36.Bölüm👉Final

673 61 64
                                    

Medyada ki şarkı ile güzel gider...

#7 Buçuk Ay Sonra#

"Zorlu, şu erikleri verir misin?" diye sorun Dalga ile genç adam "ben yedireceğim" diyerek genç kızın ağzına eriği yaklaştırdı.

Bir ısırık alan Dalga "ay çok şanslıyım. Beni elleriyle besleyen bir kocam var" dedi.

Zorlu "Meleğim yine çok tatlısın. Bu tatlılığa devam edersen seni yemek zorunda kalacağım" dediğinde genç kız kıkırdadı.

Dalga "bence sen kendine dikkat et çünkü içimde çift yumurta ikizi biri kız biri erkek iki canavar bulunmakta" dediğinde genç adam elini genç kızın büyümüş karnına koydu.

Tam o sırada atılan tekme ile Zorlu sevinçle "tekme attılar" dedi.

Dalga ise "futbolcu mu olacaklar acaba. Resmen karnımı deldiler" deyip kahkaha attınca genç adam, hayranlıkla hayatının anlamına baktı.

Genç kızın tombullaşan yanaklarını öpüp sarılmak için hamle yaptı.

Fakat Dalga'nın büyümüş karnı onu engelledi. Kaşları çatılan Zorlu'ya Dalga, gülümsemişti.

Genç kız, işaret parmağını Zorlu'nun kaşlarının ortasına koyup "çatma kaşlarını, mucizem" dediğinde genç adam çocukça bir tavırla "ama sana sarılamıyorum, dokunamıyorum" deyip kollarını göğsünün üzerinde kavuşturdu.

Kıkırdayan genç kız "9 gün sonra bebeklerimizi kucağımıza alacağız. Ova ve Toprak bebekler ailemize katılacak" diyerek hayallere dalarken genç adamın kaşları düzelmişti.

Dalga, hamileliğinden dolayı üniversiteye gidememişti.

Zorlu'da son aylarda Dalga'yı yalnız bırakmamış bütün dizi ve reklam tekliflerini geri çevirmişti.

İlk aylarda olan konserlerine ise genç kızı da götürmüştü.

Dalga'dan uzak kalmak ölüme yaklaşmak demekti, genç adam için.

Nefes ve kalp olmadan insan yaşamazdı ki, yaşayamazdı.

Aklına gelen fikir ile genç kız Zorlu'ya dönüp "benim için yazdığın şarkıyı söyler misin?" diye heyecanla sorduğunda genç adam, gülümseyerek "hangisini söyleyeyim" diye sordu.

Dalga "Zorlu, benim için yazdığın Aşığım şarkısından bahsediyorum. Yoksa başka bir şarkı daha mı yazdın?" diye sorduğunda dikkate Zorlu'ya baktı.

Genç adam, dudaklarını esir alan gülümseme ile bir nefes alıp "aslında düşününce seni tanımadığım zamanlarda yazdığım şarkılar beynim bilmese de kalbim senin için bu sözleri yazmamı söylüyordu. Bunun şu an farkına varıyorum. Kalbim bir gün seni, alınyazımı, bulacağımı biliyordu. Sen benim her şeyimsin, şarkılarımın anlamı, sözlüsün. Yazdığım bütün aşk şarkıları seni anlatıyor. Se..."Zorlu'nun cümlesini genç kızın çığlığı kesti.

Genç adamın başı hızlıca yan tarafına dönerken kalbi korku ile atmaya başlamıştı.

"Meleğim, ne oldu?" diyerek endişeyle soran Zorlu, genç kızın acıdan dolayı buruşmuş yüzüne bakarken onun da canı acıyordu.

Kalbi!

Birkaç saniye sonra cevap verebilen Dalga "iyiyim" dedi.

Ancak hiç de iyi değildi.  "İyi görünmüyorsun. Hemen hastaneye gidelim" diyen Zorlu'dan sonra odayı genç kızın çığlığı doldurdu.

Kasıklarında hissettiği acı artarken Zorlu, hızlıca ayağa kalkıp "ikizler mi geliyor, hazırladığımız çantayı nereye koymuştuk? Hemen hastaneye gitmeliyiz. Derin derin nefes al, meleğim. Hu hu hu. Seni hemen hastaneye götüreceğim...Arabanın anahtarı nereye koydum. Allah kahretsin. Nerede bu çanta?" diyerek deli danalar gibi etrafta dolaşan genç adam ile Dalga, derin nefesler alarak "Zorlu, sakin ol. Doğum için hazırladığımız çanta elbise dolabının yanında" bir nefes alıp verdi ve devam etti.

Aşᴋ Vᴀʀ Lᴀɴ!!! (Zᴏʀʟᴜ'ɴᴜɴ Zᴏʀᴀᴋɪsɪ)  TAMAMLANDI√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin