Her şey hazırdı . Telefonu elime aldım ve kapattım . Sonuçta orada beni kimsenin rahatsız etmesini istemiyordum .
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yolda gelirken kendimce pek bir sorun çıkmadığını sanıyordum . Heyecanlıydım . Hem de fazlasıyla heyecanlıydım . Bu heyecan tatlı bir heyecandı . Fakat bu tatlı heyecan mezarlığı görene dek sürdü . Geleli yarım saat olmuştu ama ben arabanın önüne yaslanıp mezarlığa doğru boş boş bakmaktan başka bir şey yapmıyordum . Oysa ben on beş sene boyunca bu anı beklememiş miydim ? Daha önce de dediğim gibi . Hayal gücüm asla geniş değildi . Ben bu anı böyle hayal etmemiştim . Ben bu anın bu kadar zor olacağını asla hayal edememiştim . Oysa şimdi koşa koşa gidip toprağına sarılmam gerekmiyor muydu ? Yada onun için aldığım papatyaları özenle toprağına koymam lazım değil miydi ? Bunların hiçbirini yapacak cesaretim kalmamıştı . Hatta şuan eve bile dönmek istiyordum . Ama yapamazdım . Çünkü bu onun karşısına saf , masum ve bir o kadar da çocuksu halimle çıkacağım son zamandı . Tıpkı beni bırakıp gittiği zaman ki halimle . Onun , onların Saye'si halimle . Çünkü iki gün sonra evleniyordum . Evlendikten sonra ben eski Saye olmayacaktım ki... Ben o zaman intikam uğruna kendini harcamış birine dönüştürecektim kendimi . Daha fazla beklemek istemedim . Yüzümdeki yaşları silip doğruldum . Derince bir nefes aldım . Bir adım , iki adım , üç adım.... derken otuz dokuzuncu adımda onun , onların yanındaydım .Canan Sevinç .
Murat Öztunç .
Mezarları yan yanaydı . Tabi ki annemin böyle bir ayrıntıyı düşünecek hakkı yoktu . Zaten o adam ona nefes alma hakkından başka ne hak tanımıştı ki . Verdiği o hakkıda kendi elleriyle geri almıştı da . Murat amca ölmeden önce vasiyet etmiş kardeşine . Bir tane kız kardeşi vardı . Başka kimsesi yoktu . Kimseyle evlenmemişti . Eğer evlenirse anneme ihanet olarak görmüş hep . Tabi bunları hep Sedef abladan öğrenmiştim .
Tekrardan derince bir nefes aldım . Şu açık havada nefes almak zor geliyordu bana .
- Anne.....annem.....annem ben geldim . Sana anne demeyi o kadar çok özlemişim ki .
Tebessüm ettim . Acının tatlı tebessümü bu olsa gerek .
- Bak en sevdiğiniz çiçeği getirdim . Papatyalar . Özellikle papatya falı yapmayı çok severdiniz . Yani severmişsiniz . Bunları nereden biliyor bu deli kız dediğini duyar gibiyim . O yüzden annem darılmak gücenmek yok . Ben senin günlüğünü okudum . O kadar saf bir aşkınız varmış ki....
Yüzümdeki yaşları yine sildim . Baktım fayda etmiyor yenileri ekleniyor bende silmekten vazgeçtim .
Elime topraklarına koyduğum papatyalarından bir tane aldım .- Önce senin için yapıyoruz annecim . Murat amca darılma ama kadınlara her zaman öncelik tanınır .
Başladım koparmaya . Seviyor , sevmiyor , seviyor , sevmiyor ..... ve seviyor...
- Anne bak Murat amca seni hala seviyormuş . Gerçi Murat amca gibi biri sevdiceğini nasıl unutur ki . Bak mesala bunu da biliyorum . Murat amca sana sevdiceğim de dermiş . Sevdiğim ve seveceğim ....
Kıkırdadım .
- Ama en çok SAYEM dermiş . Gölgem .
Sonra tekrardan bir papatya aldım elime . Bu sefer ki Murat amca içindi .
- Bak Murat amca bu da senin için .
Tekrardan başladım kopartmaya . Seviyor , sevmiyor , seviyor , sevmiyor , ..... seviyor...
Buda seviyor çıkmıştı .Güldüm . Hatta bu sefer ki kahkaha boyutuna ulaşıcak kadardı .
- Seviyor çıktı . Normalde ben kendim için yapsam hep sevmiyor çıkıyordu . Ama sizde....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Veyl
ChickLitDaha fazla dayanamadım . Hıçkırarak ağlamaya başladım . Zaten çok bile dayanmıştım . Ama konuşacaktım . On beş senedir susuyordum . Dile kolay on beş sene . Orada yatanlar annem ve annemin canının diğer yarısıydı . Diğer bir deyişle hayalimdeki baba...