ETKİLEYİCİ

952 75 77
                                    

İşler bir şekilde yoluna giriyordu.
Lestrade her gün evimize gelip Sherlock'a yeni davalar anlatıyordu.

Bazılarını "sıkıcı" deyip geçiştiriyor , bazılarını ise günlerce uğraşarak çözüyordu. Yardımını istememekte kararlıydı. Kendisi çözünce daha eğlenceli oluyormuş.

Eski iş yerimde yeniden işe başlamak için Molly ile konuştum. Ama tatsız bir sohbetti. Molly pek de iş konuşma niyetinde değildi.

Molly'i en son 5 yıl önce labaratuvarda görmüştüm.

Bu arada uzun süreli yokluğumda Greg ile Molly evlenmişler bile.

Gerçi Molly beni yine de pek sevemiyor. Artık mesele Sherlock ile sevgili olmamdan çıktı. Sherlock artık onun arkadaşı ve arkadaşını üzdüğüm için bana çok kızgın.

"Merhaba Molly. Görüşmeyi kabul ettiğin için teşekkürler."

"Önemli değil. Hayatta olmana hala şaşırıyorum. Sherlock un yerinde olsam seni asla affetmezdim."

"Ben de kendimi onu üzdüğüm için affedemiyorum. Ama şu anda her şey yolunda. Ben buraya..."

" Siz hâlâ sevgili misiniz? "
"Evet."

"O gün labaratuvarda olanları unutamıyorum. Birbirinizi öpüşünuz... Sherlock sana gerçekten aşık. Ve sen acımasızca onu bırakıp gittin."

"Molly! Buraya bunu konuşmaya gelmedim. Ben eski yerimde işe başlamak istiyorum ve..."

"Başvurman gereken kişi ben değilim Valentine. Ama eğer seninle çalışmayı isteyip istemeyeceğimi soruyorsan... bunu istemiyorum. Seni görmeyi bile istemiyorum."

"Molly ben..."

"Sherlock senin yokluğunda gerçekten kötu günler geçirdi. Onun yaninda en çok -John dan sonra tabii- ben vardım. Şimdi o seni affedebilir ama ben yapamam."

Elbette ona benimle çalışması için yalvarmayacaktım. Oxford Üniversitesi'nden gelen bir teklif ile akademisyen olarak işe başladım.
Tabii Sherlock un beni neden affettiğini merak eden tek kişi Molly değildi.

"Her şey yolunda sanırım."

"Evet."

"Sherlock ile sen... Yani o kadar yıldan sonra..."

Sherlock'un arkadan bizi dinlediğini fark etmemistik.

"Lestrade, sen Molly'i yaptığı küçük şeylerde terk mi ediyorsun? Senin için sorun yok ise...

Lestrade:Sherlock! Bu küçük değil. O sana yıllarca yalan söyledi.

Sherlock: Sen de yıllarca Molly'den aşkını sakladın yani yalan söyledin.

Lestrade:Kapa çeneni Sherlock! Hoşcakal Valentine.
Dedi ve koşarak gitti.

Sherlock"Yazık oldu. Davayı anlatmayı unuttu." dedi gülerek.

En kötüsü Anderson'du.
Sherlock ile birlikte olay yerine gitmiştik. Genelde yaptığı sanat ile övünmek için beni çağırırdı. O daha olayı anlamaya çalışırken ben davayı çözerdim. Ama acil bir durum olmadığı surece o anlayana kadar beklerdim. Bu kez Anderson da olay yerindeydi.

"Ölü sevgilisi ve Sherlock Holmes. Cinayet çözmeye gelmişler. Sherlock sen daha yaşayan birini ölüden bile ayırt edemiyorsun. Nasıl cinayet çözeceksin ki?

" Eğer biraz daha konuşursan Anderson, gideceğimiz sıradaki vaka seninki olacak!"

" Eğer biraz daha konuşursan Anderson, gideceğimiz sıradaki vaka seninki olacak!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sen psikopatsin. Git tedavi ol."

"Yüksek işlevli sosyopat."

Bunlar olurken gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Anderson'ın yüzünün aldığı şekil çok komikti.

Mycroft geldiğinde ise Sherlock ile bazı dosyaları inceliyorduk. Bir yandan da ben Sherlock un saçları ile oynuyordum.

"Bu kadar kolay halledebileceginizi bilseydim hemen dönmeni istemezdim Valentine."

"Senin için dönmedim Mycroft.

"Biliyorum. Sherlock için gittin ve yine onun için döndün."

"Ne öğrenmek istiyorsun Mycroft?"

"Kendini affettirmek için ne yapmalısın? Gerçi onu Valentine biliyordur."

"Bella'yı mi kırdın?"

"Ne?"

"Seni daha fazla bozmadan evine git!"

Ve John. Mary ve John bize ziyarete gelmişlerdi.

Mary,Bayan Hudson ile konuşuyordu. Rosie sürekli ağlıyordu. John ve Mary aralarında değişerek ona bakıyordu.

"Sherlock,sana bir şey sormalıyım."

"Bana ne istersen sorabilirsin John."

"Valentine ve sen... O kadar zamandan, üzüntüden sonra nasıl hiç bir şey olmamış gibi devam edebiliyorsunuz?

"Biliyorsun John."

"Hayır,bilmiyorum. Sen biliyorsun, ben değil. Kimse bilmiyor. Valentine bile."

Onları dinlediğimi anlamasınlar diye Rosie'yi sevmeye devam ettim. Sherlock bana göz ucuyla baktı sonra John'a "Benimle gel."dedi. Birlikte Sherlock'un odasına gittiler, kapıyı kapattılar.

Mary ve Bayan Hudson'a
"Sherlock'a bakmalıyım."deyip Sherlock un odasına doğru gittim.

Odaya girdiğimde John'un elinde bir defter vardı. Sherlock endişeyle bana bakti.

Bu defter Mycroft'un bana söz ettiği defter olmalıydı. Sherlock un yokluğumda tuttuğu defter.

John beni görünce defteri yere düşürdü. Gülümseyerek "Bir sorun yok değil mi?"dedim.

"Valentine,sen geldiğinden beri yapmıyorsun?"

-Ne yapmıyorum

Defteri yerden aldı.

"Ne düşünüyorsun? Defter hakkında. İçine bakmadan tabii."

John yavaşça odadan dışarı süzüldü.
Sherlock defteri bana verdi.

"Defterin kalıbına bakılırsa 2 yıl önce alınmış.
Kenarları fazla aşınmamış yani masa üzerinde yazılmış. Bu her yere taşıyabileceğin bir şey değil. Ya çok özel ya da iş ile ilgili.
Sen iş ile ilgili not tutmazsın. Bu durumda özel bir şey yazmışsın. Zaten bir dolapta üzerine bir çok kitap koyarak sağlandığından ne kadar özel olduğunu anlayabiliriz.
Senin için özel olan nedir? Neleri gizlerdin? Duygularını.
Övünmek istemem ama senin duygularını düşündüğümüzde aklıma 2 yıl önce ölümü ile seni kandıran sevgilin geliyor.
Yani ben. İçinde benim hakkımda bir şeyler yazıyor."

"Etkileyici."

"Pek değil. Bu defterden Mycroft bana söz etmişti. Bana bir mektup yazdı ve senin durumundan söz etti. Etkileyici olan sensin, Sherlock."

"Hayır. Etkileyici olan sen olmasaydın böyle bir defter yazmazdım. "

"Seni incittim. Özür dilerim, seni üzmek dünyada en son isteyeceğim şeydi."

"Herkes nasıl hiçbir şey olmamış gibi devam ettiğimizi soruyor. Bence gayet açık."

"Evet."

"Galiba şu anda evlenme teklifi etmeliyim. "

"Hayır. Zaten kabul edeceğimi biliyorsun. Buna gerek yok. Bizi nişanlı sayabilirsin."

Güldü.Bayan Hudson bizi çağırıyordu. Yine de kimseye bundan söz etmedik. Bu çok garip geliyordu. Aslında her şey aynıydı.

Üniversite bir süreliğine tatile girmişti. Günlerimizi Lestrade'in getirdiği davaları çözerek geçiriyorduk.

Bayan Hudson, John, Mary, Mycroft ve Bella'ya nişanlandığımızı   söyledik...
____________________________________

Bölümü beğenmiş olduğunuzu umuyorum.

My Dear GeniusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin