22.Bölüm | Dağıt ve Topla

3K 158 224
                                    

<BAKA | Palmira'nın Direnişi>

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

<BAKA | Palmira'nın Direnişi>

İnsanların geneli kendisine basit gelen şeylerle yaşama atılırdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İnsanların geneli kendisine basit gelen şeylerle yaşama atılırdı. Engelsiz ve basit yollar arzular, hayatımızda kötü giden şeylere lanet ederdik. Daha ufacık bir çocukken bile oyuncaklarımızla etrafa saça saça oynamak cazip gelirken annemiz "Oyuncaklarını topla!" diye kızınca somurtup bu sorumluluktan kaçmanın yollarını arardık. İnsanların geneli dağıtır ve toplamamak için çeşitli yollara başvururdu. Benim dönüm noktam ise ortada dağılacak bir şey kalmayınca hayatın kendiliğinden toplamaya başlamasıyla gerçekleşti.

Keşke dışarı çıkıp eğlenebilmek için Baran'dan başka seçeneklerim olsa, mesela bir arkadaş. Ama kimse beni tam anlamıyla sevmez, sevdiklerini söylüyorlarsa da maskemi görüyorlardır. Zira ilk defa sekiz yaşında kendim olduğum bir an vardı ve ondan birkaç gün sonra şehirden taşınmak zorunda kaldık. Ben böyle bir kızdım, gerçeğiyle tanıştığında iğrenip korkacağın türden.

Bu süreçte toparlandım ama isteyerek değil. Hayat sırtımdan itti, Baran'ın gözü önünde bayıldım ve bilincim yerine geldiğinde hastanede kalmam gerektiğini söyleyen Elif adında bir doktor vardı. Eve geldiğimde tartıdaki rakam günden güne artıyordu, ten rengim doğallaşmış ve yüzümdeki o durgun güzellik eskisi gibi kurulmuştu kıvrımlarıma. Ancak onun yaptığı yalnızca bedenimi iyileştirmekti çünkü asıl cezalandırmak istediği ruhumdu, insanlardan kayıp olduğunu gizlediğim ruhum.

En etkili yöntemlerden biri ödül-ceza tekniğidir. Yalnızca bir çocuk değil, hayvanlar dahi bu sayede öğrenmeyi gerçekleştirir. Tam da bu yüzden ben ders almam çünkü Baran insanların ruhlarına ceza verir, benim ise mahrum kaldığım tek şey odur.

Günlerce ev sessiz kaldı, zihnim ise gürültülü. Arkadaşlarını bir kez olsun benim olduğum bir ortama kabul etmedi, onun yüzünden başka yüz görmemekle bana terbiye vereceğini sandı ama içimdeki öfke daha da körüklendi. Üstelik ona minnettar kalmam gerekirken, beni benden daha çok düşündüğünü bile bile.

İşte zamanın yaptığı şey buydu, yalnızca değiştirmiyordu, bazen yok ediyordu. Yaşamak aslında insanı günden güne sarıp yılların sonunda nefessiz bırakan bir sarmaşık, oksijen ise bir zehirdi.

Palmira'nın Direnişi (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin