14.Bölüm👉Senin Yüzünden

754 160 55
                                    


Medyada ki şarkıyı açın demekten vazgeçmeyeceğim, sanırım😃😃😃
Keyifli okumalar😙😘😚

Zorlu, sabah kalktığında aynı huzurla uyanmadığını, uyumadığını fark etti.

Dalga, onun huzur kaynağıydı. Onu gerçekten de çok özlemişti. Bir iki defa birlikte uyumalarına rağmen onun o eşsiz kokusu ve kolları arasındaki bedeni olmadan huzurla uyuyamıyordu.

Yataktan kalkıp banyoya yöneldi ve bir duş aldı. Bugün akşam saat 21.15 de konseri vardı ama onun aklını ve düşüncelerini daha çok Dalga, meşgul ediyordu.

Kıyafetlerini de giydiğinde kahvaltı için aşağı inmeye karar verdi. Bu odada biraz daha kalırsa boğulacağını hissediyordu.

Otelin mükemmel manzarası ve binbir çeşit yiyeceğin bulunduğu masaya bakıp iç çekti.

O, Dalga ile yaptığı kahvaltıda daha mutlu ve huzurluydu.

Hızlıca kahvaltısını yapıp kafasını biraz dağıtmak için bara gitti.

Dalga, sabah her zamankinden daha erken kalkmıştı. Gözlüğünü takıp ayağını sarkıttı yataktan.

Bonyaya yöneldi, yüzünü yıkayıp kuruladı. Alnını kenarındaki yaraya biraz krem sürdü.

Yara bandı ile uğraşamayacaktı. Çünkü eli hep oraya gidiyor ve yara bandı ile oynuyordu.

Eşofman altını bacaklarından geçirip kalın bir hırka giydi.

Bugün çok üşüyordu ama bunun hava koşulları yüzünden olduğunu sanmıyordu.

Daha çok içi üşüyordu ve üşümesinin sebebinin Zorlu'nun yokluğundan dolayı olduğunu biliyordu.

Saçını da tarayıp bağladı ve kahvaltısını edip evdeki dağınıklığı topladı.

Zorlu, bugün Hümeyra ve Seray'ın geleceğini söylemişti.

Onlar için kek, pasta gibi şeyler hazırlamak için mutfağın yolunu tuttu.

Şekerpare, ıslak kek ve tatlı-tuzlu iki çeşit kurabiye yaptı. Misafirlerini en iyi şekilde ağırlamak istiyordu.

Telefonunun çalınması ile cebinden çıkarıp arayan kişiye baktı ama bu numara telefonunda kayıtlı değildi.

Telefonu açıp kulağına götürdü ve "alo" dedi. Karşı taraftan Seray'ın sesi gelince gülümsedi.

"Alo Dalga, sana geleceğiz Hümeyra ile müsait misin?" diye sordu.

"Müsaitim sizi bekliyorum hem Zorlu, söylemişti geleceğinizi"

"Tamam biz yarım saate geliriz birşey lazım mı?" diye sordu Seray, Dalga "siz gelin yeter" dedi ve telefonu kapattı.

Daha 5 dakika geçmemişti ama telefon yeniden çaldı. Zorlu'nun aradığını gördüğünde kalbi deli gibi atmaya başladı.

Hemen telefonu açıp kulağına götürdü.

"Dalga" diyen Zorlu ile "efendim" dedi.

"Nasılsın, günün nasıl geçiyor?"

Şu an sırf Dalga'nın sesini duymak için her şeyi yapabilirdi.

Bu birkaç günde nasıl böyle bağlanmıştı genç kıza aklı almıyordu. Hemen buradaki işlerini bitirip eve dönmek istiyordu.

Bir hafta kalmayı planlıyordu ama görünüşe göre pek de öyle olmayacaktı.

Barda birkaç kadeh bir şeyler içmiş, sıkılıp otele dönmüştü. Fark ettiği şey ise diğer kadınların artık  ilgisini çekmiyor oluşuydu.

Aşᴋ Vᴀʀ Lᴀɴ!!! (Zᴏʀʟᴜ'ɴᴜɴ Zᴏʀᴀᴋɪsɪ)  TAMAMLANDI√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin