Aşᴋ Vᴀʀ Lᴀɴ!!! (Zᴏʀʟᴜ'ɴᴜɴ Zᴏʀᴀᴋɪsɪ) TAMAMLANDI√

6.Bölüm👉Huzurlu Uyku

Medyada ki şarkıyı açmanızı söylememe gerek varmı?😇
Keyifli okumalar🙆

Dalga, sabah karın gurultuları ile uyandı. Neredeyse 1 gündür yemek yemiyordu.

Hemen yataktan kalkıp banyoya gidip elini yüzünü yıkadı ve ihtiyaçlarını giderdi.

Sonra da odaya gelip kapının yanındaki valizini alıp yatağın üzerine koyudu, fermuarı açtı.

Bir hırka, bir tişört ve bir eşofman altı çıkardı. Kıyafetleri üzerine geçirip bir çiftte çorap geçirdi ayağına.

Saçlarını da tarayıp arkadan at kuyruğu yaptı. Her zamanki gibi. Gözlüğünü de taktığında hazırdı.

Sonra tam kapıdan çıkacakken Zorlu'nun dedikleri aklına geldi.

Kulağını kapıya koyup dışarıdan ses gelip gelmediğini anlamaya çalıştı.
Bir ses duyamayınca yavaşça kapıyı açtı ve ilk adımını attı.

Dün gelir gelmez Zorlu, onu odaya götürmüş ve evi de görememişti. Zorlu'nun evde olup olmadığını anlamak için yavaşça bütün odaları gezdi. Eğer evde ise hemen gidip odaya girecekti.

Zorlu'nun evde olup olmadığını anlamaya çalışırken evin ihtişamını kapılıp gitmişti.

Allah'tan Zorlu, evde yoktu yoksa Dalga'nın kalbini hiç acımadan bir daha kırabilirdi.

Bütün evi gezen Dalga, en son mutfağa gitti ve yiyecek bir şeyler bakındı.

Dolapta kahvaltılık bir şeyler çıkartıp masaya koydu ve çay suyu koydu. Su kaynadığında çayı atıp demlenmesini bekledi.

Dolapları gezip birinde de ekmek buldu ve masaya koydu. Güzelce kahvaltısını yapan Dalga, hızlıca sofrayı topladı.

Hemen odasına gitmeliydi. Zorlu, eve gelirse karşılaşmaktan korkuyordu. Odasına gidip elbiselerini valizden çıkardı ve dolaba yerleştirmeye başladı.

Yerleştirme işi bittiğinde Dalga, yatağa oturup telefonunu eline aldı. Kapalı olan telefonunu açtığında annesinin, babasının ve kuzeninin kendisini aradığını gördü.

Annesi ve babası ile konuşmak istemiyordu. İsteyip istemediğini sormadan yangından mal kaçırır gibi Zorlu ile evlendirmişlerdi kendisini.

Onları es geçip kuzeni Çisem'i aramaya karar verdi.

Kuzeni Çisem'i çok seviyordu, Dalga. Çisem de kendisi gibi gözlük takıyordu. Birbirlerine çok benziyorlardı.

Hatta Dalga, Çisemi "İkiz Kuzen"diye kaydetmişti rehberine. Arama tuşuna basıp telefonu kulağına götürdü.

Telefon ilk çalışta açıldı. 

"Alo Dalga nasılsın, telefonun neden kapalı? O adam sana iyi davr..." Nefes almadan konuşan kuzenin sözünü kesti, Dalga.

"İyiyim Çisem nefes al"

Çisem ise "Bir popstarla evlisin. Bu nasıl bir duygu ve Zorlu sana kötü davranmıyor değil mi?"  diye sordu.

Dalga, gözlerini devirip "Sanki benimle isteyerek evlenmiş gibi konuşuyorsun" dedi.

"Ne bileyim Dalga. Hem belki sonra seni çok sever ve mutlu mesut yaşar gidersiniz" dedi, Çisem.

Dalga ise üzüntüyle bir nefes çekti içine "Çisem böyle bir şeyin imkanı yok. O, koskoca Zorlu Karakaya. Ben ise çirkin köylü kızı Dalga'yım" dedi sessizce.

Çisem "Kendine çirkin demekten vazgeç. Sen çirkin değilsin... doğalsın, Dalga" kuzeninin sözünü sert bir şekilde kesti.

"Nerem güzel Çisem? Zorlu'nun da dediği gibi çirkinim, iticilikde derece yapmış biriyim. Adamın peşinde o kadar güzel kız varken bana mı bakacak hem...'Ben evdeyken odadan çıkma seni görmek istemiyorum' diyor. Sen ne aşkından bahsediyorsun" dedi.

Çisem ise "Üzgünüm Dalga... Sana o evdeyken odadan çıkmamanı mı söyledi gerçekten" diye sordu.

"Evet Çisem doğru. Benden nefret ediyor" dedi üzgün bir şekilde.

Biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapattı, Dalga ve bir kitapkolik olarak kitap okumaya başladı.

Kitabı bitiren Dalga, sıkıldığını hissederek saate baktı. Saat 13.00 idi.

Odadan çıkıp mutfağa gitti ve kendisine bir sandviç yapıp oturma odasına geçti.

Televizyonu açıp kanalları gezdi ve Kemal Sunal'ın Şabanoğlu Şaban filmini görünce sevinçle  izlemeye başladı.

Bir yandan da sandviçini yiyordu. Sandviçini bitiren Dalga, koltuğa uzandı ve öyle izlemeye başladı. Uzandığı yerden de uyuyakaldı. Zorlu'yu unutarak...

#7 Saat Sonra#

Genç adam, kapıyı anahtarla açıp içeri girdi.

Normalde bu kadar çabuk gelmezdi eve ama aklı Dalga'da kalmıştı.

İşi bittiğinde her zaman bir bara gider, orada da güzel bir kadınla geceyi geçirdi.

Ancak bu sefer içinden hiç gitmek gelmemişti. Televizyon sesini duyan Zorlu, sesin oturma odasından geldiğini anladı.

Çünkü evde iki televizyon vardı. Diğeri de salonda bulunuyordu. Oturma odasının yolunu tutan Zorlu, Dalga'yı koltuğun üstünde uyuduğunu gördüğünde ilk başta uyandırmayı düşündü.

 Ama sonra vazgeçip karşısındaki koltuğa oturup genç kızı seyretmeye başladı.

Uyurken çok masum görünüyordu. Zorlu, uyurken bir sürü kadın görmüştü ama bu kadar masum ve tatlı uyuyanı hiç görmemişti.

Dikkatlice bakınca o kadar da çirkin olmadığını fark etti.

Ayrıca çok da güzel değildi. Yüzünde az da olsa sivilce vardı ve alnında da bir iz vardı ama bu iz çok da belirgin değildi.

Dikkatli bakınca fark ediliyordu. Çizgi şeklindeki iz, muhtemelen ilgilenilmediği için böyle olmuştu.

Koltukta rahatsızca kıpırdanan genç kızın biraz daha bu şekilde yatarsa her tarafını tutulacağını düşündü ve yerinden kalkıp genç kızı kucağına aldı.

Neredeyse 70-75 kilo olan Dalga'yı rahatlıkla taşıyordu.

Genç kızı odasına götürürken Dalga'nın kendine has kokusu burnuna doldu.

Zorlu, kafasını biraz daha eğip Dalga'nın o eşsiz kokusunu içine çekti.

Gerçekten de çok güzel kokuyordu. Bir sürü kadın tanımasına rağmen hiçbirinin böyle bir kokusu yoktu.

Odanın kapısından içeri girip kızı yatağa bırakmış ve tam kalkacak iken Dalga, kollarını genç adamın boynuna doladı.

Öylece kalakalan Zorlu; kızın kollarını boynundan çekmeye çalıştı ama Dalga, o kadar sıkı sarılmıştı ki çekmesinin mümkünatı yoktu.

Ne yapması gerektiğini düşünürken daha fazla bu şekilde duramayacağını anladığında yavaşça genç kızın yanına doğru uzandı.

Bu arada da kızın gözlüğünü çıkartmış, yatağın yanındaki komidinin üzerine koymuştu.

Dalga ise yanındaki sıcaklığa iyice sokularak kafasını Zorlu'nun göğsüne koydu.

Tabi bu yaptıklarının farkında olsaydı utancından ölürdü.

Zorlu ise kendisine iyice sarılan kızla ve onun eşsiz kokusu ile o da kıza sarılmak istedi ve sarıldı.

 İçine tarifi imkansız bir huzur doldu. Kızın kendisine hissettirdiği huzuru düşünmemeye çalışarak uykuya daldı.

Bu da bir gerçekti ki ikisi de uzun zamandır böyle huzurla uyumamışlardı ve sabah olunca olacakların kimse farkında değildi.

Bölüm Sonu
Ve bir bölümün daha sonuna geldik☺
İnşAllah beğenirsiniz😄
Ve oy ve yorum atmayı unutmayın😏😏
Oy istirem oy oy oyyy😘😘😘
Ve sizce sabah onları ne karşılayacak😞😞
Yeni bölümde görüşmek üzere👋👋
Seviliyorsunuz❤