Medya da ki şarki ile okumanızı tavsiye ediyorum☺
Dalga, sabah kalktığında daha doğrusu öğlen kalktığında banyoya gidip bir duş aldı.
Kıyafetlerini giyip saçını kuruttuktan sonra saçını at kuyruğu yapıp gözlüğünü taktı.
Kapıyı açıp mutfağa gidecekken mutfaktan gelen tıkırtıları duydu. İlk önce Zorlu, sandı ama sonra onun bu saatlerde evde olmadığı geldi aklına.
Hırsız, olabilir miydi? Böyle lüks ve korunaklı bir yapıya girebilir miydi, hırsız? Olurdu bu devirde her şey olurdu. Sessiz adımlarla mutfağa doğru yöneldi.
Arkasına dönen Suna Hanım, Dalga'yı görünce çığlığı bastı. Suna'nın bağırması ile böyle bir şey beklemeyen Dalga da bağırmaya başladı.
İkisi beraber 5-10 saniye çığlık atmaya devam ettiler. İlk kendine gelen Dalga, oldu.
"Kimsin sen, burada ne arıyorsun?" diye bağırdı. Aynı şekilde Suna Hanım da "Asıl sen kimsin?" diye bağırdı.
Dalga "Ben Zorlu'nun karısıyım" dedi. Bunu duyan Suna Hanım, ilk önce sessiz kalsa da sonra bir kahkaha attı.
"Güzel espriydi. Güzel bir şey olsan inanacağım da senin gibi biri ancak bu evin hizmetçisi olur ama buranın temizliği ile ben ilgileniyorum maalesef. Yalanın tutmadı..." dedi.
Suratında ise küçümseyen bir ifade vardı ve "Zorlu Karakaya'nın senin gibi çirkin bir karısı olacağını düşünmüyorum" diye de ekledi.
Bunları duyan Dalga, birçok duyguyu aynı anda yaşadı.
Üzüntüyü, umutsuzluğu, siniri, öfkeyi...
Dolan gözleri akmaya çalışıyordu ama izin vermedi. Kadının kolundan tutup kapıya doğru çekiştirdi. Bir yandan da "Defol buradan! İnsanları küçümsemeden önce kendine bak" deyip kapıyı açtı.
Ve kadını dışarı fırlattı "Bir daha gözüme gözükme. Ölümün benim elimden olmasın" diye de ekleyip kapıyı kapattı.
Bir süre eli kapının üzerinde öylece bekledi. Sonra sırtını kapıya yaslayıp yere çöktü.
Bugün bu kadın yarın bir diğeri gerçekleri yüzüne vuracaktı acımadan. Hem ne demişler Gerçekler acıdır.
Fakat bunca olanlara rağmen içinde bitmek tükenmek bilmeyen bir umut vardı.
Zaten umut yoksa yaşamda yoktu değil mi?
"Allah'ım bana güç ver" diye fısıldadı.
Karşılıksız aşk bu dünyada kalbi acımadan darmaduman eden duyguların başında gelirdi, hiç şüphesiz.
Severdiniz hem de delicesine, ölümüne ama karşınızdakinin sizi sevmeyeceğini bilirdiniz. En acı da buydu ya. Ama yine de kalbiniz anlamaz ve o kişi için atmaya devam ederdi.
Uslanmadan, akıllanmadan yine de o kişi için çarpar ve durana kadar da umut tohumları ekerdi.
Kalp neden imkansızın peşinden giderdi?
Neden acı çekeceğini bile bile bu yoldan vazgeçmezdi?
Yoksa kalp mazoşist miydi?
Orası tartışılırdı.Ne kadar ağlamıştı bilmiyordu Dalga, ama göz pınarlarında yaş kalmamıştı.
Odasına gidip en alttaki çekmeceden defterini aldı.
Bu deftere en beğendiği şiirleri, sözleri yazardı. Renkli kalemlerini de alıp oturma odasına geçti.
Her bir şiiri, sözü farklı renkte kalemle yazardı. Bayılırdı renkli kalemlere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşᴋ Vᴀʀ Lᴀɴ!!! (Zᴏʀʟᴜ'ɴᴜɴ Zᴏʀᴀᴋɪsɪ) TAMAMLANDI√
RomanceBaşlangıç: 08.09.2020👈 Bitiş: 21.10.2020👈 Zorlu teyzesini ziyaret etmek için gittiği köyde başına bunların geleceğini bilseydi ne olursa olsun o köye ayak basmazdı Dalga iylik yapmak isterken başına sakarlığının sonucu bunların geleceğini bilsey...