My Dear Genius

SON PROBLEM

Bunun için bir plan hazırladık. Bu bir günümüzü aldı. Ancak ayrıntılı bir plandı.

2 gün boyunca Mycroft için vereceğimiz küçük korku filmi için hazırlık yaptık. Sherlock Mycroft'un evinin düzenini bildiği için bazı düzenlemeler yaptı.

Planımızı gerçekleştirdiğimiz günün ertesi gününde Mycroft bizim evimizdeydi.

Bayan Hudson kapıdan bakarak Mycroft'a "Eğer seninle konuşmalarını istiyorsan sandalyeye oturmalısın." diye önerdi .

Mycroft öfkeyle "Ben müşteri değilim"dedi.

Sherlock gözlerini açmadan "O zaman git."diye mırıldandı.

Bayan Hudson aşağıya indi. Mycroft sandalyeye oturdu.

Mycroft: Yalnız konuşabilir miyiz?

Sherlock: John ve Valentine kalacak.

Mycroft: Bu ailevi bir mesele.

Sherlock: Bu yüzden kalacaklar.

John'a baktım, sırıtıyordu. Mycroft'un yüzünün hali komikti. Ve Sherlock oldukça ciddiydi.

Mycroft bize Küçük Eurus'u anlattı.  Delilik derecesinde dahi Eurus'un yıllar önce bir yangında öldüğünü söyledi.

"Mycroft?"

Mycroft: Efendim

"Yalan söylüyorsun."

Hepimiz Mycroft'a aşağılayıcı șekilde baktık.

Mycroft bize onun çok güvenlikli olan Sherinford'ta tutulduğunu söyledi.
Ama en heyecanlı kısmında Molly aradı.

"Molly artık seninle çalışmıyorum."

"Evet ama sana ihtiyacım var. Yani Lestrade'ın ihtiyacı var. Gelmelisin."

Telefonu kapattığımda herkesin bana baktığını fark ettim. Mycroft bıkkın, John korkmuş, Sherlock endişeli ve meraklı.

"Üzgünüm. Önemli olmalı. Siz detayları bana anlatırsınız."dedim.

Gitmeden önce Sherlock'un yanağına bir öpücük kondurdum. Keyfi biraz daha yerine gelmiş gibiydi. Keyifli bir şekilde kımıldandı. Sonra ciddi ve bilindik haline geri döndü.

John ve ben onun bu haline güldük.

Mycroft gözlerini devirerek "Valentine gitsen mi artık?"diye mızmızlandı.

Sherlock onun bu tavrına kızdı. "Mycroft! Valentine'a karşı kibar ol!"

"Özür dilerim Valentine."

"Sorun değil. Kaba değildi bile. Neyse. Gitmeliyim."

Hastahanede işim bittiğinde saat oldukça geç olmuştu, bir taksiye bindim ama yol çalışması olduğu için erken inip yolun bir kısmını yürümem gerekiyordu.

Yollar ıssızdı, bu buralarda hep olurdu bu yüzden korkmuyorum.

Karşımdan bir kadının geldiğini hatırlıyorum, bana çarptı. Sanırım bu dikkatimi dağıtmak içindi çünkü sonrasında boynumda bir uyuşukluk hissettim.

Sonrasında bayıldım.

.
.
.

Uyandığımda yanımda Bella vardı. Sanırım Bella ve Mycroft'un evindeki yumuşak bir yataktaydım ve Bella da yanımdaki sandalyede oturuyor, elindeki bazı dosyalara bakıyordu.

Başım daha önce hiç ağrımadığı kadar şiddetli ağırıyordu.

Bella uyandığımı fark edince ateşimi eliyle ölçtü.