alın size uzun bölüm,daha uzununu yazmam imkansız gibi.
-----Hoş geldin." öyle güzel gülümsemişti ki,gülümsemeden edemedim. "Hoş buldum." diye mırıldandım ve içeri girdim.
"Aç mısın?" dediğinde "dürüst olmak gerekirse biraz açım." dedim.
"Bizim için bir şeyler hazırladım demek isterdim,ama yemek yapmayı bilmiyorum. Dışardan söyleyebiliriz?" söylediği şeye kıkırdadım.
"Bende biliyorum desem yalan söylemiş olabilirim,Bence bana yardım edersen bir şeyler yapabiliriz." dedim.
"Kulağa hoş geliyor,bu taraftan." dedi ve mutfağın yolunu gösterdi. Kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı.
--
"Gerçekten güzel olmuş." dedi makarnasını yerken. Güldüm. "Sadece makarna.""İlk defa yemek yaptım,izninle tadını çıkaracağım ve abartacağım." her sözüne gülüyordum,ama olmaz böyle.
--
Yemeklerimizi yemiş film seçmeye çalışıyorduk. "Tamam elediklerimizden iki tane kaldı. Dedi ve ikisinide önümüze koydu.""Daha fazla ağlamak istemiyorum o yüzden bu." dedim ve bir komedi filmini seçtim. "bende öyle düşünmüştüm." dedi ve filmi televizyona taktı.
Yanıma oturdu. Biraz ona yaklaştım.
işte böyle kızım,elini korkak alıştırma.
Bundan bir şeyler anlamış olacak ki kolunu omzuma attı,bunu fırsat bilip yanına iyice yerleştim.
Film başlamış daha ilk dakikalarında bizi güldürmeyi başarmıştı.
Film boyunca birbirimize daha da yapışmıştık,ama bundan rahatsız olmuyordum. Aksine eskiden hissettiğim şeyleri hissediyordum.
Filmin bitmiş jenerik çıkmıştı. "Ben artık gitsem iyi olur,geç oldu." dedim ve ayağa kalktım. "Saat gerçekten geç oldu,istersen seni bırakabilirim fakat burda kalmanı tercih ederim." diyerek oda ayağa kalktı.
"Güzel geceydi melanie,gerçeken çok eğlendim. Lütfen kal,o kadar yol gitme." dediğinde gülümsedim.
"Sabah camp nou'ya gitmem gerek,antremanları var çocukların. yanlarında olacağıma anlaşmıştık."
"Sabah seni bırakırım?"
melanie,hadi melanie. kal seni gerizekalı.
"Kıyafetim yok?"
"Ben verebilirim?"
"Pes ediyorum" dedim ve ellerimi havaya kaldırdım. Güldü. "Hadi gel benimle,sana kıyafet vereyim." dedi.
Peşinden gittim. beraber merdivenleri çıktık ve yatak odasına girdik.
yatak rahat görünüyor mel.
shakira? acaba içimde misin?
Dolabı açtı. Bir şort ve tişört çıkardı. Bu şort kadın şortuydu. sorar anlamda baktığımda güldü. "kız kardeşimin,arada buraya kalmaya gelir."
"Ben çıkayım sen rahat giyin." dedi ve odadan çıktı. üstümü giyindiğimde odadan çıktım. Kapıda beni bekliyordu.
Misafir odasını gösterdiğinde içeriye girdim. "Misafira özel hizmet." diyerek yatağı açtı. Gülerek yatağa girdim. üstümü örttü ve eğildi. Kulağıma "İyi geceler mel." diyerek fısıldadığında içimde bir şeyler hissettim.
dudağımı dudaklarına bastırdım. Sonra yaptığım şeyi fark ettiğimde geri çekildim. İkimizde birbirimize şaşkın bir şekilde bakıyorduk.
"Ben özür dilerim ne yap-" bir şeyler zırvalarken bu sefer beni öpen oydu. Yataktan dudaklarımızı ayırmadan kalktım.
beni kucağına aldı ve duvara yasladı. Öyle iyi öpüşüyordu ki,
haha neymar kadar değil.
Elleri tişörtümü bulduğunda izin verircesine ellerimi havaya kaldırdım. tişörtümü üzerimden attı ve beni nazikçe yatağa bıraktı. Kendi üstündeki tişörtü çıkarıp tekrar dudaklarımızı birleştirdi.
şortlarımızı indirirken ikimizde şaşkındık,ama bir o kadarda istiyorduk. Gecenin geri kalanında yoğunluktak dolayı uyuyamamıştık.
Shakira'dan betersin sen melanie.
alarmım çaldığında yaklaşık yarım saat belki daha az uyumuştum. Gözlerimi simmons'un göğüsünde uyurken aralamıştım. Onu uyandırmadan telefonumu elime aldım ve taksi çağırdım.
Ayağa yavaşça kalktım,kasıklarımdaki ağrıyla eğildim. Gece aklıma geldikçe gülüyordum. dün giydiklerimi hızlıca üstüme geçirdim. Dağılmış saçımı tepemde topladım ve kağıt kalem aldım.
"Gece için teşekkür ederim,erkenden çıkmam gerekiyordu. Sonra görüşürüz." kağıdı komidine bıraktım. Ve aşağıya indim.
Taksiye bindim ve adresi verdim. Taksici adam bana garip bakışlar atarken onu umursamadım. Tamam nasıl göründüğümün ve iki büklüm olduğumun farkındayım.
Eve geldiğimde hızlıca kendimi sıcak bir duşa attım. Duştan sonra iç çamaşır takımlarımı giyip altıma siyah bol bir basketbolcu şortu geçirmiştim. üstüme kısa beyaz bir tişört giyip ayaklarıma jordanlarımı geçirmiştim.
Messi: Nerde kaldın?
Melanie: 10 dakikaya ordayım.
Saçlarımı kurutmaya vaktim yoktu. Çantamı alarak evden çıktım. Kasıklarımdaki ağrı biraz olsun azalmıştı ama ne kadar kısa olsa da o yolu yürüyemezdim.
Camp nou'ya geldiğimde garaja arabayı park ettim. Ve sahaya çıktım. Çocuklar henüz antremana başlamamış koç gelene kadar hep yaptıkları gibi çimlerde oturuyorlardı.
Neymar'da yanlarındaydı,onu görmezden gelecektim. Yanlarına gittiğimde arda "sonunda!" diye bağırdı.
"Geldim işte,uyuya kalmışım." dedim yanlarına otururken. Kasığımdaki ağrı ile yüzümü buruşturdum. Eğilimezsem sorun olmayacaktı.
"Ne oldu lan?" marc'ın sorusuyla dondum. ne diyeceksin melanie? "Sırtım acıdı ya o." dedim.
"Sırtığın mı kasığın mı?" arda gözlerini kısarak bana doğru gelmeye başladı. Gözüm neymar'a kaydığında arda'nın dediği şeyi anlamaya çalışıyordu.
"Söyle bakalım melanie gecen nasıl geçti? pek uyuyamamış gibisin?" dani arda'nın yaptığı gibi gözlerini kısarak üstüme geldi. "Tamam üstüme gelmeyin." dediğimde ikisi de yerine oturdu.
"Ulan biz kızı film izlemeye yolluyoruz,ne yapıyor." dedi messi. Messi'nin dediği şeyle arda bana top fırlatırken neymar oturduğu yerden kalkmıştı.
"seninki kıskandı galiba."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melanie - Neymar
FanfictionHayatları 13 yıl sonra çok farklı bir şekilde yolları aynı kapıya çıkmıştı melanie ve neymar'ın. İki yabancı olarak. Sadece eski anılarından ibaret olarak. -- Tüm hakları Barcelona'nın müzesinde saklıdır. FORÇA BARÇA!