21.Bölüm👉Adını Koyamadığı Duygular

667 129 20
                                    

Medya😉😍😍😍
Keyifli okumalar, bol yorumlar,yıldızlarr...

Dalga, Zorlu'nun gitmesi ile etraftaki dağınıklığı topladı.

Banyoya yönelip çamaşırları çamaşır makinesine koyup düğmeye bastı ve Zorlu'nun kuru temizlemeye gidecek olan kıyafetlerin ceplerine bakmaya başladı.

Eline aldığı ceketin iç cebini kontrol ederken parmakları kadife küçük bir kutuya değdi.

Kutuyu eline alıp çıkardığında bunun bir yüzük kutusu olduğunu gördü.

Kalbi maraton koşuyormuşçasına atmaya başladı.

Zorlu ona yüzük mü almıştı? Bunu neye bağlanması gerektiğini ise bilmiyordu.

Tektaşı eline alıp yüzük parmağına taktı ve sıra ile yukarıdan, sağdan,  karşıdan, aşağıdan, soldan parmağındaki yüzüğün duruşuna baktı.

Sevinçle çığlık atıp yerinde birkaç defa zıpladı.

Zorlu, ona yüzük almıştı. Bir zamanlar karısı olduğunu kabul etmeyen adam şimdi kendisine yüzük alıyordu.

Yüzüğü parmağından çıkartıp kutuya geri koydu.

Çünkü bunu Zorlu'nun vermesini istiyordu. Ceketi almayıp yerine koydu ve kalan işlerini halledip akşam yemeği yapmak için mutfağa geçti.

O kadar mutluydu ki her zaman yaptığı yemekleri daha da güzel yapmıştı.

Zorlu'ya deli gibi aşıktı. Önceleri her gece uyumadan önce ettiği dua tam manası ile gerçek olmasa da o, Zorlu'yu çok seviyordu.

Gerekirse onun için ölebilirdi. Aşk böyle birşey değil miydi zaten?

Ama Zorlu'nun kendisine aşık olduğunu düşünmüyordu. Bu düşünceyle yüzü düşse de kendisine sevgi ve saygı duyduğuna şükredip tekrar gülümsedi.

Yemeği hazırlayıp tabakları, kaşıkları sofraya koydu. Kazağını kokladığın da yemek koktuğunu fark etti ve banyoya yöneldi.

Kısa bir duş alıp gardırobun karşısına geçtiği.

Boğazlı bol ve gri renkte bir kazak giydi. Altına da pembe bir pijama geçirdi.

Giydiği kıyafetlerin uyumu ise hiç yoktu.

Havlu ile saçlarının suyunu aldı ve çabuk kuruması için açık bıraktı.

Gözlüğünü de taktığında hazırdı. Yatak odasından çıkıp mutfağa doğru yönelecek iken zilin çalması ile adımlarına dış kapıya yönlendirdi.

Gelen Zorlu olmalıydı. Yüzünde ışık saçan gülümsemesi ile kapıyı açtığında gülümsemesi soldu.

Çünkü üzgün, omuzları düşmüş Zorlu ile karşılaşmıştı.

Endişeyle "ne oldu?" diye sorduğunda Zorlu 'babanı buldum ama abilerin seni kabul etmiyor' demek istedi ama demezdi, diyemezdi.

Eğer bunu söyleyecek olursa Dalga'nın çok fazla üzüleceğini biliyordu ama karısına yalan söylemek de istemiyordu.

En iyi yolun konuyu değiştirmek olduğunu düşünüp "çok güzel ve tatlı olmuşsun" dedi tüm samimiyetiyle.

Önceleri Dalga'ya çirkin diyen adam şimdi genç kız ne giyerse ona yakıştırıyordu.

Dalga, Zorlu'nun iltifatı ile sorduğu soruyu unutup "teşekkür ederim" dedi gülümseyerek.

Zorlu, genç kızın gülümsemesi ile biraz da olsa bu mağlubiyetten kurtuldu.

Aşᴋ Vᴀʀ Lᴀɴ!!! (Zᴏʀʟᴜ'ɴᴜɴ Zᴏʀᴀᴋɪsɪ)  TAMAMLANDI√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin