KORAY'DANDüşüncelerimden sıyrılıp elimi kapının koluna uzattım. Kulağıma dolan ses endişelenmeme neden olurken hızla kapıyı açtım. Kızarmış gözleriyle bana bakıyordu. Ona doğru ilerlediğimde irkilip hızla ellerinin tersiyle gözlerini sildi.
"Su..."
Yanına iliştiğimde hızla elini tuttum. Burnunu çekip yerinde daha çok dikleşmeye çabalarken yüzünde gülümseme yerleştirmek için zorlandığını gördüm. Yüzüme bakmıyordu. Gülümsemeye çalışıyordu. Su'yum...
Kocaman gülümsediğinde yüzünün kasılmasıyla dolan gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. Farkında değildi bile. Sözleri bunu açıkça belli ediyordu.
"Koray... Ben çok uyudum galiba. Saat kaç?"
Burnumun sızlamasıyla başımı eğip elini okşamaya başladım.
"Çok uyumadın..."
Burnunu çekip heyecanlı gelen sesiyle konuşmuştu.
"Yaa iyi o zaman. Dinlenmek gerek ama bütün günümü yatakta geçiremem değil mi?"
Gözlerimi kırpıştırıp yüzümdeki gülümseme eşliğinde başımı kaldırdım.
"Aynen öyle..."
Bana dikkatli bakmasıyla kaşlarım hafif çatılmıştı. Yüzümü dikkatle incelerken çok tatlı gözüküyordu. Aklıma gelenle içten içe gülüp konuştum.
"Bana hayran olduğunu biliyorum hayatım..."
Gözlerini gözlerime kilitlediğinde gülümseyip kaşlarını hafif çattı.
"Doğru... Bu gözlerinin hâli ne Koray?"
Sorduğu soruyla yüzümdeki gülümseme eşliğinde gözlerimi kıstım.
"Ne varmış gözlerimde?"
Göz devirip konuşmaya başladı.
"Gözaltların... Yorgun duruyorsun Koray..."
Telaşlı çıkan sesine göz devirip konuştum.
"Bir şeyim falan yok. İyiyim ben. Hem çirkin olduğumu düşünmüyorum..."
Göz devirip kaşlarını çatarak konuşmaya başladı. Ne çok göz devirdik bugün...
"Ondan mı bahsediyorum ben! Uykusuzsun işte. Uyumadın de mi?"
Sonlara doğru sesi kısılırken kalbime ağırlık çökmüştü. Dolu gözlerle yerinden doğrulmaya başladığında yüzünü kavradım.
"Su..."
Yüzüme bakmıyordu. Burnunu çekip konuşmaya başladı.
"Sen şimdi uyuyorsun. Ben de bize bir şeyler hazırlıyorum..."
Sözleri üzerine takılı kalırken gözlerimin içine bakarak konuşmuştu.
"Lütfen..."
Masum bakışına gülümseyip alnından uzunca öptüm. Gülümseyerek bana bakarken kollarından tutup yatağa yatırdım. Şaşkınlıkla gözlerini kocaman açmıştı. Gülümsememi büyütüp örtüyü üzerine çektikten sonra konuştum.
"Sen dinlenirken ben bize bir şeyler hazırlıyorum. Sonra birlikte uyuyoruz..."
...
SU'DAN
Son tabağı da canım eşime uzattıktan sonra onu izlemeye koyuldum. Bulaşık makinesini kapatıp üzerindeki önlüğü çıkarttı. Yüzü bana döndüğünde gülümsememi büyütüp masadan tutunarak yerimden kalkmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOD: HUZUR
SpiritualHuzur... Suyun dinginliği gibi midir acaba... Kuşların cıvıltısı... Rüzgarın tatlı serinlikle okşaması... Ama... Her an hissedemem ki... Her an... Her an yanımda olan bir huzur... Ellerimi uzatsam tutunabilir miyim?