15.Bölüm👉 Güneş'i Gülüşüne Nasıl Sığdırdın?

765 156 58
                                    

Medyadaki şarkı ile dinleyin☺(alakasız oldu ama bu şarkıyı çok seviyorumm😆)

Dalga, ağlayarak odaya gelip de kapıyı kapattığında ancak ne yaptığının farkına varabilmişti.

Bunca zamandır içinde biriktirdiklerini sonunda Zorla'ya kursabilmişti.

Ama bu yaptıklarından dolayı çok pişmandı. Gidip sıkıca, hasret kaldığı adama, sarılmak istiyordu.

Bir anlık sinirle, kalp kırıklığı ile bunları sarf etmişti. Ne gözyaşlarını durdurabiliyordu ne de cesaretini toplayıp Zorlu'nun yanına gidebiliyordu.

Zorlu ise Dalga'nın kendisine bağırmasıyla "senin yüzünden" demesi ile şaşırıp kalmıştı.

Dalga'nın çıktığı kapıya boş bakışlar atıp aslında genç kızın söylediği herşeyde haklı olduğunu düşünüyordu.

Dalga, kendisi yüzünden ağlıyordu. Birden kalbine bir ağırlık çöktü. Genç kıza sayısız kez hakaretler etmişti.

Kendisi bunları sinirlerine hakim olamayarak söylemişti, canı yandığı için diğerlerinin de canını yakmak istemişti.

Fakat şu an anlıyordu, Dalga'nın kalbini ne derece  kırdığını.

Genç kızın söylediği "sen bana çirkin dedikçe, karın olduğumu kabul etmedikçe hep kalbim  ağrıyacak" cümle aklına gelince sanki biri kalbini acımadan avucunun içinde sıkıyormuşcasına nefes alamadı.

"Allah'ım ben ne yaptım? Karşımdakinin bir insan olduğunu, duyguları olduğunu unuttum ve ağzıma her geleni söyledim. Yaptıklarımı telafi edeceğim, kendimi Dalga'ya affettireceğim" diye mırıldandı.

Dalga'nın yaşlı gözlerle kendisine bakması gözlerinin önünden gitmek bilmiyordu.

Genç kızın yanına gidip sıkıca sarılmak ve özür dilemek istiyordu. Ancak şu an biraz yalnız kalmaya ihtiyacı olduğunu biliyordu.

"Karın olduğumu kabul etmedikçe"bu cümle kafasında dönüp dururken bugün sabah konuk olduğu program aklına geldi.

"Evlenmeyi düşünmüyorum" demişti. Gözlerini sıkıca yumup avuç içini alnına vurdu.

'Nasıl affettireceğim kendimi? Eğer beni affetmezse bu konuda sonuna kadar haklı' diye düşünürken odasına yönelip üstünde ki kıyafetlerden kurtuldu.

Duş almak için banyoya yönelirken duştan sonra Dalga'ya güzel bir sofra hazırlamayı düşünüyordu.

Duş alıp, eşofman altı ve tişörtünü giydi. Hafiften Dalga'ya benzediğini düşünüp tebessüm etti.

Mutfağa yönelip annesinin kendisine küçükken yaptığı ayran çorbasını yapmaya çalıştı.

Tarifini de açmıştı telefondan ama bir türlü yapamayınca, bu işe bir son verip dışarıdan söyledi.

20-30 dakika sonra kapı çaldığında yemekleri götürüp masaya koydu. Aklına ne geldiyse sipariş vermişti.

Lahmacun, Adana kebap, pizza, hamburger ve daha bir sürü yiyecek sipariş etmişti. Tabak, çatal ve bıçakları da masaya koyup Dalga'nın odasına yöneldi.

Kapıyı tıkladığında ses gelmeyince genç kızın uyuduğunu düşündü. Yavaşça kapıyı açıp içeri girdiğinde üşüyormuşcasına cenin pozisyonu almış, uyuyan kıza bakıp yatağa yanaştı.

Yatağın kenarına oturdu. Dalga'yı kırıp üzdüğü için hayatında hiç olmadığı kadar pişmanlık yaşıyordu.

Dalga'nın hayatını mahvettiğini düşünüyordu.  Eğer o köye gitmeseydi, Dalga'da bu kadar şeye maruz kalmayacaktı.

Aşᴋ Vᴀʀ Lᴀɴ!!! (Zᴏʀʟᴜ'ɴᴜɴ Zᴏʀᴀᴋɪsɪ)  TAMAMLANDI√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin