Hastahaneye vardığımızda Sherlock'u hemen yoğun bakıma aldılar. John koridorda telaşlı telaşlı dolanıyordu. Ben ise korkudan bacaklarımın bağı çözülmüş halde öylece oturuyordum.
Sherlock'un dediği hamilelik testi olayı aklımdan çıkmıştı bile. Sadece onun iyi olup olmayacağını düşünüyordum.
John bir an durdu ve bana baktı.
"Valentine? İyi misin? Ağlıyor musun?"
Yanaklarıma akan gözyaşlarımı sildim. Gülümsemeye çalıştım.
"İyi olacağına inanmak istiyorum John."
"Öyle olacak. Göreceksin. Ne kadar güçlü bir bünyesi olduğunu biliyorum, iyileşecek."
"Uyuşturucu kullanmadan önce bünyesi güçlüydü..."
"Yine de atlatacak. Ben ikimiz için kahve getireceğim. İstersin değil mi?"
Bunu demesiyle aklıma Sherlock'un söylediği hamilelik testi olayı geldi.
Bunu öylesine mi söylemişti yoksa belli çıkarımlara mı dayanıyordu? Öyle olsa bunu önce ben bilmez miydim? Ama hiçbir şeyi boşu boşuna söyleyeceğine inanmıyordum. Ya çıkarımlara dayanıyor olmalıydı ya da hissetmiş de olabilirdi.
Kahve? Küçük bir bebek için kafein pek iyi bir tercih gibi görünmüyordu.
Bunları düşünürken John'u orada unutmuştum.
"Valentine? İyi misin?"
"Afedersin ne diyordun?"
"Kahve ister misin?"
"Hayır. Teşekkürler. Imm ben küçük bir işimi halletsem burada bekler misin?"
"Elbette."
"Bir gelişme olursa beni ara."
"Tamamdır."
Hemen hastahanede bu konu ile ilgilenen bölüme gittim. Yapılması gerekenleri yaptım ve sonuç çıktığında şu anda hastaları olan Sherlock Holmes'ün yakınlarında olacağımı söyledim.
Tekrar yukarı çıktığımda John'un yüzü gülüyordu.
"Valentine, Sherlock'u bir saat içinde normal odaya alabilirlermiş."
"Ah John! Bu harika bir haber."
"Ama benim şimdi gitmem gerekiyor. Bayan Hudson, Rosie ile zor dakikalar yaşıyor."
"Tahmin edebiliyorum. Gitsen iyi olur. Yeni bir şey olursa ararım."
"Tamamdır."
John gittikten sonra tek başıma kalıp düşünme fırsatı buldum.
Her şey nasıl da üst üste geliyordu. İyi ve kötü şeyler...
Bir yandan acaba bir bebeğimiz mi olacak diye mutlu bir heyecan yaşarken diğer yandan acaba kocamı kaybedecek miyim diyerek olumsuz bir stres yaşıyordum.
Sonunda doktor gelip Sherlock'u normal odaya aldıkları haberini verdi. Bir de yaptığım testlerden haberi olduğunu ve sonuçları bana bizzat ulaştırılacağını söyledi.
Teşekkür edip Sherlock'un yanına gittim. Hala uyuyordu. Sabah olmasına çok az kalmıştı.
Güneş doğarken Sherlock mırıldanmaya başladı.
"Val..."
"İyi misin? Nasıl hissediyorsun?"
"Biraz acıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Dear Genius
Fanfiction"Aşk tehlikeli bir dezavantajdır, Valentine." "Aşık olmayı istemiyor olman, olmayacağın anlamına gelmez." ©joliereinre | 2020 Askıda. ♡─────────────── _en iyi sıralamalar_ #1 sherlock #1 sherlockholmes #1 holmes #1 watson #1 johnwatson #1 bbc #1 mor...