Melanie - Neymar

5.2

melanie ve neymar'a neler yapmalıyız?

simmons ile nasıl?

başka birilerini istiyor musunuz?

eklememi istediğiniz bir şeyler?

---

düzgün şut çeksene lan yavşak götüme geldi!" diyerek topu ardaya doğru fırlattı marc. "Marc bak babanı sikerim senin götün giderken benimki de gidecek."

marc arda'nın söylediği şey ile ona tekme atarken arda yere düşmüştü. "Toynaklarıyla yere serdi,sanki gavur tekmeliyor."

Herkes bir şeyler ile uğraşırken ben oturmuş onları izliyordum. "Bana yardım eder misin?" gelen portekiz aksanıyla kafamı kaldırdım.

Neymar.

"Lütfen." dediğinde derin bir nefes alarak ayağa kalktım. "Pas çalışmam gerek ama herkes dolu." dedi ve bana pas attı.

Yaptığını yapıp ona pas attım. "Hayırlı olsun melanie." dedi ve burukça gülümsedi.

"Hayırlı olacak bir şey yok." dedim fakat kıvrılan dudaklarını görüdüğümde "henüz." diye ekledim.

"Geçen gece için özür dilerim,yapmamam gerekirdi."

"sorun yok,bir daha olmaz ise sevinirim." diye mırıldadım. "Nikkie ile nasıl gidiyor neymar?" dedim.

Kızın ismi bile iğrenmeme sebep oluyordu.

"Nikkie ile ayrıldık." dedi.

"Ah üzgünüm." değilim.

"aramızda bir şey yoktu,sadece bilirsin.."

"bilirim,aynı benim gibi." dedim ve sırıttım. Canını yakıyordum biliyorum. bu yaptıklarını yüzüne bu şekilde vurmam canını yakıyordu.

"özür dilerim.." dediği şeyle sertçe şut çektim. "Önemli değil,ne demek bir daha kırarsın."

"Melanie,böyle davranman canımı acıtıyor." biliyordum.

"ah özür dilerim neymar," dedim ve ekledim. "acısı geçti mi? geçtiyse söyle yeniden acıtayım çünkü özür dileyince geçiyor biliyorsun." dedim ve gülümsedim.

"Melanie-" sesini cebimde çalan telefonum kesmişti. "Alo?"

"Melanie,çok üzgünüm seni ben bırakacaktım daha yeni uyandım." mahçup bir şekilde konuşurken lafını kestim. "Hayır senin bir suçun yok,ben uyandırmadım. sıkıntı yok,sonra telafi ederiz."

söylediğim şeye güldü.

"Aslında bir telafi fikrim var melanie,akşam yemeğe çıkmaya ne dersin?"

"Harika fikir,"

"akşam 8 uygun mu?"

"Tamamdır,8 de görüşürüz."

telefonu kapattığımda neymar'ın suratı kızarmıştı. "Ben gideyim,teşekkürler." diyerek arkasını döndü ve çıkışa yürüdü.

"iyi olur."

içten içe canın yanıyor biliyorum.

yanmıyor.

yanıyor.

yanmıyor.

istediğin kadar inkar et melanie,onu affetmeyi çok istiyorsun.

ama edemiyorsun.

aynı hataları yaşamaktan korkuyorsun.

ama elalarına her baktığında eriyorsun.

onu hala seviyorsun.

seviyorum,lanet olsun.

----- ----- -----

"Melanie!" arda'nın sesiyle kendime geldim. Ona doğru yürüdüm.

"melanie biliyorum pek ilgilenmek istemiyorsun ama soyunma odasından geliyorum bir bak istersen." dediğinde başımla onayladım.

yine ne yapmışlardı acaba.

Hızlıca soyunma odasına yürüdüm. İçeriye girdiğimde ağlayan neymar'ı görmeyi beklemiyordum.

Aptal.

Kapının eşiğine çöktüm.

Hıçkırıklarını dinledim. O gece ki gibi.

Daha sonra masadaki peçeteyi aldım ve yanına gittim. Peçeteyi yanına koydum. kafasını kaldırıp bana baktı. elalarını kırmızı gördüğüm an yere düşmemek için kendimi zor tuttum.

"Olan oldu bay santos,zamanı geri alamazsınız. ama göz yaşlarınızı silebilirsiniz." diyerek peçeyeyle gözyaşlarını sildim.

Daha sonra hiç bir şey demeden soyunma odasından çıktım.

onunla yapamıyordum,ama onsuz da nefes alamıyordum.

--