KEMAN

1K 95 130
                                    

Bir izin günümdü. Fazla bir hobim yoktur bu yüzden o gün Sherlock ile çalmak için yeni parçalar deniyorduk.

Ama o gün bir sorunumuz vardı. Normalde asla böyle olmamasına rağmen o gün keman çalarken bir türlü uyum sağlayamıyorduk.

Sürekli birbirimizi durdurup müdahale etmemiz gerekiyordu.

"Hayır, ritim şöyle olacak."

"Orada bemol olacak."

"Şurada vibratoyu daha düzgün yap."

Yani bir o beni durduruyordu, bir ben onu durduruyordum.
Çünkü denediğimiz parçalar en zor olanlarlardı.

Neyse ki birkaç denemeden sonra uyum sağlayabildik.

Neyse ki birkaç denemeden sonra uyum sağlayabildik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


John işten eve döndüğünde de kusursuz bir şekilde çalıyorduk.

Bazı insanlar benim, Sherlock'u John'dan çaldığımı düşünebilir ancak durum bunun tam tersi. Aksine John, Sherlock'un da artık bir sevgilisi olduğu için onunla bu konuları çok daha rahat konuşabiliyor.

Ve John yorgun bir iş gününden sonra bizim keman çalışımızı dinlemeyi seviyordu.

Bu yüzden oturup bir süre bizi dinledi. Sonra bir anda müziği böldü.

"Düşünüyorum daa... Ne kadar da uyumlusunuz. Acaba yatakta da böyle uyumlu olur muydunuz?"

Sherlock ile bunu duyunca hızlıca kemanın arşelerini John'a doğrultup aynı anda "John bu ne şimdi?"diye sinirli bir şekilde sorduk.

John gülerek "Yapmayın çocuklar, Bayan Hudson'ın dediği o gün yanlış anlaşılma olduğunu biliyorum. Ama acaba siz ikiniz... Yani gerçekten nasıl olurdu?"dedi.

"John! Ne zamandan beri bu kadar meraklısın?"

"Sen yeni sevgilinin yanına git.
Adı neydi? Hımm... Annie?"

"O bir öncekiydi Sherlock. Son sevgilisinin adı, Jolene."

"Ah doğru. Jolene'nin yanına git."

John yine gülerek "Siz beni evden mi atmaya çalışıyorsunuz?"dedi.

Derin bir nefes alıp "John, senin derdin ne?"diye sordum.

"Böyle bir konu açılınca yüz ifadeleriniz o kadar komik oluyor ki aklıma getirip getirtip yıllarca gülebilirim."

Bunun üzerine Sherlock'un
"Git o zaman Jolene'nin yanında gül."demesiyle John sırıtarak kalktı ve evden çıktı.

Tekrar keman çalmaya başladık.
Ama bu sohbet üzerine o kadar gerilmiştim ki istemsizce arşeyi kemanın tellerine çok fazla bastırıp korkunç sesler çıkmasına sebep oluyordum.

Bunun üzerine Sherlock, beni daha fazla zorlamak istemediğini söyledi ve kemanlarımızı bırakıp kitap okumaya başladık.

Neredeyse bir saat kitap okumuştuk ki Sherlock elindeki kitabı yere fırlatıp bağırdı.

"John neden bunu yapıp gitti ki? Şimdi merak duygusundan kurtulamıyorum!"

Anlarsınız ki artık sabrımın sınırına gelmiştim. Bu yüzden ben de bağırarak konuştum.

"Neyi merak ediyor olabilirsin ki?
Al mikroskop orada! Git de bak! Etrafa kitapları fırlatıp durma!"

"Bu kez mikroskop merakımı gidermez."

"Peki ya ne? Vakayı mı çözemedin?"

"Elimde bir vaka bile yok!"

"Neyi merak ediyorsun o zaman?"

"Bana bağırırsan söyleyemem."

"Senin söyleyemeyeceğin ne olab..."

Sözümü bitirmeden aklıma John'un söyledikleri geldi.

"Seni şerefsiz!"

"Biliyorum, biliyorum. Bunu hiç düşünmemeliydim."

Sonra neredeyse koşarak odasına gitti. Aslında gitmeden önce çok sevimli görünüyordu, neyse neyse...

Kapısının önüne gidip kapıyı tıklattım.

"Sherlock? İçeride misin?"

"Başka nerede olabilirim Valentine?"

"Doğru, şeyy... Sana "şerefsiz" dediğim için özür dilerim...
Acaba gelmeme izin verir misin? Yoksa kalbini çok mu kırdım?"

"Hayır, kırmadın. Gelebilirsin."

Odasına girdiğimde yatağında ellerini kucağına koymuş, yaramazlık yapmış bir çocuk gibi, oturuyordu.

Yanına oturdum.

"Özür dilerim, Valentine. Bu konuda hassas olduğunu biliyorum.
Bu yüzden düşündüğüm şey,
yemin ederim ki, asla senin benim düşündüğümü sandığın şey değildi. Eğer evlenirsek, yani çok yüksek bir ihtimalle öyle olacak,
çocuklarımızın nasıl olacağını düşünmüştüm. Ama ne yazık ki geleceği bilemeyiz."

"Ah Sherlock... Ben yanlış anladım. Tamamen benim yanlış düşüncelerimin sorunu."

"Hayır, Valentine. Senin hiçbir sorunun yok."

Birbirimize gülümseyip sarıldık.

Sonra odama geri döndüm.

Bir süreliğine en büyük derdimiz "sevgili olma olayına" alışmaktı.

Tabii ki tüm bunlar olurken hayatımızı tamamen değiştirecek büyük bir fırtınanın bizi beklediğinden habersizdik...

_____________________________________

Bölüm az kalsın smut oluyordu. Ama sonra bunu başka ve daha anlamlı olacak bir bölüme saklamaya karar verdim.

Gerçi ben nasıl yazacağım böyle bir şeyi ama deneyeceğim artık. Çünkü olması gerekiyormuş gibi geliyor ama belki beceremeyince yazmam. Ama yazarsam bölümün başında belirtirim zaten. Neyse artık.

.

Bölümü beğenmiş olduğunuzu umuyorum... ♡♡♡

My Dear GeniusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin