48. BÖLÜM

557 30 6
                                    

Berrinin odasına herkes otururken Aybars rahat bir şekilde Buseye dayandı. Buse gözlerini kısıp Aybarsa bakarken "senin iri cüsseni nasıl taşıyabilirim" derken Aybars omuzlarını silkerek gözlerini kapatmıştı. Buse gülerek sabır çekerken Berrine döndü.

Muhabbet ederlerken içeri giren Arslan karşısında Aybars dikleşti. Aybarsı gören Arslan da gözlerini kısarak gülümsemiş ve Berrinin yanına ilerlemişti. Arslan Berrinin yanına varmasıyla yanağına öpücük kondurdu. "hayırlı olsun sevgilim" demeyi ihmal etmezken Berrin gülümseyerek yanıt verdi. Kızlar nihayet Berrinin aşkını kabullenmesine sevinirken Busenin aklı Aybarsın dikleşmesinde kalmıştı. Buse merakla bir Arslana birde Berrine baktı. Anlamaya çalışıyor gibiydi. Aynı şekilde ters giden şeylerin olduğunu anlayan Berrinde iki erkekte gözlerini gezdirdikten sonra Buseye döndü.

Arslan Buseye dikkatli bir şekilde baktıktan sonra "eğitimin nasıl gitti" dedi. Buse afallayarak Arslana bakarken hızla kendini toparlayarak " başarılı" dedi. Arslan tebessüm edip Selinaya baktı. "Seninkinin de iyi geçtiğini umuyorum" Selinay gözlerini kısarken aklına gelen Berrini vurma sahnesiyle durakladı. Umarım ondan bahsetmiyordu. Selinay gergin bir şekilde yutkunurken Arslan yeniden Buseye dönüp "gülen yüz fikrinde yaratıcısın" dedi. Buse gülümseyerek dikleşirken Aybars sevgilisinin dikleşmesine karşı kendi de dikleşerek tüm ciddiyetiyle Arslana baktı. Berrin gözlerini devirirken Buse "üzgünüm senden önce akıl ettim" dedi. Arslan başını eğip gülerken "evet öyle oldu" diyerek Berrine döndü. Berrin gergin ortamın farkındaydı. Ama yapacak bir şey bulamamış arada kalmıştı. Buseye baktığında Aybarsın kolunu tuttuğunu gördü. Berrin Arslana dönerken "sizin Aybarsla aranızda ne oldu?" Diyerek soru yöneltirken Aybars ve Arslan aniden Berrine döndü. Bütün kızlar merakla cevabın gelmesini beklerken ikili omuzlarını silkerek rahat bir şekilde sessiz kalmayı korudular.

Berrin başını olumsuz anlamda sallarken Buse sesini çıkartarak "evet Aybars cevaplasana" dedi. Aybars gözlerini Buseye götürüp ona bakarken anlatmamak için direndi. Ama gördüğü bakışlarda ki inat onu anlatmaya teşvik ederken yenilgisini kabullenerek "iş anlaşmazlığı diyelim" diyerek kendini açıklarken Buse anladım dermiş gibi omuzlarını silkti. Berrin hala ikna olmamış Arslana bakıyordu. Arslan bu bakışlar altında ezilmeye başlamıştı. Berrine döndüğünde "adamın anlatmadı mı?" dedi. Berrin gözlerini devirirken "ondan mı öğrenmemi isterdin?" Dedi. Arslan gülerek başını sallarken o sırada içeriye gürültüyle giren Rüya Berrine baktı. Yüzünde ki öfke her şeyi belli ediyordu. Berrin yerinde dikleşirken Rüyanın arkasındaki sekreter özür dileyerek "efendim durduramadım" dedi. Berrin başıyla onaylayıp çıkmasını söylerken Buse "beni durdurdun ama" diyerek son dakika sitemini ortaya koydu.

Berrin Rüyaya bakarken Rüya öfkeyle Berrine bakarak "abini kaçırtmak ne demek Berrin. Öldürseydin birde. Bu ne hal? Bu ne saygısızlık." Berrin kaşlarını çatarken "haddini aşıyorsun Rüya." Dedi. Buse şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdırırken Aybars destek olmak adına Busenin omzuna kolunu koydu.

Rüya alayla gülerken "ben mi haddimi aşıyorum. Asıl sen haddini aştın. O senin kabul etmediğin abin. Ona zarar vermekte ne!" Berrin öfkesini bastırmadan cevapladı. " Onu ben değil o beni kabul etmedi Rüya. Yanılıyorsun. Bir kez daha hem de. Hem Ölü değil öyle değil mi? Sonuçta Bartu bunu ilk defa yaşamıyor. Abartma!!"dedi. Rüya şaşkınlığını yüzüne koyarken "abin ne halde eve geldi haberin var mı?" Dedi. Berrin kısa bir şekilde Arslana bakarken Arslanın kaşlarını çattığını gördü. Ve sonrada sesini işitti. " Onu, o hale getiren benim. Sen dua et Berrine. Onu öldürmedim. O halde geldiğine dua et. Yoksa cesetiyle karşılaşırdın" Buse Arslana bakarken yüzündeki öfkeyi gördü. İstemsiz bir şekilde Aybarsa bakarken Aybarsın dudağından süzülen cümleyi duydu. Kulağına fısıldamıştı. "Aynısını bende yapardım. Seni bulmuşken kaybedemem Buse. Abinmiş dinlemezdim. İlk defa Arslana hak verdim" derken Buse şaşkınlıkla Aybarsa baktı. Aybars yüzünde bir tane samimiyet içermeyen bir şekilde Buseye bakarken "senden ve kendimden asla ödün vermem" dedi.

Rüya Arslanın dediği şeye karşı " hadi ya. Berrini zamanında öldürmeye kalkıp şu anda sevgili olmandan sonra sana inanamıyorum bile. "Dedi. Arslan adım atarken Berrin elini Arslanın eline koyarak ilerlemesine engel oldu. Bilakis Berrin engel olmazsa Arslan Rüyayı çiğ çiğ yerdi. Buse zor durumu fark ederken "Rüya bu dediklerin çok fazla. Ve ne yeri nede zamanı. Artık git" dedi. Rüya Buseye dönerken "Buse abinden bahsediyoruz. Farkında mısın? Ne halde haberin var mı?" Buse gözlerini kısarken "ölü mü?"dedi. Rüya şaşkınlıkla Buseye dönerken "hayır.." demesiyle Buse sözünü keserek "o zaman git Rüya. Yoksa asıl sen öleceksin. Durumu zorluyorsun. Hem bunu yapan Berrin değilmiş. Ne bu Berrini suçlama sevdanız!" dedi.

Rüya başını sallarken "senide kendine benzettiğine inanamıyorum. O sizin abiniz... abiniz. İkinizde ne iki yüzlü insanmışınız." demesiyle Berrinin son kalan sabrını taşırmış oldu. Sakladığı yerden hızla bıçağı çıkartıp Rüyanın boynuna bastırırken Rüya ani gelen darbenin etkisiyle nefessiz kaldı. Korkuyla irkilirken boynundaki bıçağın baskısını hisseti. Herkes şaşkınlıkla Berrine bakarken "haddini aşıyorsun Rüya. Sevgiline zarar gelmiş olabilir kızgın olabilirsin. Ama haddini aşamazsın" dedi tıslar bir şekilde. Arslan bir adım öne atılırken Rüya "ne yapacaksın Berrin. Beni mi öldüreceksin? Öldür! " Dedi. Berrin gözlerini kısarken "bunu yaparım" dedi. Rüya alayla kahkaha atarken Buse Berrinin önünü kesmesinden hiçbir şey göremiyordu. Sadece seslerini duyabiliyordu. "Arslanı öldürdüğün gibi mi beni öldüreceksin" Berrin bıçağı öfkeyle Rüyanın daha çok boğazına baskı yaparken Rüya zorla yutkundu. Ve çıkarttığı bıçağı hiç düşünmeden Berrinin karnına sapladı.

Berrin soğuk bıçağın varlığını karnına girmesiyle hissederken afalladı. Başını eğip bıçağa bakarken Rüya hızını alamayarak bir kez daha batırdı. Berrinin ağzından kan gelirken elindeki bıçak yere düştü. Yere düşmeden bıçak Rüyanın boynunda ince bir kesik oluşturmuştu. Bıçağın yere düşmesiyle Durumu fark eden Arslan hızla Berrinin yanına giderken Berrini kendine çekmesiyle kollarına yığılan Berrine baktı. Berrinin Eli karnındaki bıçaktaydı. Buse bıçağı görmesiyle ayaklanırken "sen ne yaptın" dedi. Öfkeden deliye dönmüş sesi bütün odada yankılanırken. Rüya hala yaptığının etkisindeyken şaşkınlıkla Buseye döndü. Buse hızla Rüyaya atak yaparken "bunu nasıl yaparsın. Ne yaptığını sanıyorsun." Diyerek Rüyanın boğazına yapıştı.

Arslan Berrine endişeyle bakarken "dayan Berrin. Ölme.... Ölemezsin Berrin"dedi. Berrin ağzındaki kanı dışarı atarken "seni...." Arslan hızla Berrini kucağına alarak odadan dışarı çıktı.

Aybars Rüyayı öldürmek üzere olan Buseyi kendine çekerken "Buse!!" Dedi. Buse öfkeyle Aybarsın kollarında tepinirken "Bırak beni Aybars! Öldüreceğim onu" dedi. Rüya boğazındaki baskının azalmasıyla öksürmeye başladı. Boğazındaki kesik yetmezmiş gibi nefessiz de kalmıştı.

Aybars öfkeli Buseyi kendine çevirirken "onu sonrada öldürürsün Buse. Berrin ölmemek için uğraşıyorken değil. Şu anda Berrinin yanında olman lazım. Rüyanın değil" dedi. Buse derin nefesler alıp verdikten sonra olayın mantığını kavrayarak "Tamam... tamam. Ama bu onu öldürmeyeceğim anlamına gelmiyor" diyerek Rüyaya yeniden atak yaptı. Aybars hızla onu tutarken" hadi hastaneye gidelim. Berrin iyi olsun sonra ne istersen yap" dedi. Buse başıyla onaylayıp odadan Aybarsın zoruyla çıkarken son kez Rüyaya baktı. "Abim ölmedi ama eğer Berrin ölürse, işte o zaman ölümden ölüm beğen" dedi. Buse Aybarsın sürüklenmesi ile asansöre giderken. Etrafa baktı. Selinay yoktu. Aybars Selinayın Arslan ile beraber gittiğini söyleyince başıyla onayladı. 

kürkçü dükkanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin