Medya>'Genius' by LSD
____________________________________Sabah kahvaltısında Bayan Hudson çok güzel şeyler hazırlamıştı. Sıradan bir şekilde yemeğimizi yiyorduk.
Bayan Hudson gelip bize "Sıradan arkadaşlar gibi sakalasiyorsunuz."
"Ne yapmamız gerekiyor? Bir şey mi unuttuk? İse geç mi kaldık?"
"Valentine hic anlamıyorsun bu islerden"
Sherlock "Ne olması gerekiyordu ki?"
Bayan Hudson kıkırdayarak "Bir de kendinize deha diyorsunuz. Bugün John beni yemeğe çıkaracak. "
John ağzında yemekle "Öyle mi ?"
"Evet. Siz de evde yalniz kalacaksınız."
Sherlock "İyi ama neden ki?Ayrıca John un maaşı bitmek üzere seni çok şık bir yere götüremez."dedi.
"Neden mi? Anlamıyor musunuz?"dedi Bayan Hudson hem mutlu hem de kızgın bir halde "John, bir şey şöyle şunlara" dedi.
John gülümsüyordu, bize baktı.
"Şey... Bayan Hudson sizin yalnız kalıp... -Irene'in tabiriyle- akşam yemeği yemenizi istiyor."Sherlock ile ayni anda "Ne!"diye bağırdık. Sonra gözlerimizi kocaman açıp birbirimize baktık.
Hem bu durumdan utanmış hem de korkmuştuk. Yani en azından ben korkmuştum.
Bayan Hudson "Hiç değilse öpüşün.Şimdi."dedi. Zorlukla yutkundum.
John "Buna katılıyorum" dedi heyecanla.
Sherlock ile aynı anda ayağa kalktık. Ona doğru uzandım, elimi yanağına koydum (çünkü yanaklarını çok seviyorum, elmacık kemikleri fazlasıyla güzel) ve yanağına küçük bir öpücük kondurdum.
John ve Bayan Hudson hayal kırıklığına uğramış gibiydi.
Bayan Hudson kahkaha attı.
"Küçük bir adim sonuçta" diyerek merdivenlerden indi...İşten döndüğümde Sherlock önünde bir kağıt yığınıyla masada oturuyordu. "John ve Bayan Hudson gitti."dedi kısık sesle.
"Bunlar ne?"diye mırıldandım yanına otururken.
Sherlock un gözleri parladı hızlıca elindeki davayı anlatmaya başladı.
"...Ve bu da şifre. Eğer bunu çözersek vakayı da çözmüş oluruz. Ama bu daha önce görmediğim bir şifre."
Bazı fotograflar,notlar, kitaplar, sayılar,harfler, şekiller vardı.
"Tamam. Hadi başlayalım. Sen bu ikisini dene. Ben de şekiller ve şunlar arasındaki bağlantıyı deneyeyim. Sonra da diğerlerini deneriz."
Gerçekten zor bir şifreydi. Sabaha kadar uğraştık. Ama vaka o kadar etkileyiciydi ki uykum gelmiyordu. Sonunu merak ettiğim bir roman gibiydi.
Sabah olduğunda zıplayarak "Buldum.Buldum." diye heyecanla haberi verdim.
Sherlock şifrenin olduğu kağıdı elimden aldı. Dikkatle inceledi.
"Harika!"
Neredeyse heyecandan titriyordu.
"Valentine,sen bir dehasın!"diye bağırdı. Sonra kağıdı masaya bıraktı.
Ve beni dudaklarımdan öptü. Bunu hiç beklemiyordum ama şoku atlattıktan sonra elim saçlarına doğru gitti ve öpücüğüne karşılık verdim, bir yandan da kolundan destek alıyordum.
Öpüşmek hakkında hiçbir deneyimim ve bilgim olmamasına rağmen, o öpücüğün, üzerinden yıllar geçse de aklımdan çıkartamayacağım kadar tutkulu bir öpücük olduğunu biliyordum.
O sırada Bayan Hudson içeri girdi"Çocuklar! Bu kadarını beklemezdim doğrusu."demesiyle hemen ayrıldık ve hazır ol konumuna geçtik.
"Şu halinize bakın, odayı ne hale getirmişsiniz!"
Odaya bir baktım. Kağıtlar,kitaplar yerlerde darmadağındı. Kötü bir konuma düşmüştük ama Bayan Hudson durumdan gayet memnundu.
Arkasından John belirdi. Şaşkın şaşkın baktı.
O sırada telefonum çaldı. Molly arıyordu. Molly'e ihanet etmiştim. Ama onun hiçbir şeyden haberi yoktu.
"Val, hemen buraya gelmelisin. Tuhaf bir olay var elimde. Hatta Sherlock ve John da gelmeli." dedi.
O sırada Lestrade da gelmişti. (Böyle şeyler olduğunda herkes üst üste gelir.) John gibi baktı.
"Tamam Molly, geliyoruz" dedim ve telefonu kapattım.
Sherlock, Lestrade'a şifreyi verdi. Ama şifre, ilgisini odanın hali kadar çekmemişti. İnsanlar neden en kötüsünü düşünür?
"Siz... birbirimizden mi hoşlanıyorsunuz? Ve..."
Sherlock "Senin saçma sorularına ayıracak vaktim yok Graham." deyince "Greg" diye fısıldadım.
"Neden herkes ona Greg diye sesleniyor?"
John "Onun adı bu."diyerek yanıtladı.
Lestrade bu duruma biraz bozuldu.Molly haklıydı. Cesetlerde doğal ölüm gibi gösterilen zehiri bulmak çok uzun zamanımızı aldı.
Otopsi raporlarını ayarlayıp eve geldiğimizde güneş doğmak üzereydi.
2 gündür uyumuyordum. Ve gün boyunca hiç bir şey yemiştim.
Bayan Hudson bizi kapıda bekliyordu.
"Şu halinize bakın! Çok yorgun görünüyorsunuz."
Ayakkabılarımızı yeni çıkartmıştık ki Lestrade, Sherlock'u aradı.
"Hemen gelmelisiniz."
"Ne oldu?"
"Bazı belgeler çalındı..."
Sherlock "Sıkıcı!" dedi ve telefonu Lestrade'ın yüzüne kapattı.
Hepimiz birbirimize iyi geceler diledik ve John yukarı çıktı, Bayan da Hudson dairesine gitti.
Yine Sherlock ile baş başa kaldık.
"Ben odayı toplasam iyi olacak Valentine."
"Daha fazla yanlış anlaşılma olmadan..."
"Evet."
"Yardım..."
"Çok yorgun görünüyorsun."
"Sen de."
"İdare edebilirim sanırım."
"Tamam. İyi uykular."
Sherlock "Sana da." dedi ve dudağıma küçük bir öpücük kondurdu.
Sabah öptüğü gibi değildi elbette ama bu tarz şeylere hiç ama hiç alışkın değildim. Uykum kaçmıştı.
"Sanırım artık uyuyamayacağım. Sana yardım etmem daha iyi olur." dedim ve odayı topladık. Bittiğinde evdeki herkes hala uyuyordu. Odama gittim.
İki saat uyudum veBayan Hudson "Kahvaltı hazır!"diye seslenmesiyle güzel bir gün daha başlamış oldu...
___________________________________
Bölümü beğenmiş olduğunuzu umuyorum. ♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Dear Genius
Fanfiction"Aşk tehlikeli bir dezavantajdır, Valentine." "Aşık olmayı istemiyor olman, olmayacağın anlamına gelmez." ©joliereinre | 2020 Askıda. ♡─────────────── _en iyi sıralamalar_ #1 sherlock #1 sherlockholmes #1 holmes #1 watson #1 johnwatson #1 bbc #1 mor...