Veyl

21.BÖLÜM

O oy veren naif elleriniz biraz da klavyeye mi dokunsa ne ? 😊😊

Medya : Saye'nin gelinliği .

- Karşılaştığı ilk zorlukta kendini eski yaşantısına veren bir adamsın . Keşke o gün Merve'yi çöktüğü yerden kaldırırken sarf ettiğin cümleleri benim içinde sarf edip uygulayabilseydin . Çünkü bir kadının gururu tek bir günde bu kadar çok ayaklar altına alınamazdı .

Sonra kollarımı açıp Ege'yi alkışladım . Sahte bir heyecanla ;

- Tebrik ederim Ege Aslanel ! Enlerin adamı olma yolunda tam gaz devam ediyorsunuz .

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Odama çıktığımda yatağımın üzerinde asılı duran gelinlikle şoka uğradım . Ben nikahta gelinlik giyeceğimi bile unutmuştum . Evde sade bir nikah olacaktı . Yani ben öyle istiyordum . Kapıyı kilitleyip gelinliği elime aldım . Asla ama asla annemin hayalindeki gelinliğe benzemiyordu . O kabar kabar prenses elbisesi tarzında bir gelinlik giymeyi seçerdi . Hatta şuan hayatta olsaydı eminim ki bunu beğenmez hatta Ege'ye sen benim kızıma bunu nasıl alırsın diye bağırırdı . Bakmayın onun böyle acılara göğüs gerdiğine . Çok deli dolu biriydi o . Bütün o yaşanılanlara rağmen gülümsemeyi iyi bilirdi...

Gelinliğe bakmayı bırakıp elime aldım . Banyoya geçip giymek istedim . Ama yapamadım . Keşke yanımda bana destek olacak biri olsaydı . Keşke Sedef abla annem hakkında ileri geri konuşmasaydı . Keşke Su bana inansaydı . Keşke Ege eski Ege olabilseydi . Gelinliği aldığım gibi geri yerine koydum . Bir kez daha anladım ki keşkelerle bu hayat yürümezdi . Bugün çok yorulmuştum . Üzerimi değişip yatağa girdim .

~~~~~~~~~~~~~~~

2 GÜN SONRA : NİKAH GÜNÜ

Allah aşkına biri başımda sürekli koşuşturan topluluğa söyleyebilir miydi ? Nikahın onların nikahı değil de benim nikahım olduğunu . Tartıştıkları konu da konu olsa yani . Neymiş efendim yok saçıma su dalgası yapılmalıymış , yok göz makyajım gölgeli olmalıymış..... Tuhaf olan ise neydi biliyor musunuz ? Saçım makyajım her şeyim bitmiş hatta nikaha yaklaşık bir saat kalmıştı . Fakat hanımefendiler hâlâ saatler öncesini tartışıyorlardı . Güldüm. İşin iç yüzeyini bilselerdi acaba o zamanda böyle heyecan yaparlar mıydı ?

Birden seslerin kesilmesiyle kafamı eğdiğim yerden kaldırdım . Gelen Sevda teyzeydi .

- Kızlar bizi biraz yalnız bırakabilir misiniz ?

Ece ve Işıl , Sevda teyzenin direktifine uyup çıktılar . Geldi . Yanıma oturdu .
Ellerimi tuttu .

- Şuan keşke benimde yanımda bir yakınım olsaydı diyorsun değil mi ?

Cevap vermedim . Sabahtan beri boğazımda bir düğüm vardı . Eğer konuşursam şuracıkta ağlardım . O yüzden kafamı sallayarak cevap verme girişiminde bulundum .

- Saye kendini yalnız hissetme olur mu ? Her şeyden önce bir anne olarak , bir abla olarak ben varım yanında . Bunu unutma olur mu ?

Kafamı salladım . Boğazımdaki yumru kendini iyice belli ediyordu . Tüm o ağlamama çabalarıma rağmen gözümden bir damla yaş aktı .

Ellerimi pışpışladı . Gözleri dolmuştu .
Yüzüne naif bir tebessüm yerleştirdi . Bu görüntüyle benimde dudaklarıma bir tebessüm ev sahipliği yaptı . Sevda teyze çok güzel bir kadındı . Yaşını göstermiyordu . Her zaman elbise topuklu ayakkabı ikilisinden yana kullanırdı seçimini . Yani ben her karşılaştığımda öyle görürdüm . Bu tarzda gördüğüm için içimden bir ses hep ayaklarının üstüne basabilen , tuttuğunu koparan bir taraflarının olduğu kanısına vardırıyordu beni . Ama tüm bu görünüme rağmen naif , dokunsan kırılacak bir tarafıda yok değildi . En önemlisi ise onun etki alanına girdiysen mutlaka o annelik duygusunu hissederdin . Gerçekten örnek alınacak bir insandı .