KORAY'DAN"A-abi bu gece Su Hanım'ı kaçırma girişiminde bulunacaklar..."
Duyduklarım beynimde dönüp duruyordu. Ama ben onl-...
"Abi iyi misin?"
Bıkkın hâlde nefes verip telefonu kulağıma götürdüm.
"Birazdan ordayım. Dinlemede kalın."
Telefonu kapatıp yan koltuğa fırlattım. Bu işi çözmem gerekiyordu. Sağ elimi saçlarıma daldırıp kendime gelmeye çalıştım. İşler iyice raydan çıkmaya başladı.
💨
"Abi Nedim Bey'in haberi var mı?"
Başımı kaldırıp alnımı sildikten sonra konuşmaya başladım.
"Bu işte bir bit yeniği olduğunun farkında ama bizim şirketle ortak büyük bir ihale olduğundan fazla ilgilenemiyor. Hem ilgilenmemesi de iyi..."
Yerimde doğrulup ellerimi masaya koydum. Odayı gözümle turladıktan sonra konuşmama devam ettim.
"Bu işi biz halledeceğiz!"
"Abi bunlar her an sızabilirler..."
Elimi sertçe masaya vurdum. Oturmak beyinlerine iyi gelmiyor bunların!
"Fuat!"
"B-buyur abi..."
Yerimden kalkıp önünde durdum.
"Ben gidiyorum. İşinize devam edin. Benden haber bekleyin. Talimatları bildireceğim. Bugün gelenleri enseleyeceğiz!"
Başını sallayıp konuştu.
"Tamam abi..."
Küçük bir bakış atıp odadan çıktım.
💨
Arabamdan inip etrafı kolaçan etmeye başladım. Arabayı biraz ileriye park etmiştim. Evin etrafının ağaçlarla kaplı olması işime gelmişti. Evin arka bahçesinin duvarından tırmanmaya başladım. Tırmanışın sonunda göz önünde olmamak için kendimi hızla aşağı attım. Ah! Tam da dikenlerin üzerine bırakmışım kendimi. Elimdeki çizikleri önemsemeyip telefonu tuşladım. Su'yun hangi odada kaldığını öğrenmem gerekiyordu.
"Su..."
Nefes verdikten sonra sesini duydum.
"Efendim Koray!"
Bu hâline sırıtıp evin pencerelerine bakarak ilerlemeye başladım.
"Nasılsın?"
"Bir sıkıntı mı var! Söyle Koray! Yoksa..."
Göz devirip konuşmaya başladım.
"Seninle doğru düzgün konuşamayacak mıyım? Nasılsın diye soruyorum işte. Cevap versene!"
Şu an göz devirdiğine yemin edebilirim.
"İyi..."
Arka kısmı geçmeden önce yerimde sabitlendim.
"Benim nasıl olduğumu sormayacak mısın?"
Bıkkınca nefes verip konuştu.
"Başım ağrıyor zaten! Ne uğraştırıyorsun beni! Söyle işte!"
Kaşlarımı çatıp sırıttıktan sonra konuştum.
"Sıcak çarpmıştır..."
"Ha ha ha..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOD: HUZUR
SpiritualHuzur... Suyun dinginliği gibi midir acaba... Kuşların cıvıltısı... Rüzgarın tatlı serinlikle okşaması... Ama... Her an hissedemem ki... Her an... Her an yanımda olan bir huzur... Ellerimi uzatsam tutunabilir miyim?