EVLİLİK YEMİNİ

871 72 108
                                    

Medya> 'La Vie En Rose'
                 ~Daniela Andrade
___________________________________

Odadan çıkıp salona gittik. Herkes bizi bekliyordu. Bay White gitmişti.

Bayan Hudson'ın bakışından gelinliğin neden üzerimde olmadığını merak ettiği belli oluyordu ama bakışlarını görmezden geldim.

Masaya oturduk ve John, sağdıç konuşmasını yapmak üzere ayağa kalktı.

"Bayanlar ve Baylar hoşgeldiniz.

Çok az kişiyiz ama yine de bu konuşma görevimi dostuma layık olan şekilde yerine getirmek isterim

Hepiniz Sherlock'un benim düğünümde ne kadar güzel bir konuşma yaptığını bilirsiniz.

O zaman yaptığı konuşmanın dostum için ne kadar zor olduğunu ancak şimdi anlayabiliyorum.

Çünkü o zamanlar Sherlock, Valentine'ı kaybettiğini düşünüyordu ve ben evlendikten sonra yapayalnız kalacaktı.

Bugün buradayız ve Mary'nin kaybından birkaç ay geçti. Neyse ki ben hiç yalnız kalmayacağım. Çünkü dünyalar güzeli bir kızım var."

Ah John... Neden böyle acıklı bir konuşma yapıyorsun?

John konuşmasını sürdürdü.

"Ama ben dostum evlendiği için çok mutluyum. Çünkü güvendiğim ve onunla bir hayat sürmeyi hak eden biriyle evlendiğini biliyorum. Dostumun yalnız bir hayat sürmesini asla istemem. Çünkü mutlu olmayı hak ediyor.

Aslında Valentine hakkında konuşması gereken kişi ben değilim ancak bunu ancak Valentine ile çocukluk ve gençlik dönemlerimizde çok yakın arkadaştık ve söylemem gereken birkaç şey var.

Liseye giderken okulda ben dahil herkesin hoşladığı birileri vardı.

Valentine'dan da hoşlanan birkaç kişi vardı ama bunu ona söylemeye cesaret bile edemiyorlardı. Çünkü Valentine her seferinde erkeklerle ya da bu tarz sevgililik konuları ile ilgilenmediğini söylüyordu. Ve biliyorsunuz ki aynısı Valentine ile tanışana kadar dostum Sherlock Holmes için de geçerliydi.

Meğer ilgilerini çeken tek kişiler birbirleriymiş...

Eğer aşka inanmak için tek bir hikaye seçmem gerekse bu iki sevgili dostumun hikayesini seçerdim.

Çünkü onların birbirlerinin ruh eşleri olduğuna ve birlikte mutlu olacaklarına tüm kalbimle inanıyorum."

Herkes alkışlamaya başladı. Sherlock ayağa kalkıp John'a sarıldı.

John yerine oturduktan sonra konuşma sırası Bella'ya geldi.

"Baylar, bayanlar;
Öncelikle John Watson gibi duygusal bir konuşma yapamayacağım için sizden özür dilerim çünkü bildiğiniz gibi ben daha çok resmi açıklamalar yapan biriyim.

Valentine'nın tanıdığım en tuhaf insanlardan biri olduğunu söylemek zorundayım. Ama bu iyi anlamda ki Sherlock Holmes de tanıdığım en tuhaf insanlardan diğeri.

Çünkü Valentine, hem çok duygusal hem çok mantıklı, hem çok hassas hem çok güçlü... Evet bazen duygusal yönünün fazla bastığını kabul edebiliriz ancak yine de hiçbirimizin kuşkusu yok ki Valentine iyi biri ve hepimiz onu seviyor ve mutlu olmasını istiyoruz."

Bella duygusal konuşmayacağım dememiş miydi? Benim mi gözlerim bugün hızlı doluyor?

Bugün hepimiz daha anladık ki ailesi gerçekten sorunlu bir aileydi ancak hiçbirimizin onun mükemmel bir aile kuracağından kuşkusu yok.

My Dear GeniusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin