KORAY'DANGece ikiyi geçmişti. Aksoy işini biraz kurcaladıktan sonra gözlerimin ağrımasıyla laptopu kapatıp komodinin üzerine koydum.
Yatakta olmanın verdiği rahatlıkla gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. Tam uykuya daldım demişken kulağıma dolan seslerle hızla yataktan fırladım. Su...
Odamdan hızla çıkıp karşı odaya geçtim. Su sayıklıyordu. Birkaç adımda yanına ulaşıp yatağının kenarına iliştim.
Ter içinde kalmış alnını silerken diğer elimle saçını okşuyordum.
"Su! Burdayım uyan! Su! Su!"
"Bırak bizi!"
Ağzından çıkan sözlere şaşırırken bir anda sıçramasıyla bakışlarım ona çevrildi. Şaşkın hâlde bana bakıyordu. Elim saçındayken ürkek hareketlerle elimi saçından çektim.
Dolmuş gözlerle bana baktı.
"Su iyi misin?"
Gecenin verdiği sessizlikle kısık sesli konuşmaya devam ediyordum.
"K-koray..."
Kaşlarımı çatıp ona bakmayı sürdürdüğümde yerinde doğrulup bana baktı. Yüzünü kavrayıp konuşmaya başladım.
"Su..."
Kollarını hızla bana sarmasıyla afallamıştım. Ne oluyor bu kıza! Beni daha fazla sarmasının üzerine kendime gelip kollarımı ona sardım. Ona ne olmuştu böyle!
Duyduğum tatlı nefes sesleriyle gülümseyip ondan ayrılmaya başladım. Ondan ayrılırken bir engel ile kalakaldım. Bakışlarım tişörtüme kaydığında Su'yun sımsıkı tuttuğunu gördüm. Elini kavrayıp gevşeteceğim vakit daha fazla sıkmasının üzerine özenle yatağa yatırıp yanına iliştim.
Ağzında sayıklamalar devam ettiğinde başını çenemin altında kalacak şekilde kendime çektim. Mis gibi kokan saçından öpüp gözlerimi kapattım. Güzel Su'yum, ne oldu sana...
SU'DAN
Burnuma dolan tanıdık parfüm kokusuyla gözlerimi aralamaya çalışıyordum. Beyin süzgecinden kim olduğu hakkında düşünceler geçirirken gözlerimi açmadan göz devirmeye çalıştım. Yani kim olabilir...
Gözlerimi açtığımda bir bedenle karşılaştım. Koray bana sımsıkı sarılmıştı. Aklıma gelenle başımı içine gömdüm. Kabus...
"Güzel karım..."
Saçımdan öpmesiyle nefesimi tutmuştum. Devam etti.
"Seni çok seviyorum..."
Gözlerimin dolmasına engel olamayıp ağır ağır verdiğim nefesle onu dinlemeye devam ettim.
"Evli oluşumuzla daha özel gözüküyorsun bana..."
Benden ayrılmaya başladığında başımı kaldırdım. Ellerini yüzüme getirdiğinde irkilmiştim. Göz yaşlarımı siliyordu. Yüzümde bir müddet oyalandıktan sonra saçımı okşamaya başladı.
"Neden ağlıyorsun?"
Omuz silkip başımı içine gömdüm. Tatlı gülümsemesi eşliğinde kollarını bana daha çok sardı.
"Sen bana sevdalandın mı yoksa?"
Ya pislik! Hızla başımı kaldırıp kaşlarımı çatarak ona bakmaya başladım. Yüzündeki pis gülümsemeyle bana bakıyordu. Devam etti.
"Bu durumda ciddi olamıyorsun Deniz Kızı..."
Göz devirip konuştum.
"Sa-na-ne!"
Şaşkın bir yüz ifadesiyle konuştu.
"Bak sen..."
Ondan ayrılmak için çırpınmaya başlamıştım bile.
"Bırak Koray beni! Hey sana diyorum!"
"Şimdi de ben seni bırakmıyorum!"
Başımı kaldırıp konuştum.
"Hep böyle mi kalacağız..."
Ukalaca başını salladığında kaşlarımı çatıp ona baktım. Ona bakarken birden alnımdan öpmesiyle kalakaldım. Ben ona şaşkın hâlde bakakaldım. Gülümsemesi büyüdüğünde kendime gelmeye çalışıp konuştum.
"Ben acıktım..."
"Emin misin?"
Kaşlarımı çatıp konuşmaya başladım.
"Sabah oldu farkındaysan!"
"Benim karnım acıkmadı. Bırakmam seni!"
Ya bu nasıl sevgi! Ben açım ama... Yani yesem fena olmazdı hani...
"Ben açım!"
"Ben değ-..."
Koray'ın karın guruldamasını duyduğumda kahkahayı bastım. Gözümden yaşlar geliyordu.
"Biraz beklesen olmaz mıydı?"
Kendi kendine konuşmasına dayanamayıp ağzımı kapatarak gülmeye devam ettim. Şapşal ya!
"Su!"
Omuz silkip yataktan fırladım. Üzerime doğru geldiğinde koşmaya başlamıştım bile. Oh olsun!
🖤
Kahvaltının ardından bulaşıkları yıkamak için önlüğe doğru yönelirken başımdan bir şey geçmesiyle irkilip bir şeye çarptım. Arkamı döndüğümde önlüğünü takmış hâlde bana gülümseyen Koray'ı beklemiyordum. Kaşlarımı çatıp ona baktığımda kollarını kollarımın arasından geçirdi. Ne olduğunu anlamaya çalışırken yanağımdan öpmesiyle irkildim.
"Şimdi tamam..."
Benden ayrıldığında istemsiz gözlerim üzerime kaydı. Ah Koray...
🖤
"Akşama ne yemek istersin?"
Oturduğu yerden düşünür gibi yapıp gözlerini bana kilitledi.
"Elinden zehir olsa yerim..."
O kadar içten söylemişti ki lafı değiştirmekte zorlandım. Aklıma gelenle gülümseyip konuştum.
"Hmm. Peki o zaman... Zehirli makarna, salçalı mı olsun yoksa yağlı mı?"
Konuşmama gülüp saçımı karıştırmaya başladı.
"Hey! Yapma şunu!"
Elini sabit tutup kendine çekti. Devam ettim.
"Sen iyice alıştın böyle yapmaya!"
"Karım değil misin, alışırım!"
Boğazımda oluşan yumruyla kalakaldım. Derin nefes alıp verdikten sonra konuştu.
"Ben beklerim Su... Şu kalbin acımasın..."
Beni çok iyi biliyordu... Başımı çevirip ona baktım.
"Ben bundan kabul ettim seni. Sahte bir evlilik yapmayacağımı düşündüğünü bildiğim için..."
Selamün Aleyküm Kardeşlerim. Yorumlarınızı bekliyorum. Kendinize iyi bakın. Allah'a emanet olun 🥀🥀🥀
![](https://img.wattpad.com/cover/240741443-288-k626149.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOD: HUZUR
SpiritualHuzur... Suyun dinginliği gibi midir acaba... Kuşların cıvıltısı... Rüzgarın tatlı serinlikle okşaması... Ama... Her an hissedemem ki... Her an... Her an yanımda olan bir huzur... Ellerimi uzatsam tutunabilir miyim?