"Koray..."Başını çevirip bana bakmasıyla yüzüme gülümseme yerleştirip konuşmaya başladım.
"Ş-şey..."
Anlamaz hâlde bana bakması üzerine gözlerimi yola çevirmiştim.
"Söyle Su..."
"Mandalina..."
Gülüşü kulaklarımı doldurduğunda kaşlarımı çatıp ona döndüm.
"Koray..."
Uyarır şekilde çıkan sesime boğazını temizleyip arabayı durdurmuştu. Yüzündeki gülümseme eşliğinde bana baktığında gülümsemiştim. Beklemediğim bir anda kollarını bana sarmasıyla kalakaldım. Havada kalan kollarımı ona sardım. Gözlerim dolmuştu. Burnumu çektiğimde yüzümü buruşturdum. Gözlerimi sıkıca kapatıp açtım.
"Hayatım..."
"Canım..."
Saçımı okşamaya başladığında gülümsemiştim. Konuşacağım vakit gözüme takılan bir araçla kaşlarımı çatmıştım. Siyah bir araba. Bu son haftalar gördüğüm rüyalardan dolayı kuruntu yapıyor olabilirdim. Canım eşimin benden ayrılmasıyla başımı çevirip fark ettirmemeye çalışarak hızla gözyaşlarımı silmeye başladım.
"Su..."
Son dokunuşları da yapıp yanıma döndüm.
"Burnun ele veriyor..."
Gülümsemesi büyüdüğünde gülümseyerek omuzlarımı kaldırdım. Burnumu da çekmiştim.
"Sen bekle. Ben geliyorum..."
Kaşlarımı çatıp etrafa göz gezdirmemin üzerine gülümsemiştim. Başımı sallayıp ona döndüğümde alnımdan öpüp arabadan inmişti. Araba kilit sesiyle başımı iki yana sallayıp güldüm. Canım eşim...
Elime telefonumu alıp ekranda parmaklarımı gezdirmeye başladım. Az kalması üzerine içimde hüzün varken, bitirecek olmama heyecanıma engel olamayıp seviniyordum. Kısa kısa sureler kalmıştı. Bi ara Koray'la bitirmek için yarış yapmıştık. Benden önce bitirmişti. Uyku durumumdan dolayı ondan önce başlamama rağmen benden önce bitirmişti. Ara ara öğrendiklerini bana anlatıyordu. O yerlere geldiğimde okudum mu okumadım mı, diye kararsız kalıyordum. Öyle böyle güzel vakitler geçirmiştik.
Okuduklarımla rahatladığımı hissediyordum. Bazı yerleri anlamıyordum. Birleştiremiyordum. O zamanlarda da Sakız Teyze'ye soruyordum. Sürekli ona sormaya çekindiğim için ve her an yanımda olamayacağı için bana ayetleri daha iyi anlamam için kitaplar önerdi. Koray'la birlikte okuma yapıyorduk. Fikirlerimizi birbirimizle paylaştığımızda ortaya çok güzel şeyler çıkıyordu.
Bu olaylardan ses çıkmaması bizi tedirgin etse de çok üzerinde durmamaya çalışıyorduk. Onun yüzünde gülümsemesini gördükçe mutlu oluyordum. O üzülsün istemiyordum.
Geçecek elbet. İsteğim kimseye zarar dokunmadan sonuçlanması. Herkesin hak ettiği yerde olması. Tek isteğim o...
Okuduğum surede tekrar eden ayetlerin varlığı, bu olaylara karşı daha rahatlamamı sağlamıştı.
{Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır. }*
Koray'ın gelmeyişiyle tedirgin olurken etrafta gözlerimi gezdirdim. O siyah araç hala ordaydı. Daha dikkatli baktığımda kapısının aralandığını gördüm. Uzakta olmasına rağmen bakışlarından beni hedef aldığı belliydi. Siyah takım elbiseli bir adam... İstemsiz yerime sinerken elim karnıma gitti. Kilit sesiyle gözlerimi kapatmıştım.
"Hayatım gec-"
Duyduğum sesle hızla gözlerimi açtım. Koray panik olmuş hâlde yüzümü turluyordu.
"Ne oldu Su..."
Sertçe yutkunup gözlerimi çevirdim. Hızla araca binmesi üzerine uzaklaşmaya başlamışlardı. Yüzümde hissettiğim ellerle irkildim.
"Su..."
Ellerini kavrayıp gülümsemeye çalışarak konuşmaya başladım.
"K-koray... Sakin ol... B-ben..."
Beklentili hâlde baktığında konuştum.
"Sen gelmeden önce siyah bir araçtan bir adam indi. Bana doğru geliyordu."
"N-nasıl?"
Zorlukla konuşurken kendimi tutamayıp ağlamaya başlamıştım. Sinirle elini saçından geçirip arabayı çalıştırdı. Her ne kadar kendimi durdurmaya çalışsam da başaramıyordum.
"Ö-özür d-dilerim..."
Gözlerindeki hüznü görmem üzerine tekrar konuşacağım vakit elimi kavramasıyla duraksadım.
"Asıl ben özür dilerim..."
...
Üzerime bosbol bir elbise geçirip saçımı at kuyruğu bağladım. Birkaç dakikanın ardından mutfağa ulaşmıştım. Karnımın gittikçe büyümesiyle çok fazla ayakta kalamıyordum. Bir kaba mandalina yıkayıp salona doğru ilerledim. Elimdeki hafiflikle şaşırırken aklıma gelenle gülümsedim.
"Taşıma artık..."
Sözlerine gülümseyip temkinli hâlde koltuğa oturdum. Yanıma ilişip meyveyi kucağına aldığında dudağımı araladım.
"Ağır değildi ama, tamam birdaha almam..."
Elimi mandalinalara uzatmışken mandalinayı kabuğundan ayırıp birkaç dilim bana uzatmasıyla gözlerimi ona çevirdim. Gözleriyle elini işaret ediyordu. Bu hâline gülümseyip elinden aldım. Tatlı mandalinayı afiyetle yemeye başladığımda sözleri üzerine gülümsememi büyütmüştüm.
"Aynen birdaha almıyorsun..."
Son mandalinayı kabuğundan ayırıp birkaç dilim ona uzatmamın üzerine elimden alıp ağzına attı. Yerken yüzünü buruşturmuştu. Bu hâline anlam veremezken bir dilim ağzıma attım. Tatlıydı. Anlamaz hâlde ona baktığımda elimdeki mandalina ve ben arasında mekik dokuduğunu gördüm. Kaşlarım kalkarken kalan mandalinayı yarıya bölüp bir yarısını ağzıma attıktan sonra diğer yarısını onun ağzına tıktım. Gülerek yiyordu. Başımı iki yana sallayarak ağzımdaki lokmayı bitirip ona döndüğümde yutkunup yerinde dikleşti. Yüzündeki gülümseme eşliğinde konuşmuştu.
"Şimdi oldu..."
...
KORAY'DAN
"Geliyor musunuz baba?"
"Evet oğlum. Hep beraber geliyoruz. Araçları ayırmadık..."
Yüzümdeki gülümseme eşliğinde konuştum.
"Tamamdır baba..."
Su'yumun elindeki tabakla içeri gelmesiyle hızla yerimden kalkıp tabağı elinden aldım. Bu hareketime şaşırırken sahte kızgınlıkla kaşlarımı çatmıştım.
"Koray... Bir tabak..."
Kızgınlık barındıran sesiyle fısıldaması üzerine kaşlarını indirmişti.
"Almayacaktım..."
Başımı sallayıp gülümsedim.
"Oğlum, Su mu o?"
Boğazımı temizleyip konuşmaya başladım.
"Evet baba..."
Kulağıma dolan sesle gülümseyip telefonu hoparlöre aldım.
"Figen, Su durmuyordur şimdi..."
"Öyle öyle..."
Su'yuma baktığımda parmaklarıyla oynadığını gördüm.
"Annemgile de malzeme oldum iyi mi?"
Mırıldanması üzerine kendimi tutamayıp gülerken kulağıma dolan silah sesleriyle ne yapacağımı bilememiştim.
*İnşirâh Sûresi, 5. Ayet
Selamün Aleyküm Kardeşlerim. Yorumlarınızı bekliyorum. Kendinize iyi bakın. Allah'a emanet olun💛🌷
![](https://img.wattpad.com/cover/240741443-288-k626149.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOD: HUZUR
SpiritualHuzur... Suyun dinginliği gibi midir acaba... Kuşların cıvıltısı... Rüzgarın tatlı serinlikle okşaması... Ama... Her an hissedemem ki... Her an... Her an yanımda olan bir huzur... Ellerimi uzatsam tutunabilir miyim?