17. BÖLÜM

673 63 4
                                    

- Sana yemin ederim ki ben nefes aldığım müddetçe değil o adamın cehennemine tekrardan dönmek onu kendi yanında bile hayal etmene izin vermeyeceğim .

- Söz mü ?

- Söz . Artık tam anlamıyla özgürlüğün tadını çıkarsan iyi olur .

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Ege ellerimi tutup kaldırdı .

- Hadi gel doktorun yanına gidip çıkalım .

Kafamla onayladım onu . Doktorun yanına gidip son kontrolleri de yaptırınca reçeteyi alıp çıkmıştık . Şimdi de eve dönüyorduk . Yeni yeni tam anlamıyla kendime geliyordum ve olanları kimin yaptığını düşünmeye başlamıştım . Fakat ev o kadar iyi korunuyordu ki kimin , nasıl görünmeden yapabileceği aklıma bir türlü gelmiyordu .

- Ege sence kim yapmış olabilir ? Aklıma dahi gelmiyor . Evin önünde o kadar çok koruma var ki neredeyse kuş uçurtmuyorlar . Ama kim nasıl yapabilir ki ?

- Saye dışarıdan bir müdahele olmadı . Yapan evden birisi yada korumalardan biri . Bunu ancak eve gidince öğreneceğiz .

Kaşlarımı çattım .

- Nasıl yani ? Eve gidince öğreneceğiz derken ? Bir şey mi biliyorsun ?

- Şuan kesin bir şekilde konuşamam ama kimin yapabileceğini biliyorum .

- Allah aşkına Ege şifreli konuşmaz mısın ? Hiçbir şey anlamıyorum ?

Güldü fakat bu gülüş alay ve sinir içeren bir gülüştü .

- Saye gerçekten aklına kimse gelmiyor mu ?

- Ege ben kimi tanıyorum ! Bana zarar verebilecek iki tane kişi var . Sen de dışarıdan bir müdahele olmadığını söylüyorsun ! Lütfen artık şifreli konuşmasan da aklından geçenleri diline döksen !

- Annemlere gittiğimizden beri Merve'nin sana olan bakışlarını fark etmedim deme lütfen ?

Nasıl yani o da mı fark etmişti ?

- Sen...sen de mi fark ettin ?

- Hadi ama Saye onun sana olan bakışlarını o masada oturan herkes fark etti . Çünkü onlar....

- Çünkü onlar ne ? Benim bilmediğim neler oluyor Ege ? Merve geldiğimizde sana sarılmaya kalktı ama sen onu ittin , ben ona sarılmaya kalkınca elimi tiksinircesine sıkıp gidiyor , yemekte ters ters bakmalar , sana bir telefon geliyor ama ne hikmetse üçünüz de aynı andan ortalıktan kayboluyorsunuz ve sonra biri kabloları kesip kapıyı arkamdan kilitliyor ! Söylesene benim bilmediğim neler oluyor ?!

Evin bahçesine girmiştik . Arabayı durdurdu . Sinirle burnunu sıktı . Sinirliydi hem de olması gerekenden fazla .

- Bak kalbini kırmak istemiyorum üstüme gelme lütfen ! Bugün benim için fazlasıyla zor bir gün ve ben öfkemide sinirimide sana yansıtmamaya çalışıyorum ama sen bu konuda bana hiç yardımcı olmuyorsun !

- Pekâlâ . Üstüne gelmem .

Sesimin kırgın çıkmasını umursamadan indim arabadan . Arkamdan da o inmişti hemen .
Kolumu tutup durdurdu .

- Bak sana öyle konuşmakta bağırmakta istememiştim . Eğer seni kırdıysam özür dilerim .

Kaşlarımı çattım .

- Neden özür diliyorsun ki ? Asıl ben senden özür dilerim . Haddim olmadığı halde senden hesap sormaya kalktım .

- Saçmalama ! Burada özür dilemesi gereken biri varsa o da benim . Çünkü ben bugün benden daha zor bir gün geçiren küçük bir kız çocuğunun o minik kalbini kırdım .

VeylHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin