-Eee kızım biraz kendinden bahset bakayım. Bu güzel kız kim neyin nesi ?
Evet ben daha yeni her şey iyi mi gidiyor demiştim. Unutun gitsin. Gergince yerimden kımıldayıp bende Sevda teyze gibi boğazımı temizledim.
Haydi Bismillah.Konuşmadan önce Ege ile Kerem'e doğru baktım. Ege'nin şuan ne hissettiğini çözemiyordum ama Kerem sırıtarak bana bakıyordu. Allah aşkına biri şu çocuğa sırıtmamasını söyleyebilir mi ?!!
Benden cevap bekleyen Sevda teyzeye doğru döndüm.- İsterseniz siz sorun ben öyle cevaplayayım. Böylece aklınızdaki sorularda cevap bulmuş olur.
-Pekala. Kızım sormayım sormayım dedim ama sana noldu böyle ?! Kolun kırık , belli etmemeye çalışsanda zar zor yürüyorsun...
Bu soruyu beklediğim için cevabını da önceden hazırlamıştım.
-Gelmeden önce ufak bir kaza geçirmiştim. Merdivenlerden düştüm de.
- Kızım keşke biraz kendini toparlasaydın ya. Ege ne acelesi vardı da kız daha toparlanmadan bizi tanıştırdın ?!
Ege şaşkınlıkla annesine bakıyordu.
-Anne vallahi pes !! Sen daha uçağa binmeden arayıp akşam yemeği ayarlamadın mı ?
-Sus eşşek sıpası. Ağzın yok muydu Saye'nin halini söylemeye !
Hemen araya girdim.
-Sevda teyze ben gerçekten iyiyim. Hem siz aradığınızda ben de Ege'nin yanındaydım. Kendimi iyi hissetmeseydim emin olun bugün bu akşam yemeği olmazdı.
Sevda teyze birazcık yatışsada hala Ege'ye kızgın bakışlarını yollamayı da ihmal etmiyordu.
-Neyse kızım geçmiş olsun. Vallahi bilsem bugüne ayarlamazdım.
Karşımda mahçupca bakan kadına bende içten bir şekilde tebessüm gönderdim.
-Önemli değil. Hem ben ne dedim ? Kendimi iyi hissetmeseydim bugün burada oturuyor olmazdım. Lütfen kendinizi suçlu hissetmeyin. Siz bunlara takılmayın. Ee başka sorunuz yok mu?
- Pekala. Aileni tanıtır mısın ?
Aile kısmını geçemiyor muyduk ? O konuya girersek kesin zararlı çıkardım.
-Annemin adı Canan. Ben daha on yaşındayken onu kaybettim. Onu...onu kaybettikten sonra annemin çocukluk arkadaşı Sedef abla baktı bana. Yani nasıl anlatsam annem olsa ancak bu kadar üstüme titrerdi. Şuan Amerika'da yaşıyor.
-Kızım peki baban ?
Tam konuşmak için ağzımı açmıştım ki Ege konuşmaya başladı.
-Anne Saye'nin babası bizim geçenlerde şirketine ortak olduğumuz Selim Özdemir. Saye ile geçmişte yaşadıkları şeylerden ötürü araları bozuk. Bu kanuya girmesen olmaz mı ?
Şahsen Ege'den böyle bir atak beklemiyordum. Doğrusu Ege konuşmasaydı ne konuşacağımı ben bile bilmiyordum. Hem o adamla da ortaklarmış işte bu sefer şans benden yanaydı.
Sevda teyze anlayışlı kadınmış. Yüzündeki tebessümü eksik etmeden yeni bir sorusunu yöneltti.
-Kızım biraz da kendinden bahset bakayım. Öyle ayrıntılara falan girme. Genel bilgiler versen yeter. Sonuçta ben Ege değilim. Ege seni uygun görüp karşıma oturttuysa anlaşmışsınız demektir. Bana laf düşmez.
Bu kadını sevmeye başlamıştım. Yalandan da olsa iyi bir kayınvalidem vardı.
-Yirmi beş yaşındayım. Doğdum doğalı Amerika'daydım. Mimamarlığın yanı sıra ana sınıfı öğretmenliği okudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Veyl
Literatura FemininaDaha fazla dayanamadım . Hıçkırarak ağlamaya başladım . Zaten çok bile dayanmıştım . Ama konuşacaktım . On beş senedir susuyordum . Dile kolay on beş sene . Orada yatanlar annem ve annemin canının diğer yarısıydı . Diğer bir deyişle hayalimdeki baba...