KOD: HUZUR

~ON BİR~

2 AY SONRA

Giysi dolabının önünde dikilmiş hâlde elbiselerimle bakışıyordum. Ben ne giyeceğim?

Dışarıya ağız dolusu nefes verip eski haline dönmüş saçımı karıştırmaya başladım. Saçımı karıştırırken gözüme uzun süre giymediğim mavi elbisem takıldı. Ellerimi saçımdan çekip elbiseyi aldım. Kulağıma dolan kırılma sesine kıkırdayarak hazırlanmaya başladım.

Saçımı tepeden bağladıktan sonra aynada kendime bakıp hazır olduğuma  kanaat getirince çantamı alıp odadan çıktım.

Bugün bizim şirkete gidecektik. Aksoy işinde ses çıkmıyordu. Koray'a ısrarlarımın ardından benimle gelerek şirkete gitmemi kabul etmişti. E ben de kabul etmiştim. E işime de gelmişti hani...

"Günaydın Deniz Kızı..."

Düşüncelerimden sıyrılıp saçı karışmış eşime baktım. Merdiven basamaklarını bitirip yanına ulaştım.

"Günaydın Eşim..."

Yüz kasları gevşemiş, gülümsemesini yüzüne kondurmuştu. Bu hâline gülüp yanağından öptüm.

"Ee ne yiyoruz?" deyip sırıtarak mutfağa doğru ilerledim.

"Karıcığım kusura bakma..."

Etrafıma baktığımda...

"Koray..."

Üzerine taktığı pembe önlükle ona bakakaldım. Bir de benim önlüğümle...

"Mutfak benim işim değilmiş Hatun..."

"Koray..."

Kaşlarını indirip mahcup hâlde bana baktı.

"Su..."

Gözlerimi yüzünden üzerine çevirip tekrar yüzüne çevirdiğimde kahkahamı tutamadım. Çok sevimlisin adam!

Anlamaz hâlde bana baktığında kendimi sandalyeye attım. Koray...

KORAY'DAN

Gülüşünü durduramayarak kendini sandalyeye attı. Neler oluyor be!

Yüzü kıpkırmızı çıkmıştı. Üzerindeki mavi elbiseyle daha çok belli oluy-... Bi dakika, bi dakika... Mavi...

Kaşlarımı çatıp bakmaya başladım. Bunun üzerine birkaç dakikanın ardından boğazını temizleyip bana baktı.

"Önemli değil ya. Yardım et, halledelim şurayı. İşe geç kalacağız..."

Evet iş...

"Koray sana diyorum..."

Kollarından tutup ayağa kaldırdım. Şaşkın hâlde bana bakıyordu.

"Ne oldu Koray?"

"Bugün işe gideceğiz..."

"Evet..."

"Mavi giymişsin kadın!"

Şaşkınlıkla yüzünü benden çevirip üzerine bakmaya başladı.

"Ben onu tamamen unutm-..."

Kaşlarını çatıp bana baktı.

"Koray abartmıyor musun?"

Göz devirip başımı iki yana salladım.

"Ukala!"

Hemen atıldım.

"Hem koca sözü dinlemez hem de kocaya kötü söz ha!"