- Sana yemin ederim ki ben nefes aldığım müddetçe değil o adamın cehennemine tekrardan dönmek onu kendi yanında bile hayal etmene izin vermeyeceğim .
- Söz mü ?
- Söz . Artık tam anlamıyla özgürlüğün tadını çıkarsan iyi olur .
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Ege ellerimi tutup kaldırdı .
- Hadi gel doktorun yanına gidip çıkalım .
Kafamla onayladım onu . Doktorun yanına gidip son kontrolleri de yaptırınca reçeteyi alıp çıkmıştık . Şimdi de eve dönüyorduk . Yeni yeni tam anlamıyla kendime geliyordum ve olanları kimin yaptığını düşünmeye başlamıştım . Fakat ev o kadar iyi korunuyordu ki kimin , nasıl görünmeden yapabileceği aklıma bir türlü gelmiyordu .
- Ege sence kim yapmış olabilir ? Aklıma dahi gelmiyor . Evin önünde o kadar çok koruma var ki neredeyse kuş uçurtmuyorlar . Ama kim nasıl yapabilir ki ?
- Saye dışarıdan bir müdahele olmadı . Yapan evden birisi yada korumalardan biri . Bunu ancak eve gidince öğreneceğiz .
Kaşlarımı çattım .
- Nasıl yani ? Eve gidince öğreneceğiz derken ? Bir şey mi biliyorsun ?
- Şuan kesin bir şekilde konuşamam ama kimin yapabileceğini biliyorum .
- Allah aşkına Ege şifreli konuşmaz mısın ? Hiçbir şey anlamıyorum ?
Güldü fakat bu gülüş alay ve sinir içeren bir gülüştü .
- Saye gerçekten aklına kimse gelmiyor mu ?
- Ege ben kimi tanıyorum ! Bana zarar verebilecek iki tane kişi var . Sen de dışarıdan bir müdahele olmadığını söylüyorsun ! Lütfen artık şifreli konuşmasan da aklından geçenleri diline döksen !
- Annemlere gittiğimizden beri Merve'nin sana olan bakışlarını fark etmedim deme lütfen ?
Nasıl yani o da mı fark etmişti ?
- Sen...sen de mi fark ettin ?
- Hadi ama Saye onun sana olan bakışlarını o masada oturan herkes fark etti . Çünkü onlar....
- Çünkü onlar ne ? Benim bilmediğim neler oluyor Ege ? Merve geldiğimizde sana sarılmaya kalktı ama sen onu ittin , ben ona sarılmaya kalkınca elimi tiksinircesine sıkıp gidiyor , yemekte ters ters bakmalar , sana bir telefon geliyor ama ne hikmetse üçünüz de aynı andan ortalıktan kayboluyorsunuz ve sonra biri kabloları kesip kapıyı arkamdan kilitliyor ! Söylesene benim bilmediğim neler oluyor ?!
Evin bahçesine girmiştik . Arabayı durdurdu . Sinirle burnunu sıktı . Sinirliydi hem de olması gerekenden fazla .
- Bak kalbini kırmak istemiyorum üstüme gelme lütfen ! Bugün benim için fazlasıyla zor bir gün ve ben öfkemide sinirimide sana yansıtmamaya çalışıyorum ama sen bu konuda bana hiç yardımcı olmuyorsun !
- Pekâlâ . Üstüne gelmem .
Sesimin kırgın çıkmasını umursamadan indim arabadan . Arkamdan da o inmişti hemen .
Kolumu tutup durdurdu .- Bak sana öyle konuşmakta bağırmakta istememiştim . Eğer seni kırdıysam özür dilerim .
Kaşlarımı çattım .
- Neden özür diliyorsun ki ? Asıl ben senden özür dilerim . Haddim olmadığı halde senden hesap sormaya kalktım .
- Saçmalama ! Burada özür dilemesi gereken biri varsa o da benim . Çünkü ben bugün benden daha zor bir gün geçiren küçük bir kız çocuğunun o minik kalbini kırdım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Veyl
ChickLitDaha fazla dayanamadım . Hıçkırarak ağlamaya başladım . Zaten çok bile dayanmıştım . Ama konuşacaktım . On beş senedir susuyordum . Dile kolay on beş sene . Orada yatanlar annem ve annemin canının diğer yarısıydı . Diğer bir deyişle hayalimdeki baba...