birlikte kalıp daha sonra odalarına dağılmıştı. Buse odasına girip yatağına yatacağı zaman gelen mesajla telefonunu eline aldı. "İyi geceler ufaklık" Buse Aybarstan gelen mesajı direk silerken kırılmış kalbinin varlığını yeniden hissetti. Oysaki yeni unutmuştu. İçi daralıp kalbi sıkışırken dolan gözlerini yumdu. Hala Ondan nasıl bu sırrı sakladığına anlam veremiyordu. Yatağa uzanıp yastığı yüzüne bastırırken sessizce ağladı. Burda kalamazdı. Şu anda istediği şey Aybarsı görmemekti. Bu yüzden bir karar aldı. Yarın Berrini ikna edip yurt dışına çıkacaktı. En azından bir müddet yalnız kalıp bunları sindirmesi gerekiyordu.

Sabah gün ışıkları odalara yeni doğarken aşağıdan gelen tıngırtılar eşliğinde Berrin hızla yatakta doğruldu. Neler olduğunu anlamayıp uyku sersemi bir halde merdivenlere yönelirken aşağıdan gelen fısıldamalara kulak verdi. Bu ses Berrine oldukça tanıdık gelirken sessiz bir şekilde "ses yapmayı kes aptal. Berrini uyandıracaksın" diyordu. Berrin odasından çıkmadan almayı ihmal etmediği bıçağını önde tutarken merdivenlerden inip konuşanlara baktı. Elif Kıvançla salonda durmuş tartışırken Berrin sinirle elindeki bıçağı ikisinin ortasından geçecek şekilde fırlattı. Elif ile Kıvanç korkarak yerinden sıçramış ve Berrine dönmüşlerdi. Berrin uykusundan korkuyla uyandırıldığından öfkeyle Elife bakıyordu. Elif dudaklarını büzüp Berrine bakarken aynı zamanda sinirle Kıvança da vurmuştu. Kıvanç ne yapacağını bilememiş halde Berrine bakarken "ben şey için gelmiştim eee.... Şey" Berrin gözlerini devirerek "bir tane akıllı yok etrafımda" diyerek arkasını döndü. Kıvanç sessizce Elife bakarken "bir şey demedi" dedi. Elif Kıvanca dönüp "çok aptalsın. Ben hangi aptal cesareti ile sana kapıyı açtım ki" diyerek yanından ayrıldı. Salonda yalnız kalan Kıvanç ne yapacağını bilemez halde koltuğa oturdu. Daha sonra rahatsız olarak evden gitme kararı aldı.

Berrin saate bakıp bakıp söylenirken yeniden yatağına geri döndü. Elif Berrinin arkasından onun odasına girerken "Berrin..?"dedi. Berrin gözlerini kapatıp uyumaya çalışırken "sonra açıklama yaparsın" dedi. Elif Berrinin yanına gidip yatağa otururken "Kıvanç sabahın köründe beni aradı ve kapıda olduğunu söyledi. Aşağı inip kapıyı açtığımda Bartuyla önemli bir konu hakkında konuşmak istediğini ve bekleyemeyeceğini söyledi." demesiyle Berrin anında Elife döndü. "O aptalın abimle ne işi olur? Ayrıca niye beni değil seni arıyor?" dedi. Elif "Bartuyla ne işi olur bilmiyorum ama senden korktuğu belli" derken Berrin önce gülmüş daha sonra rahatsız bir şekilde Elife bakmıştı.

"Bu nasıl bir güne başlangıç. İçime kurt düşürdün Elif. Nasıl uyuyacağım şimdi" dedi. Elif omuzlarını silkerek Berrinin kucağına kafasını koyarak rahat bir hal aldı. Berrin gözlerini devirip kucağından onu atarken "madem ben uyuyamıyorum. Kimse uyuyamaz" demiş ve odasında bulunan taşınabilir hoparlörü alarak koridora çıkmıştı. Berrin Elife bakıp istek parçan var mı? demesiyle Elif hızla yanına gelip -siren sesi- açıp gülerek olacakları düşündü. Berrin sesi son sese ayarlayıp çalmasına başlarken korkmuş ve talaşla odalarından çıkan Buse ve Selinay karşısında kahkaha atarak yere yattı. Buse ve Selinay uykularından siren sesiyle uyandırılıp korkutulduklarından beyinleri yaşanan şeyleri geç algılamıştı. Daha sonra ikili kahkaha atarak yere yatan Elif ve Berrine öfkeyle bakmaya başlamışlardı.

Buse "yaşınız kaç acaba? 0-3 yaş gurubu her halde. Yaşadığımız şeylere bak "diyerek söylene söylene yanlarından geçti. Berrin hala gülmeye devam ederken kendini susturmuştu ki deli gibi gülmeye devam eden Elifle yeniden gülmeye başladı. Selinay gözlerini devirip "gerçekten siz manyaksınız" diyerek aşağı inmiş Busenin arkasından hızla ilerlemişti. Elif ile Berrin bir müddet daha güldükten sonra birbirlerine tutunarak ayağa kalkmış ve yavaş bir şekilde aşağı inmeye başlamışlardı. Kahvaltıyla oturan Buse ve Selinay masaya yaklaşan Berrinleri umursamadan kahvaltılarını etmeye devam etti. Buse ağzına attığı lokmadan sonra masaya oturan Berrine dönüp "ben akşam bir karar aldım Berrin ve bana destek olacağını düşünüyorum." dedi. Berrin merakla Buseye dönerken Buse devam etti.

"Ben bu süreçte kafamı dinlemek adına yurt dışına çıkmak istiyorum. Aybarsa da kendime de ve özellikle ilişkimize de zaman tanımak istiyorum" dedi. Berrin gözlerini kısarken "bu kararından emin misin Buse?" Dedi. Buse başıyla onaylarken "tamam. Ben abimle konuşurum" diyen Berrine karşı Buse rahat bir şekilde gülümseyerek ona baktı. Berrin hızla ekledi "ama abim bu kararın için seninle önce konuşmak daha sonra nutuk vermek ister haberin olsun" dedi. Buse başıyla onaylayıp " ben bunu hallederim" dedi. Berrin omuzlarını silkerken "ben dedim bundan sonrası sende." Kahvaltıya odaklanıp karnını doyururken Buse de düşüncelere dalmış kahvaltı ediyordu. İçine kurt düşmüş Selinay Buseye dönüp "Buse... Şey bende senle gelsem sorun olur mu..? Hayır dersen anlarım" Buse başını kaldırıp Selinaya baktı. Berrin garip bir yüz ifadesiyle Buseye dönerken "Selinayla gitmeyi düşünüyorsun herhalde? Aksi halde yurt dışında tanıdığın olmadan çok zor!" Dedi. Buse Berrine onay verirken "tabi ki Selinayla gideceğim. Sen niye kendini benden soyutlaştırdın?" Dedi, Buse Selinaya bakarken. Selinay tebessüm ederken "ne bileyim ben... Sonuçta abim senin sevgilin ve... Belki beni görmek istemezsin dedim" Buse kaşlarını çatarken "hayır saçmalama. Sen benim görümcemden önce en yakın arkadaşımsın" dedi.

Selinay rahat bir nefes alırken Berrin rahatını bozacak kelimleri söyledi. "Yalnız ben senin abinlerle konuşamam Selinay. Aybarsa postayı koydum ve Mirzayla tartışmakta istemiyorum hele Yamaçla karşılaşmak bile istemiyorum." dedi. Selinay başıyla onaylarken "sorun yok. Onların fikrine ihtiyacım yok. Sadece senin başına toplanmasınlar diye eski usul mektup yazar sana veririm. Sende onlara verirsin. Olur mu?" Berrin tamam sen nasıl istersen dedi. Keyifle kahvaltı yaptıklarının sonunda hepsi salona geçmişti. Elif merakla Buseye dönüp "peki gitmek istediğiniz yer neresi?" dedi. Buse düşünmeye başlarken Berrin onlardan önce cevap verdi. "Bana sorarsanız Roma derim. Abimin orda yaptığı anlaşmalar var. Yani orda rahat edersiniz." dedi. Buse Berrine dönerken "iyide orda kolay bulunuruz" demesiyle Berrin "hayır. Unutma Buse! Herkes gözünün önündekini göremez. Kimse oraya gideceğinizi düşünmez. Çünkü onlarda orda kolay bulunursunuz diye düşünür" dedi. Selinay gülümseyerek "bana uyar. Her zaman orayı merak etmiştim" dedi. Buse de gülümserken "o zaman Romaya" dedi. Elif diz üstü bilgisayarı kucağına alıp biletleri ayarlarken başka birinin hesabıyla parayı ödedi. Berrin gülerken Elif "ne var. Zaten bize borcu vardı" dedi. Berrin bu sefer kahkaha attı. Elif gözlerini devirirken "akşam sekizde uçağınız var. Bavullarınızı hazırlasanız iyi olur." Buse ve Selinay hızla ayaklanırken Elif Berrine dönüp "bizde böyle bir kaçamak mı yapsak? Uzun zaman oldu seninle tatil yapmayalı" Berrin gözlerini kısıp gülümserken "aslında çok iyi olur ama Arslan...?" Elif gözlerini yumup derin nefes alırken "onu halletmemiz gerek. Yoksa bizi ve kızları tehlikeye sokar." Berrin başıyla onaylarken "o zaman ona izah edelim." Elif korkuyla Berrine dönerken "senin izah etmen çok farklı. Onu öldürmek üzerine gidip, kendine aşık ederek döndün Berrin" Berrin gülerken "bu sefer farklı olacak. Sen biletleri ve kalacak yeri ayarla. Arslan ve erkekler bende" Elif ayaklanan Berrinin arkasından elini saçından geçirerek "ayvayı yedik" dedi. 

kürkçü dükkanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin