Melanie - Neymar

5.9

Neymar'ın ağızından.

Arda'nın söylediği şarkıdan sonra sahneye melanie çıkmıştı. Ne kadar güzel olmuştu bu gün..Geldiğinden beri yaptığım gibi onu izlemeye başladım.

Bu sefer yanında simmons'ta yoktu hem. Bir telefon görüşmesi yapmak için dışarıya çıkmıştı. Melanie gülerek DJ ile bir şeyler konuştuktan sonra mikrofonu aldı.

O güzel sesiyle şarkıyı söylemeye başladı. ''You used to tell me that you loved me once'' (bir keresinde beni sevdiğini söylemiştin.)

''What happened?'' (ne oldu ona?)

''Where is all of this coming from?'' (bunların hepsi nereden geliyor?''

''you say I'm crazy and there's nothing wrong'' (deli olduğumu söylüyorsun,ama bunda yanlış bir şey yok.)

''You're lying and you know I know'' (yalan söylüyorsun ve biliyorsun biliyorum.)

''Baby what have we become?'' (bebeğim ne hale geldik?) sesi tiriyordu,şarkıyı bana söylediğini biliyordum. Gözlerim çoktan dolmaya başlamıştı.

''We used to never go to bed angry'' (eskiden yatağa hiç kızgın girmezdik.)

''But it's all we ever do lately'' (ama son zamanlarda tek yaptığımız bu.)

''And you're turning away like you hate me'' (benden nefret ediyormuş gibi uzağa gidiyorsun.)

''Do you hate me?'' (benden nefret ediyor musun?) seni çok seviyorum melanie,hepsi benim suçum. Gözlerinin kızardığını biliyordum,bu yüzden gözlerini açmıyordu.

''You can take this heart'' (bu kalbi alabilirsin.)

''Heal it or break it all apart'' (iyileştir ya da parçalarına ayır.)

''No, this isn't fair'' (hayır,bu adil değil.)

''Love me or leave me here'' (sev ya da terk et beni burada.)

''Do you remember when you loved me once?'' (bir zamanlar beni sevdiğini hatırlıyor musun?) seni hala çok seviyorum melanie.

''what happened?'' (ne oldu ona?)

''And you'd hold me here just because'' (ve beni sırf bu yüzden burada tutardın.)

''what happened?'' (ne oldu ona?)

'' me and my friends know this.'' (ben ve arkadaşlarım bunu biliyoruz.)

''you and me never come together.'' (sen ve ben asla bir araya gelemeyiz.) ve melanie şarkı bittiğinde gözlerini açtı. O sırada içeriye simmons girdi. shakira ve oriana koşarak sahneye çıktı ve başka bir şakının beati girdi.

''bu kızlar olmasa kulaklarımı arda yüzünden keseceğim.''marc'ın söylediği şey ile arda marc ile kavga ederken shakira şarkıya girdi.

''He's dressed like, is dressed like a baller'' (o futbolcu gibi çalım atar.) gerard'a bakıyordu. Gerard gülerek öpücük attı.

''We switching every kind of pose up'' (Her türlü pozisyona geçiyoruz.)

''Highways and country lands we roll up'' (Karayolları ve ülke sınırları,biz yuvarlanırız.

''He give it to me anyway that I want it, babe'' (o istediğim şeyi her şekilde verir.)

ardından oriana elinde telefonuyla dybala ile facetime yaparak şarkıya girdi.

''Drunk or sober, he never let me down when he go lower'' (Sarhoş veya ayık. O alttan gittiğinde beni asla düşürmez.)

''Then baby always hold me when it's over'' (Bittiğinde bebeğim her zaman beni tutar.)

'''He give it to me anyway that I want it, babe'' (o istediğim şeyi her şekilde verir.)

Ardından melanie şarkıya girdi. Bana bakarak değil,simmons'a bakarak. Ne bekliyordun ki? aptal.

''When he moves in, I cave in, want him to dive in my ocean'' (O geldiğinde ben çökerim. Okyanusuma dalmasını istiyorum.) melanie ellerin çok yanlış yerde.

Kahretsin! onu çok özlemiştim.

''Take off our labels on the coffee table'' (kahve masası üzerinde etiketlerimizi çıkarırız.)

''Two A.M. and we've just begun'' (saat gece iki ve biz daha yeni başladık.) simmons'a göz kırptı.

Kızlar hep birlikte söylemeye başladı.

''The way that he touch me, no, I can't get enough'' (Bana dokunuş şekli,hayır doyamıyorum.)

''He keeping me up all night long'' (Beni tüm gece ayakta tutuyor.)

''He motivate me, yeah, that's my baby'' (Beni motive ediyor. Evet bu benim bebeğim.)

''He really hit me with my body talk'' (Vücudum konuştuğunda beni gerçekten duyuyor.)

Şarkı bitmişti. Melanie gülerek simmons'a sarıldı. Canım gerçekten yanıyordu,hızlıca ayağa kalktım ve mekandan çıktım. Buna daha fazla katlanamazdım,onları öyle gördüğüm her saniye sanki canımdan can koparıyorlardı.

--

Melanie'nin ağızından.

Simmons'a sarıldığım an beni kucağına aldı. ''Sana bakmaya doyamıyorum,lanet olsun.'' söylediği şey ile ona daha çok sarıldım.

''Simmons kararımı verdim.'' diye mırıldandım.

Birlikte dışarı çıktık. Gözlerinde umutla bana bakıyordu. Gülümsedim. ''Seninle olmak istiyorum simmons.''

kararımı vermiştim. Onunla olmak istiyordum. Onunla güvende hissediyordum.

--

Veee bum.

Melanie kararını verdi hadi bakalım.

Ne düşünüyorsunuz?