İŞKENCE SANATI
Buse durdurduğu arabadan sakin bir şekilde inerken kendi evlerine doğru ilerledi. Aybars peşinden endamını göstererek bütün ciddiyetiyle ilerliyordu. Buse bunun farkındaydı ve bu durum oldukça hoşuna gitmeye başlamıştı. Kapıyı usulca çalarken kapının açılmasını bekledi. Çok geçmeden kapıyı açan Rüyaya karşı Buse haince gülümseyerek Rüyaya baktı. Rüya merak ve şaşkınlıkla Buseye bakarken Buse aniden hızlı bir şekilde Rüyaya atak yaparak elini ağzına götürmüş ve nefessiz bırakacak şekilde onu kavramıştı. Rüya altında debelenmeye başlarken Buse pas vermeden sıkmaya devam etti. Çok geçmeden Rüya nefessiz kaldığından bayıldı. Buse istediğini elde etmiş olmasından dolayı gülerek Aybarsa döndü. Ve Rüyayı arabayı taşıması gerektiğini vurguladı. Aybars sevgilisine bakarken gururla gülümsedi. Belki de Buseyi hor görmüştü. Onun sürekli zarar göreceğini düşünerek korkmuştu. Ama sevgilisi Aybarsa yanıldığını kanıtlamayı başarmıştı. Aybars rahat bir şekilde nefes aldı. Artık korkması ve endişelenmesine gerek yoktu. Aksine Buseye destek olabilirdi.
Aybars öne eğilerek yerde yatan Rüyayı kaldırıp sırtına aldı ve usulca arabaya götürdü. Buse Aybarsın peşinden giderken korumalar şaşkınlıkla Buseye bakıyordu. Buse korumalara dönerek "işim bitmeden abime haber verirseniz sizi kendim öldürürüm" dedi. Korumalar başıyla onaylayarak önlerine döndüler. Buse bunu da halletmiş olduğundan rahat bir şekilde arabanın şoför koltuğuna yerleşti. Aybars arka koltuğa Rüyayı bıraktıktan sonra Busenin yanında yerini alırken "bizim depoya götür" dedi. Buse ona dönerken mutlulukla gülümsedi. Sonunda Aybars ona destek oluyordu. "Adresi tarif eder misin?" derken Aybars başıyla onayladı.
Çok geçmeden depoya gelen ikili arabadan indi. Buse depoya girerken Aybarsta Rüyayı taşıyordu. "İçerde sandalye olacaktı. Bağlarsın" demesiyle Buse başıyla onaylayarak sandalyenin başına geçti. Aybars dikkatli bir şekilde Rüyayı sandalyeye bırakırken Buse de hızla onu bağlıyordu. Çok iyi ikili olmuşlardı. Aybars başka bir sandalye çekip otururken Buseye odaklandı. Bakalım ufaklığı neler yapacaktı.
Selinay hastanede Elifin yanında otururken etrafa bakındı. Abisi ve Buseyi görememesiyle işkillenirken telefonunu çıkararak abisini aradı. Telefon meşgule atılırken sinirle kaşlarını çattı. Bunlar ne çeviriyorlardı anlam verememişti. Elife dönen bakışlarına karşı Elif Selinaya baktı. Yüzündeki ifade hayra alamet değildi. Selinay boğazını temizlerken "abim ve Buse ortalıkta yoklar. Bunlar Rüyaya saldırmış olmasınlar " dedi. Elif kaşlarını çatarken "ne demek zarar vermiş olmasınlar Selinay. Onlar nerdedir? Biliyor musun.? Hemen yanlarına gidelim" demesiyle Selinay telaşla ayaklandı. Ve bütün aklına gelen mekanları kafasında tarttı..
Buse Rüyayı Aybarstan öğrendiği musluktan su doldurarak yüzüne fırlatarak uyanmasına sebep olurken yanına çektiği bıçak setlerine zaferle baktı. Aybars merakla gözlerini kısmış kollarını birbirine bağlayarak Buseyi izliyordu. Rüya suyun Verdiği serinlikle uyanırken korkuyla Buseye baktı. Elinde tuttuğu küçük ama sivri ve işlevsel bıçakla tedirgin olurken "Buse ne yapıyorsun. Saçmalama... Lütfen" yalvaran ses tonuna karşı Buse çatık kaslarıyla Rüyaya döndü. "Şimdi yalvarasın mı tuttu Rüya.? Berrine art arda bıçak batırırken böyle değildin" dedi. Rüya başını olumsuz anlamda sallarken "ben... Ben farkında değildim. Boynuma bıçağı dayayınca korkuyla yaptım. Amacım Berrine zarar vermek değildi. Yemin ederim" Buse alayla kahkaha atarken "neden yaptığın veya pişman olup olmaman umrumda değil Rüya. Berrin ölüm döşeğinden döndü. Ve bunun sonuçlarına katlanacaksın. Merak etme seni öldürmeyeceğim sadece ölmek için yalvaracaksın" dedi ve bıçağı yavaş bir şekilde Rüyanın teninde sürttü.
Rüya dolu gözleriyle Buseye baktı. "Hak ettim Buse. Ne yapsan haklısın. Ama lütfen Bartunun iyi olduğunu görmeden ve Berrine özür dilemeden beni öldürme" dedi. Buse gözlerini kısarken duygu sömürüsüne karşı yüreği sızladı. Sonuçta Rüyayla kısa da olsa eğlenceli bir geçmişi vardı ve şu an bu durum canını sıkmıştı. Ama hedefinden vazgeçemezdi. En azından biraz olsa yaşattıklarının bedelini ödetmeliydi. Bıçağı bacağına sert bir darbeyle batırırken Rüya acıyla bağırdı. Buse gözlerini Rüyada gezdirdi. Vücudu soğuk terler akıtmaya başlamıştı. Anlaşılan oldukça gergindi. Ölmek üzere değildi yani... Bilakis Berrin aynı şeyi yaşamıştı ve böyle bir tepki vermemişti. Rüya ağlayarak Buseye baktı. Gözlerinden akan yaşlar acıdan istemsiz akıyordu. Buse bıçağı bacağından çıkartırken Rüya yeniden acıyla inledi. Buse kanlı bıçağa dikkatle baktı ve yavaş bir şekilde masaya bıraktı. "Aklımda daha deli dehşet şeyler geçiyordu Rüya. Ama seninle küçük te olsa bir geçmişim ve yaşanmışlığım var. Bu yüzden sana zarar vermek canımı sıkıyor" dedi. Rüya buruk bir gülümseme sunarken "sorun yok Buse. İçin rahatlayıp yeniden bana güveneceksen ne istersen yap. Çünkü ben Berrin ve senin güvenini kaybetmek istemiyorum" dedi.
Buse rüyaya kısık gözlerle bakarken "neden?" dedi. Rüya başını eğerken "çünkü Berrin inkar etse de abin ona da sana da çok değer veriyor. Ve önce sizi daha sonra onu kaybetmek istemiyorum. Ben Bartuyu gerçekten seviyorum" dedi. Buse başını olumsuz anlamda sallayarak "rğer abim Berrine dediğin gibi değer veriyorsa zaten onu kaybettin Rüya " dedi. Rüya başını sallarken "biliyorum Buse. Bu yüzden ölmeyi riske alarak seni evde bekledim" dedi. Buse şaşkınlıkla Başını kaldırıp ona bakarken "geleceğimi nerden biliyordun?" dedi. Rüya buruk bir tebessüm ederken "seni abinden dolayı çok iyi tanıyorum Buse. " Buse eline önceden almış olduğu bıçağa bakarken Rüyanın açıkta kalan kolunda gezdirdi. "Sanırım sana bu kadarı yeterli gelmiştir Rüya. Aklımda seni öldürmek için türlü türlü senaryo yazdıysam bile bunu yapmak istemiyorum" diyerek Aybarsa döndü. Aybars kısık gözlerle Buseyi incelerken Buse dudaklarını büzerek "ben istediğim gibi zarar veremiyorum. Bana kötü birini bulur musun. ? İçimde kaldı" derken Aybars başını gülerek salladı. Bu tatlı ve üzgün suratına karşı gülümsedi. Omuzlarını silkerken "peki ama başka zaman. Madem Rüyayı öldürmekten vazgeçtin o kan kaybından ölmeden hastaneye götürelim" dedi. Buse Rüyaya bakıp Aybarsa dönerken "sanırım haklısın. Geri kalan cezayı Berrin verir. Sonuçta ben değil o bıçaklandı. "Diyerek ayaklandı ve Rüyayı çözmeye başladı. Rüya kaybettiği kanlardan dolayı sersem gibiydi. Ayağa kalkacak gücü bile bulamazken doğrulmaya çalıştı. Buse bu duruma karşı gözlerini kısarak kolunu uzattı. Rüya tedirgin bir şekilde Buseye baktıktan sonra kolunu tutarak onun yardımıyla arabaya kadar ilerledi.
Elif Selinayla hastaneden çıkmaya yeltendiğinde Busenin kolunda yalpalayarak ilerleyen Rüyaya baktı. Gözleri istemsiz bir şekilde çatılırken Busenin yanında biten hemşireler Rüyayı hemen sedyeye yatırmışlar ve götürmüşlerdi. Elif Buseye bakarken Buse gözlerini devirdi. "öldürmekten vazgeçtim. Sanırım vicdan yaptım" dedi. Elif başını sallayarak Buseye sarıldı. "İyi oldu Buse. Pişman olacağın bir şey yapacaksın diye korkuyordum" dedi. Buse de kollarını ona dolarken Berrini sordu. Elif Buseden ayrılırken "hala yoğun bakımda. Kendine gelmesini bekliyor doktorlar" dedi. Buse olumlu anlamda başını sallarken yanında olan Aybars Busenin omzuna kolunu atarak kendine çekti. O sırada hastaneye giren Aartu Buseyi görmesiyle o tarafa ilerledi. Bartunun geldiğini görmeyen grup birbirlerine dalmış muhabbet ederlerken Selinayın boğazını temizleyip göz işareti yapmasıyla Buse arkasına dönerek gelen abisine baktı. Yüzü darmadağın haldeydi. Sağ gözü morarmış altı şişmişti. Dudağı patlamış dikişleri vardı. Aynı şekilde müzdarip olan kaşı da dikkat çekiyordu. Rüya haklıydı. Abisinin hali hal değildi. Arslan onu iyi benzetmişti. Peki abisi bu durumuna karşı neden gelmişti? Özellikle hangi cesaret ile gelmişti. Arslan onu gördüğü gibi yeniden saldırmaz mıydı? Ne istiyordu? Bıraktığın işi gel bitir demek mi? Buse anlam veremez bir şekilde abisine bakarken Bartu Buseye doğru ilerledi.
Bartu Berrinin durumunu öğrendiği gibi kaldığı özel hastaneden kendini atarak Berrinin yanına gelmek için uğraşmıştı. Kardeşini kovduktan sonra ölürse bunun vicdanıyla yaşamazdı. Özellikle bunu yapan kişinin Rüya olması onu daha da mahçup eder bunun bedeliyle yaşayamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kürkçü dükkanı
Ficção GeralYeni bir şehre kız kardeşinin çağırmasıyla gelen buse yeni açılan cafe ve bar dükkanlarını döşeyerek onların başına geçer. Bar kısmına gelen mafya liderlerinden haberi olmayan buse yanlışlıkla birinin işine burnunu sokar ve olanlar olur. Kapak tasar...