6 YIL ÖNCEEGEMEN'DEN
"Annemle babam, ben küçük yaştayken vefat etti."
Sözlerim üzerine gözleri dolmuştu. Bu kız güzeldi ama saftı. Gittikçe sıkılıyordum ondan. Kendince sınırları vardı. Sorsak sevgiliyiz.
"Lütfen üzülme. Onlar senin gibi bir evlat yetiştirdiği için çok mutlulardır. İnsanlara olan tutumun, hayvanlara olan sevgin... Kendini üzerek onları da üzme. Bak yanındayım. Hem... Ben sana bir şey diyeceğim..."
Konuşması bana çok uzaktı. Kendince anne gibi beni pışpışlıyordu. Başımı çevirip ona baktım. Çok güzel bir kızdı. Zaten ondan amcamın teklifini kabul etmiştim. Sevgili gibi değildik, orası ayrı tabi. Heyecanla konuşmaya başladı. İlk defa bu kadar çok mutlu görüyordum onu.
"Evlenme teklifini kabul ediyorum. Eğitimimiz bitince demiştim ya sana. Bence beklemenin bir anlamı yok. Ailelerimize söyleriz..."
Başını eğip parmaklarıyla oynamaya başladı. Gözlerimi devirmeden edemedim. Sırf yanımda tutmak için yaptığım evlilik teklifini ciddiye almıştı. Başını kaldırdığında yüzüme hemen gülümseme yerleştirdim.
"Beni ne kadar mutlu ettiğini bilemezsin..." deyip kollarımı ona sardım. Kollarını sıkıca bana sarmıştı. Benden ayrıldığında telefonunu cebinden çıkarmıştı. Aklıma gelenle içime korku salınırken atıldım.
"Ne yapıyorsun?"
Yüzündeki gülümseme eşliğinde konuşmaya başladı.
"Teyzeni sen ara. Ben de annemgile haber vereyim. Yemekte haberi verelim."
Telefonu hızla elinden aldığımda şaşkınca bana baktı.
"Bence haftasonu söyleyelim. Hem babanın işi yoğun değil miydi?"
Başını sallayıp telefonunu cebine sıkıştırdı. Gülümseyerek bana baktığında yüzünde oyalandım. Gitgide ona yaklaşırken kaşlarını çatmasıyla sinirlenmiştim. Bakışlarımı yerdeki çiçeklere çevirip bir tane koparttım. Bu hareketimle yüzü kızarmıştı. Çiçeği ona uzattığımda başı eğik hâlde dudağını araladı.
"Teşekkür ederim..."
"Bütün çiçekler sana feda olsun."
Kaşlarını havalandırıp sakin sesle konuşmaya başladı.
"Sen güzel kalbini benimle paylaş yeter. Hem çiçekler dalında güzel bence..."
Sözlerini umursamayıp başımı salladım. Ayağa kalkıp elimi ona uzattım. Elimi tutup yerinde doğrulmuştu. Telefonumun sesiyle telefonumu cebimden çıkartıp ona küçük bir bakış attıktan sonra kenara geçtim.
"Egemen nerdesin!"
Amcamın sesiyle bıkkınca nefes verip konuştum.
"Su Hanım'ın yanındayım. Birazdan hanımefendiyi evine bırakırım."
"İyi... Evine bırakmadan önce kızdan ayrıl! Kızı da bırak..." deyip gülmeye başladı. Bu habere içim rahatlamıştı.
"Sonunda şu kızdan kurtuluyorum. Nedim Bey'in işleri de umrumda değil. Arkadaşından bir haber var o zaman..."
![](https://img.wattpad.com/cover/240741443-288-k626149.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOD: HUZUR
EspiritualHuzur... Suyun dinginliği gibi midir acaba... Kuşların cıvıltısı... Rüzgarın tatlı serinlikle okşaması... Ama... Her an hissedemem ki... Her an... Her an yanımda olan bir huzur... Ellerimi uzatsam tutunabilir miyim?