33. BÖLÜM

827 53 8
                                    

Buse ve Selinay şaşkınlık içerisinde Arslana bakarken Arslan Berrinin önüne çöktü. Berrin gözlerini ona doğru yöneltmezken ayağına bastırdığı ceketi bırakıp yanında oturan Buseye dönüp koluna gizlediği bıçağı verdi. Buse arkaya bağlı olan ellerine verilen bıçak yardımıyla ipi keserken, Arslan hala gözlerini Berrinde gezdiriyordu. Berrin ayağına ceketi sıkıca bağladıktan sonra önünde ona bakan Arslana döndü. Arslan oldukça rahat tavırlarıyla yere çökmüş onu izlerken Buse de Selinayı çözüyordu. Berrin gözlerini kısmış Arslana baktı. Kalbi ne kadar hızlı atsa da kendini toparlayarak "ne yapıyorsun?" dedi. Arslan üstüne oturduğu adamı ittirerek ayaklandı.

Buse ve Selinay birbirine sarılmış bir şekilde Berrine bakıyordu. Adamı hala çözememişler ve bu adamın onları çok hızlı bulmalarını da anlam verememişlerdi. Üstelik bu adamın Berrinle ne işi olur akılları almıyordu. Bir de adam tam deliydi. Resmen cesetin üstüne oturmuştu!! Berrin ayağının üzerine bastığı gibi can acısıyla dişlerini sıksa da ona bakan Arslan nedeniyle sesini çıkartamadı. Arslan gözlerini kısarken Berrine doğru bir adım attı. Berrin ona yaklaşan Arslana karşı dikleşirken Arslan ciddiye bürünmüş yüz ifadesiyle diz çökmüş ve dizini açmıştı. Berrin direk durdurmaya çalışsa da Arslan çoktan bakmış ve durumunun kötülüğünü farkına varıp ayaklanarak hızla Berrini kucağına almıştı. Berrinin engel olmasına bile fırsat vermemesine karşı Berrin öfkeden deliye dönmüştü.

Kapıdan çıkan Arslanın kucağında ki Berrin kapının önünde sürüyle duran arabalara baktı. Bir sürü araba kapıya dizilmiş Arslanı bekliyordu. Bütün adamlar Arslanın çıkmasıyla başını yere eğerken o sırada başka bir araba kenara yanaştı. Arslan duraksamış ve bütün adamlar arabaya karşı tetikte olmuştu. Berrin dikleşmeye çalışsa da acıyan ayağı ve Arslanın kucağında olması durumunu zorlaştırdı. Arabadan hızla inen Elif Berrine doğru koştururken Berrin Arslanın kucağında debelenmeye başladı. Arslan dişlerini sıksa da Berrini nazikçe yere bıraktı. Elif hızla Berrinin yanına varırken ayağına baktı. Söylenmeye başlarken "bilerek kaçırıldın demi. Gerizekalı. Bir kere de akıllan da vazgeç işkence görme sevdandan. "Sinirle sıraladığı şeylere karşı Berrin gözlerini devirirken arabadan inen Yamaç hızla sevgilisine koştu.

Selinayda koşarak Yamaça sarılırken Buse Berrinin yanına gelip koluna girdi. Arslan gözlerini arabadan inenler de gezdirmeye devam etti. Aybars ardından Mirza inerken Buse daha çok Berrine sokuldu. Berrin durumun farkındaydı. Aybars Buseye doğru ilerlerken endişeli yüz ifadesi ile sevgilisine yaklaştı. Berrin acıyan ayağına rağmen bir adım atıp başını olumsuz anlamda salladı. Aybars Berrinde gözünü gezdirdikten sonra Buseye döndü. Busenin gözleri yeniden dolmaya başlarken Aybars kendini sıktı. Busenin ağlamasına dayamıyordu. Bu o kadar lanet bir hal almıştı ki Aybars Busenin her akan yaşı için kendine öfke besliyordu. Aybars yumruklarını sıkarken "Buse lütfen dinle" dedi. Buse başını çevirip akan yaşlarını gizlerken Aybars başını eğdi. Mirza devreye girip Selinaya seslenirken Selinay onlara yüzünü döndü ve Berrinin yanına sokuldu. Abilerine bakan Selinay "bunca yıl benden mafya lideri olduğunu sakladığını inanamıyorum abi. Yazıklar olsun. Ben size her şeyimi anlatayım siz benden bunu saklayın" Arslan bu aile mevzularına karşı Berrine yaklaştı.

"Gidelim.!" Keskin ve otoriter çıkan sesini kızların hepsi duymuştu. Sert, soğuk ve donuk ses tonuna karşı Berrin gülümsedi. Ses tonunu bile özlediğini yeni fark etmişti. Zorla yutkunurken ayakta durmakta güçlük yaşadığının farkındaydı ama Arslanla gitmek mi? Bu onu düşündürtmüştü. Kızların hepsi Berrinden gelen cevaba dikkat kesildi. O sırada Mirza Selinayın onların mesleğini öğrenmesine karşı nasıl tepki vereceğini şaşırdı. Aybars ise Selinayı umursamıyor en büyük darbeyi Buseden yediği için hala onu sindirmeye çalışıyordu. Aybars başını kaldırırken Arslana baktı. Birkaç adım atarken Arslan dikleşti. Aybars etrafında bulunan adamlara bakmış daha sonra Arslana dönüp "senin ismini bu alemde ilk defa duydum. "demişti.

Arslan dudağına yerleştirdiği meşhur gülümsemesiyle "tanınmak istemediğimden" dedi ve Berrine bakıp gülümsemesini büyülterek Aybarsa döndü. "Ben seni duydum ama. Abinden daha çok lider ruhlu diyorlar. " Aybars göz ucuyla abisine baktı. Mirza gözlerini kıssa da Aybars elini uzatıp "memnun oldum. Sevgilimi ve kardeşimi kurtardığın için teşekkür ederim" dedi. Arslan omuzlarını silkerek Aybarsa baktı. "Benim amacım Berrini bulmaktı." Dedi. Berrin ikilinin arasına girip karşı arabadaki erkeklere baktı. "Siz gidebilirsiniz burdan hiçbir kız sizinle gelmek istemiyor. "dedi. Aybars kaşlarını çatarken "neyle gidecekler Berrin ne saçmalıyorsun." dedi. Yamaç hızla lafa atlarken "hayır böyle bir şey olmayacak. Zaten senin yüzünden Selinayı bulmak zorlaştı. Bu erkek yüzünden kendini ve Selinayı riske atmak da neyin nesi!? Üstelik pekte rahatsın yanında" Dedi. Berrin öfkeyle gözlerini kısarken Arslan bir adım atıp gülümseyerek Yamaça baktı. Bu gülüşü iyi tanıyan Berrin gerildi. Selinay ve Buse de bu gülüşün sonucunu bildiğinden onlarda gerilmişti.

Elif Yamaça bakarken "şimdi ne yeri ne zamanı Yamaç. Sesini kes. Hem biz kimseyi zorlamıyoruz. Selinay Yamaçın arabasına binecek misin? Yoksa bizimle mi geliyorsun" Selinay başını Yamaça çevirdi. "Sen... sende bu işlerde misin?" Dedi. Yamaç duraksarken Selinaya baktı. Bu da nerden çıkmıştı şimdi. Hazırlıksız yakalandığı her halinden belli olan Yamaça karşı Selinayın gözleri dolarken " bari sen saklamasaydın Yamaç. Ben Berrinleyim. Ve onu suçlamayı kes. Burda Tek suçlu var. O da sır saklayan sensin!!" Adamlar tek tek yolu açarken aynı zamanda arabanın da kapısını açmış ve kızların binmesine yardım etmişlerdi.

Bir tek Berrin ve arkasında duran Arslan kalmıştı. Berrin Aybarsa bakıp "Buseyle bu süre zarfı boyunca görüşmene izin veremem. Ona göre davran" diyerek Arslana döndü. Aybars Berrinin arkasından bari sen yapma dese de Berrin umursamayarak ilerlemeye çalıştı. Arslan Berrine baktıktan sonra elini uzattı. Berrin bunun ne demek olduğunu çok iyi biliyordu. Gözlerini Arslana götürürken Arslan gözlerini Berrine kenetledi. Berrin uzatılan ele karşı derin bir nefes alarak elini tuttu.

Arslan gülümseyerek Berrini kendine çekip kucağına alırken arabaya götürdü. Kızların yanına oturttururken o da minibüs tarzı arabanın önüne geçti. Kapının adamlar tarafından kapanmasıyla kızların hepsi sorgu dolu bakışlarla Berrine döndü. Özellikle Selinay ve Buse acılarını unutmak adına kafalarını dağıtmaya ihtiyaçları olduğundan amaçları Berrine sarmaktı. Berrin kızlara bakıp başını eğdi. "Çok uzun hikaye eve geçelim orda anlatırım" dedi. Hepsi başıyla onaylarken Buse "önce doktora gitmelisin çok kan kaybettin."dedi. Berrin gözlerini bacağında gezdirdi. Aklı canı acıyan ayağında değil Arslanla tanışma zamanına gidiyordu. Yeniden ona kapıldığına inanamıyordu. Gülümseyerek ayağına bakmasına karşı Buse delirdin mi sen dedi Berrin hızla kendini toparlarken o sırada aklına takılan şeyi söylemeyi akıl eden Buse " bu arada sana çok darıldım Berrin. Böyle yakışıklı bir erkek var. Seni kurtaracak kadar peşinde olan bir erkek.... Ve bundan benim haberim yok. Gerçekten o kadar darıldım ki. Sana da trip atacağım" demesiyle Berrin "biliyorum Buse özür dilerim. Ama ben Arslan dan hiç emin değildim. Eve geçelim nedenini anlatacağım." dedi. Buse bu durumu anlayamadığı için önce açıklamasını dinleyip sonra trip atmaya karar verip sessizleşti. Duran arabaya karşı kapı açılırken arabaya yaklaşan sedye ve hemşireler yavaş ve dikkatli bir şekilde Berrinin sedyeye yatmasını sağladılar. Kızların hepsi Berrinle hastaneye girerken, Arslan arkalarında kalmış Berrinin hastaneye girmesini izledi. Artık eskisi gibi olmak için Berrinle arasında hiçbir engel kalmamıştı. Ve bu durumdan oldukça memnundu. Artık Berrin tamamen onundu. 

Arkadaşlar buraya kadar geliyorsanız lütfen beğenmeyi ve yorum yapmayı çok görmeyin.☺️

kürkçü dükkanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin