HOLMES OĞLANLARI | HOLMES BOYS

1.4K 113 226
                                    

Bu şekilde geçen yoğun bir haftadan sonra Sherlock uyandı. Uyanmadan bir süre önce birkaç kez sayıkladı.
Uyandığımda yanında yine ben vardım.

"Valentine, çok tehlikeli bir işe girdim. Şeytanla anlaşma yaptım. Ama ne olursa olsun John ve seni güvende tutacağım."

"Kendi hayatım umrumda değil Sherlock.
Kendine neden bunu yaptın?
Şeytan kim? Jim mi?"

"Kendime bir şey yapmadım. Her şey kontrolüm dâhilindeydi.
En hızlı ve güvenli şekilde Londra ya gelmeliydim. Daha iyi bir yol yoktu."

"Sorun ortadan kalktı mı?"

"Mycroft işin kalanını halledebilirse kalktı. Umarım ne yapmaya çalıştığımı anlamıştır. Onunla tanıştın mı?"

"Hayır ama John söz etti."

"John? John nerede?"dedi telaşla.

"Bir süre klinikte nöbetçi hekim olarak kalıyor. Başında tam anlamıyla nöbet tutuyoruz. Son bir soru daha soracağım. Molly'nin haberi var mıydı? Seni bildiği için mi buraya getirtti?"

"Hayır ama ne yapacağını tahmin etmek çok zor olmuyor."

"Peki, uyu bakalım şimdi. Sabah John seni iyi halde görsün, mutlu olsun. Ama haberin olsun sana çok kızgın. İyi geceler."

"Peki ya sen?"

"Ben ne?"

"Üzgün müsün? Benim için değil tabii ki. Benim için üzgün olduğun yüzünden belli.
Kardeşin için üzgün müsün?"

"Sherlock, ben bazı duygulardan mahrumum. Endişe,öfke,sevinç gibi ani, şiddetli ve yorucu duyguları hissedebiliyorum. Ama üzüntü, huzur, hüzün gibi daha sakin duyguların benim için hic bir anlamı yok. Nasıl olduklarını bile bilmiyorum. Nasıl hissettiriyor?"

"Bilmiyorum. Hiçbirini bilmiyorum."diye fısıldadı.

"John bunun doğru olmadığını söylüyor."

"Uyumak istiyorum Valentine."diye geçiştirdi.

"İyi geceler"

John geldiğinde ona her şeyin yolunda olduğunu açıkladim.

.

Molly koşarak yanıma gelip hastahanenin üzerindeki helikopter pistine çıkmamı ve gelecek olan helikoptere binmemi söyledi.

Hiç helikoptere binmemiştim. Üstelik durup dururken. Molly güvenli olduğunu gelen kişiyi tanıdığını söyledi ama kim olduğunu söylemedi.

Orada gerçekten bir helikopter vardı. Beni saraya getirdi.

Beni bir odaya aldılar. Beklerken kendimi çok gergin hissediyordum.

Kimdi bu? Kraliçe? Yok canım. Prens? Hayır.

Ben bunları düşünürken odaya Mycroft Holmes girdi. Kapıda da bir kadın arkasından Mycroft Holmes'a bakıyordu. Bu kadının Bella olduğunu anladım.

Aslında çok beklenebilirdi. Sonuçta Sherlock'un abisi ve onu sıkı sıkı gözlüyor.

Mycroft, sevgili karısını nazikçe içeri davet etti. Sonra bana döndü.

"Hoşgeldiniz, Bayan White."

"Bay Holmes, neden burada oldugumu bilmeliyim."

"Sherlock ile oldukça yakın arkadaş olduğunuz izlenimindeyim. Sherlock'un bu kadar kısa surede birilerine güvenmesi çok şaşırtıcı doğrusu. Üstelik yalancı birine karşı bu güven..."

My Dear GeniusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin