25. BÖLÜM

1.3K 43 0
                                    

Yazardan

Etrafta volta atan berrin kanepede öne doğru eğilmiş ve başını ellerinin arasına almış mirzaya bakıp bakıp öfkeyle bir ileri bir geri hareket ediyordu. Neden beni kaçırmıştı diye düşüne düşüne daha da sinirlenirken mirzanın karşısına geçti. Onunla konuşmak istiyordu ama duygusal yönden çöküş yaşadığı mirzanın her halinden belliydi. Bu yüzden sadece ona bakmakla yetiniyor öfkesini içinde yaşıyordu. Mirzayı teselli etmeye hiç niyeti yoktu. Mirza ise kardeşinin onu değilde nasıl başka bir erkeği seçmiş olmasının verdiği hüzünle düşüncelere dalmıştı. Yaptığı kıskançlığın saçmalığının farkındaydı. Şimdiye kadar selinayın bir tane bile olayında hiç kıskanmamış aksine destek olup arkasında durduğunu belli ederken şimdi neden böyle bir şey yaptığını kendi bile çözemiyordu. Kardeşiyle kendisini ayırdığınında farkındaydı. Ama artık ne durumu düzeltecek nede geri adım atacak durumda değildi. Her şey için çok geç kalmıştı. Yanına oturan berrini yeni fark edip düşüncelerinden ayrılırken başını kaldırıp berrine baktı. Berrin derin bir nefes alıp kanepede rahat bir şekilde otururken ona dönen gözlerden habersiz gözlerini yummuş sakinleşip kendine gelmeye çalışıyordu. Mirza ise celallenip ne ara onu peşinde getirip dağ başındaki evine hapsetti bilmiyordu. dengesiz ruh hali onu bile şoka sokmuştu. Gerinerek kanepede rahat bir hal alırken sessiz duran berrine ithafen dönse de konuşamadan telefonu çalmıştı. Masa da duran telefonuna uzanıp arayana baktı. Mirza aybarsın onu arıyor olmasıyla gerildi. Selinaya bir şey mi olmuştu?? Hızla telefonu açıp kulağına götürürken o sırada berrin de gözlerini açıp yanında telaşlı bulunan mirzaya döndü. Mirza direk konuya girip"bir sorun mu var aybars?"derken aybars hızla cevapladı. "Evet abi. Berrini kaçırmak nedir? Kızı rahat bırak" mirza alayla gözlerini berrine çevirirken umursamaz bir şekilde"ne zamandan beri işime burnunu sokar oldun aybars!" Aybars derin bir nefes alarak sorusunu cevapladı. "Seni bu duruma sokan dengesiz ruh halin ben değilim. Selinaya yaptığın gibi o kızı da üzmene izin veremem abi. Onu rahat bırak" Mirza kaşlarını çatarken rahatsız olduğu her halinden belli bir şekilde konuştu. Sesinden tehtid öfke ve insanı korkutmaya yetecek bir şekilde" işine bak aybars!! Benim işime değil." Telefonu kapatıp masaya fırlatırken berrin bu öfkeli tavrına anlam vermeye çalışıyordu. "Bir sorun mu var?" Mirza berrine dönüp yüzüne odaklandı. İçinden bağırıp çağırmak gelse de aniden gelişen rahat tavırlarıyla "sorun olması mı lazım?" Dedi. Berrin alayla gülerken"yüzün, mimiğin ve yüzündeki her noktan şu anda bir sorun olduğun gösteriyor mirza efendi. Yani... bu sefer duygusuz gözükmeniz fos çıktı" berrin sırtını kanepeye yaslayarak mirzaya odaklandı. Mirza dudaklarına gülümseme yerleştirirken " belkide göstermek istemişimdir berrin hanım"dedi. Berrinin kaşları havalanırken "sen öyle diyorsan"diyerek kanepede dikleşmiş ve ayaklanırken "sana doyum olmaz ama benim artık gitmem gerek. Artık başka zamana" Mirza gözlerini kısıp sinsi gülümsemesini dudağına yerleştirse de bu mutluluğu uzun sürmeden son buldu. Elif gelmiş ve kapıyı çalıyordu. Mirza anında dikleşip otoriter haline bürünürken berrin gülümseyerek"elif geldi sorun yok."demiş ve rahat tavırlarıyla evden çıkıp elifin arabasına binerek gitmişlerdi. Arkalarından baka kalan mirza bu kızın onu her defasında şaşırtmasına anlam veremiyordu. Bu kız gerçekten zekiydi ve bartu onu harcıyordu.

Buseden devam

Sabah yüzüme yediğim dirsekle gözlerimi aralarken hızla yerimde dikleştim. Daha temin uyurken dayakmı yemiştim ben?? Gözlerim acıyla dirseğini ovuşturan selinaya kayarken agresif bir şekilde konuştum. "Bu nasıl uyandırma servisi be!! Dirsek atmakta nedir kardeşim?"dedim. Selinay bana gözlerini kısıp çemkirmeye hazırlanırken"benmi dedim kafanı dirseğimin önüne koy diye. Benimde canım yandı herhalde"dedi. Gözlerimi alayla kısarken selinayda gülmeye başlamıştı. O sırada çalınmadan açılan kapıyla duraksarken içeriye giren kişiye baktım. Berrin rahat tavırlarıyla içeriye girerken "hazırsanız gidelim"dedi. Aniden selinayla bakışmamızın ardından korkuyla"nereye"dedik aynı anda. Berrin gözlerini kısıp ikimizde gezdirirken"tabiki de dövüşe. Beş dakika sonra aşağıya gelin. Hadi!!! Seri olun"bağırarak konuşmasının ardından odadan çıkarken selinayla anlamsız bir şekilde birbirimize bakıp olayı idrak etmeye çalışırken içeriye öfkeyle berrinin bir daha girip bağırmasıyla yerimizden kalkıp koşturarak eşya hazırlamaya başlamamız bir oldu. O korkuyla ne ara giyindiğimizi bile fark etmediğimiz anlar yaşarken selinayla odadan çıktık. Bu gergin dakika yaşatan berrin dün yaşadıklarını selinaya bir nebze unutturmuştu. Aşağı inerken berrinin aybarsla konuşmasını duyabiliyordum. Aybars hala erkek öğretmen hakkında sorular sorarken daha doğrusu erkek öğretmen kararından vazgeçirmeye çalışırken selinayla umutsuz vaka olduğunu belli eder gibi başımızı salladık. Berrin aşağı indiğimizi görmesiyle"sonunda.. biraz daha aybarsı dinleseydim kafayı yerdim. Haydi" dedi. Selinayla gülümserken aybars "kahvaltı yapsınlar"dedi. Berrin sinirle aybarsa dönerken "sorumsuz kardeşin ve benim kardeşim geç uyandıkları için aç kursa gitmeye mahkumlar. Bu sorumsuzluğun bedelini ödeyecekler"dedi. Dudaklarımı büzsem de berrin elini uzatıp selinay ile ilerlememiz için yol açarken selinayla el mahkum ilerlemeye başladık. Dışarda arabaya yaslanmış elifi görmemle gülümsedim. Hepimiz arabaya binerken berrin şoför koltuğuna geçip sürmeye başladı.

Saatler sonunda ter içinde kalmış bir şekilde yere çökerken başımda dikilen berrinin beni yorgunluktan öldürmesi için tuttuğu hocanın zoruyla ayağa yeniden kaldırıp karşısına geçmek zorunda kalmış biri olarak lütfen dinlenelim dedim. Hoca bana sert bakışından ödün vermeyerek "hayır terin soğumadan alıştırmalar bitmeli. Devam... Haydi bir, iki üç" zorla temposuna ayak uydururken yaptığı şeylere karşı tepki vererek ona ayak uyduruyordum. Bu işin zorluğunu yeni fark etmem daha zordu.

Sonunda hoca yetinmiş, beni serbest bırakmıştı. Rahat bir nefes alıp üzerime havlu alırken selinay benim kadar bitmiş bir halde yanıma geldi. Yüzü kıpkırmızı olmuş her yerinden ter akarken kahkaha attım. Selinay da beni görüp kahkaha atarken"ağlancak halimize gülüyoruz farkında mısın?? Yarın yataktan kalkamayacağız"dedi. Gülmem yarıda kesilirken korkuyla ona baktım. Haklıydı. Ben bugün bu kadar yorulduysam yarın beni kimse yataktan kaldıramazdı. Berrin dövüş ringine çıkarken başım ona döndü. Uzun ısınmanın arkasından benim hocamla kapışacaktı. Selinayla bakışlarımız ona dönerken berrin hocamın karşısına geçip hazır pozisyonu aldı. Hoca sakin bir kaç hamle yaparken berrin hepsini savurarak karşılık verdi. Bu süre geçtikçe hocanın hamleleri sert bir hal alıp sert darbeler yapmasıyla nefesimizi tutmuş selinayla izliyorduk. Berrin hepsini savururken hocayla başa baş rekabet göstermeye başladı. Artık sadece savunma değil saldıraya da geçerken hoca zevkle gülümsemiş ve istediğini elde etmiş gibi ataklar yapmaya başlamıştı. Zorlu geçen dakikalar sonunda selinayla kendimizi olaya fena kaptırmış tezahürat yapmaya bile başlamışken hocanın berrinin boş bir anından yararlanıp yere yatırmasıyla selinayla duraksayıp nefesimizi tuttuk. Berrin hocayı üzerinden ustaca atarken haydi berrin diyerek avazımın çıktığı kadar bağırdım. Berrin hızlı bir manevrayla hocanın üzerine çıkıp onu kıstırırken hoca gülümseyerek ona karşılık verdi. "Hiç bir şey kaybetmemişsin. Sadece paslanmışsın"dedi. Berrin gülerek hocanın üzerinden inerken helal olsun kimin kardeşi gibi söylemlerle berrini gösterip gururlanırken salonda bulunan diğer insanların bakışlarını aldırış etmeden gülerek böbürlenmeye devam ettim. Selinayda benim gibi kasılırken "düşünsene bizde hocayı böyle dövüyoruz. Nasip et yarabbii.." amin diyerek duasına karşılık verirken yanımıza bizim kadar terleyen berrinin gelmesiyle gülümseyerek ona baktım. Berrin yapıyoruz bir şeyler diyip selinaya döndü. "Bugün gayet iyi görünüyorsun"dedi. Selinay aniden yüzünü düşürürken burukça tebessüm etti. "Bütün sinir ve stresimi hocadan çıkartmış olabilirim. "Dedi. Berrin gülerek elini selinayın omzuna koyup "daha iyi. Ben bu yüzden boksu seviyorum. Kafanı dağıt boş ver"diyerek eşyalarını alıp salonun duş kabinlerine ilerledi. Peşinden bende eşyalarımı alıp ilerlerken selinaya bakıp "şaka maka iyi oldu bu selinay. Benimde kafam dağıldı"dedim. Selinay burukça gülümserken "evet. İyi oldu"dedi. Omzumu omzuna vururken "hadi kendine gel. Gene somurtmaya başlama. Valla yeni öğrendiğim bilgileri üzerinde kullanırım"derken selinay gülerek benden uzaklaştı. "Aman şimdi sen onu bile beceremez beni sakatlarsın!! aman kalsın"dedi. Kahkaha atarken "olabilir. Seni bırak ben kendimi sakatlarım"derken gülerek duşa kabinlere girdik.

kürkçü dükkanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin