15.BÖLÜM

712 67 2
                                    

Efe'nin utana sıkıla kurduğu bu cümle ortaya bomba etkisi yaratmıştı. Ben boşuna o kadına yelloz demiyordum. Aynadan Ege ile göz göze geldik . Kaşları çatılmış , çenesi seğirmişti. Direksiyonu tuttuğu parmakları beyazlaşmıştı. Kerem'in ise ondan pek bir farkı olduğu söylenemezdi.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

İkisinin de sinirlerini kontrol etmeye çalıştıkları belliydi. Araba durunca Efe 'yi ben alıp indim. Camdan ;

- Siz burada durun ben bırakırım . Mahkemeye az bir süre kaldı . Hareketlerinize dikkat etmeniz gerek .

Bir şey demelerine fırsat vermeden Efe'nin elini tutup bahçeye doğru girdik. Gelirken çantama kağıt ve kalem koymuştum. Efe'yi köşeye çekerek durdurdum. Çantamdaki kalem ve kağıdı çıkararak telefon numaramı yazdım.

- Canım bu benim telefon numaram . Bir şey olursa beni ararsın tamam . Sakın çekinme bak .

- Teşekkür ederim Saye abla.

Diyip kollarını boynuma doladı. Kağıdı da şortunun cebine sıkıştırdı.
Sarılmamız bitince tekrardan elini tutup kapıya doğru gittik. Zili çalar çalmaz hemen açmıştı.

- Ah tatlım hoşgeldin . Umarım günün güzel geçmiştir.

Gerçekten yüzündeki yapmacıklık on metre öteden okunurdu . Efe cevap vermeden içeriye doğru koştu. Teyzesinin ben gidince onu sorguya çekeceğini biliyordu. Bu yüzden gidip  kağıdı saklayacağına emindim.

- Ege yok mu ?

Bu kadına daha ne kadar sinirlenebilirdim acaba ?

- Yok . Ben varım bana söyleyin ne söyleyecekseniz !

- Bir şey söylemeyecektim canım. Öylesine sordum .

- O zaman bir daha sormayın . Ben sizin kocanızı soruyor muyum da siz benimkini soruyorsunuz ?

Hani küçükken kötü gülüşlere cadı kahkahası derdik ya şuan anıra anıra gülen kadın resmen cadı kahkahası atıyordu. Gerçekten sıkılmıştım.

- Komik olan ne yelloz...ay pardon Yeşim diyecektim .

Ben de yapmacık bir şekilde tebessüm ettim. Kahkası durmuştu. Yüzünü ciddiyet kapladı.

- Bana bir daha sakın yelloz deme bu bir . Ve Ege'nin de biriyle evleneceğini düşünmek saçmalıkken dahası senin gibi biriyle evlenmesi ondan daha saçma bu da iki .

- Niyetimizin ciddiyetini sizin gibi
birine kanıtlamaya çalışacak kadar düşmedim bu bir. Başkasının sahip olduğu şeylere göz dikeceğine hem elindekine hem de sana emanet edilene sahip çık bu iki .

Dudaklarıma sinir edici bir gülüş kondurdum.

- Ve sanırım sen benim için her zaman yelloz hanım olacaksın bu da üç .

Daha fazla onula konuşmak istemediğim için arkamı dönüp gidiyordum . Aklıma gelen şeyle durdum.

- Yelloz hanım yarın Efe'yi biz okula bırakacağız . Haberiniz olsun.

Daha fazla beklemeden arabaya doğru gidip bindim .

- Niye bu kadar uzun sürdü ?

Ege'ye doğru baktım .

- Hiç kapı önü sohbet ettik biraz.

Daha fazla konuşmamıştık. Eve giden yolda olmadığımızı fark ettim .

- Nereye gidiyoruz ?

- Annemlere geçiyoruz .

Oturduğum yere gerisin geriye sindim. Nefret ediyordum tanışma faslından . Halime gülen Kerem ve Ege'ye öldürücü olduğunu düşündüğüm bakışlarımı firlattım.

VeylHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin