THE REİCHENBACH FALL~1.KISIM

1K 86 28
                                    

Sherlock son zamanlarda aldığı davalar sayesinde iyice ünlenmişti. Gazetelerde daha sık görünüyordu.

John'un bloğunun da bunda büyük bir payı vardı elbette. Çeşitli ödüller alıyorlardı. Genellikle benim de yardımım dokunuyordu.

İnsanlar benim varlığını bilmedikleri için John ve Sherlock arasında bir şeyler olduğunu düşünüyordu.

Kısa süreliğine Moriarty'nin bizi rahat bıraktığını düşünmüştük. Ancak bir gün -biz Sherlock ile bir mikroskop deneyi yaparken- John bize seslendi.

"Çocuklar!"

Sesi çok endişeliydi.

Sherlock "Şimdi olmaz" diye başından atmaya çalıştı.
John sesi zar zor çıkarak
"Sherlock... O geri döndü"dedi.

Sherlock ile aynı anda kafamızı kaldırdık. Sherlock, John'un elinden telefonu aldı. Yüzünün rengi soldu.

John televizyonu açarken Sherlock'un elinden telefonu aldım. Bu Moriarty'den gelen bir mesajdı.
"GEL VE OYNA" yazıyordu. Televizyonda da Moriarty vardı.

Bir süre sessizce haberleri izledik. Sonra Sherlock gözünü televizyondan ayırmadan "Bu davadan uzak durmanı istiyorum Valentine. Benim için bunu yapar misin?"dedi kısık bir ses ile.

"Neden?"

Sherlock: Bu çok tehlikeli

"Yapma Sherlock!"

Sherlock: Bu konunun şu anda seninle ilgisi yok. John ile de ilgisi yok. Büyük bir planı olmasa boyle bir şey yapmazdı. O... beni yok etmek istiyor. Emin olun bunun için her şeyi yapar.

Sherlock u yok etmek. Bunun için her şeyi yapacak. Bunun düşüncesi bile beni ürpertmeye yetti.

"O zaman bırak da sana yardım edelim."

John: Valentine haklı. Sherlock?

Sherlock: Valentine, Alice'e bir zarar gelmesini ister misin? Acımasız görünmeye çalışma, elbette istemezsin. Ben bile sinir bozucu erkek kardeşime bir şey olmasını istemem. Ama Moriarty sana zarar vermek için Alice'i riske atabilir.

"Öylece beklemi mi istiyorsun?"

Sherlock: Hayır. Elbette bunu istemiyorum. Bize akıl verebilirsin. Bu işimize çok yarar. Ama bunun dışında bu davadan uzak dur.

"Peki, şimdilik öyle olsun."

Sherlock: Teşekkürler. John sen benimle geleceksin ama seni de tehlikeye atmak istemem. Sadece benim için bazı açıklamalar yapacaksın biliyorsun aptal insanlarla iletişime geçmekten nefret ederim.

John: Tamam.

John ve Sherlock, bazı mahkemelere katılıyorlardı.

Moriarty bir şekilde serbest kaldı.

Benim için herşey normal gidiyordu. Ama onlar için endişeleniyordum çünkü söz verdiklerinin aksine bana hiçbir şey anlatmıyorlardı.

Gerçi ben eve geldiğimde saat çok geç oluyordu bu yüzden çok az konuşabiliyorduk.

.

Bir gün geldiğimde John uyumuştu Sherlock ise düşünceli bir şekilde oturuyordu.

"Sherlock, ne oldu?"diye sakince sordum ama yine de yerinden hafifçe sıçradı.

"Moriarty, bugün evimize geldi. Buraya oturdu, nasıl serbest kaldığını anlattı sonra da..." dedi ve sustu,gözü daldı.

Biraz bekledim. Ama bir şey demeyecekti. "Sonra ne oldu?"dedim.

Bana baktı,biraz bekledi.

"Ona bir düşüş borçlu olduğumu söyledi." dedi,gözlerini başka tarafa çevirdi, neredeyse fısıldayarak "Sizi bırakmak istemiyorum. Seni ve John'u bırakmak istemiyorum."dedi.

Gözlerini kapattı, derin nefesler alıp veriyordu, acı çekiyor gibi. Sonra sinirle dişlerini sıktı.

"Mycroft bile mi! O ya da karısı bile hiçbir şey yapamıyor mu!?"dedi.

"Onunla konuştun mu? Mycroft ile konuştun mu?"diye sordum.

"Yapma Valentine! Sence bilmiyor mu? Elbette biliyor. Ama hiçbir şey yapamıyor."dedi.

Odaya Bayan Hudson girince sustuk.

"Saat kaç oldu farkında mısınız? John'u uyandıracaksınız. Valentine uyu lütfen. Sabah da konuşabilirsiniz."dedi ve Sherlock'a döndü. "Valentine'ın günlerdir uyumadığını biliyor musun?"dedi.

Ama sabah konuşamazdık. Belki de günlerce birbirimizi görmeyecektik.

"Bayan Hudson, yorgun değilim. Sessiz olacağız." dedim ve gitti.

Ama Sherlock konuşmak istemedi ve uyumam gerektiğini söyledi...

My Dear GeniusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin