Hava karanlığını esir alırken Sibel bize çay ikram etmiş kuruyan boğazımı ferahlatmıştı. Öğrendiklerimizin yükü ağırdı daha ağır olan yaşadıklarımızdı. Sibel ile Yiğit'in nasıl bir ilişkisi olabilmişti aklım almıyordu. Çayımdan bir yudum alırken Yusuf odanın içinde elinde çayıyla turluyordu Sibel ise yarım saattir yaptığı gibi karnını tutup okşuyordu. Bebeğine bir şey yapacağız falan sanmamıştır değil mi?
"Anlatmaya başla artık." Yusuf sıkılıp konuştuğunda çayı bıraktım. Sibel koltuğa geçmişti şimdi kendini daha rahat hissediyor olabilirdi.
"Ahmet'in beni aldattığını öğrendiğim gün çok kötüydüm severek evlenmiştik yani en azından ben sevmiştim.. Gece annemin hasta olduğunu ona bakmak için gittiğimi söyleyip evden ayrıldım ama eve gitmiyordum düşmanına gidiyordum."
"Nasıl yani?"
"İş yemeklerinde Yiğit ile birkaç kere denk gelmiştik bana ilgisi vardı fakat bunu görmemezlikten gelip susmuştum. O gece bu kozu kullandım Ahmet'ten intikam almak istedim." gözü kara bir kadındı ama sevmediği bir bedene dokunmak ne kadar doğruydu?
"Yiğit birkaç kez bana mesaj atmıştı buluşmak istediğiyle ilgili bir ton zırvalık o gece bu kez teklif götüren bendim."
"Neden böyle bir yol?"
"Dinle savcı hanım. Ona giderken onunla birlikte olmayı amaçlamıyordum sadece birkaç bir şeyler içecektim her şey bundan ibaretti ama işler planladığım gibi gitmedi. Alkolü fazla kaçırdık ve uyandığımızda kendimizi bir yatakta bulduk. "
"Yiğit Ahmet'e bunu söylemedi mi?"
"Söyleyemezdi babası onu öldürürdü. Düşmanının karısıyla yatmak hiçte Mertanlara göre bir hareket değildi." Mertanlar sadece benim değil birçok hayatın içine sıçmıştı. Sibel'in telefonunun zil sesi odayı doldurduğunda telaşlandı. Ekrana bakarken kaşları çatık ve yüzü endişeliydi.
"Kim o?"
"Yiğit."
"Hoparlöre al." yapmak istemediği belliydi ama başında izbandut gibi dikilen Yusuf yüzünden aramayı yanıtlayıp sesi hoparlöre verdi.
"Sibel buradan gitmen gerek." Yiğit'in sesi telaşlıydı.
"Neler oluyor?"
"Hiç iyi şeyler olmuyor babam seni öğrendi."
"Ne?" Korhan Mertan için hesap vaktiydi demek.
"Biletini aldım akşam gidiyorsun."
"Bebeğimiz ne olacak?"
"Sana çok iyi bakacağım lütfen git." ayağa kalkıp Sibel'e doğru yürüdüm. Tedirgin bakışları üzerimde telefonu elinden alıp hoparlörden çıkardım.
"Sibel güvende."
"Sen kimsin? Bana bak bebeğime zarar verirsen seni buna piş-"
"Kes Mertan! Beni hala tanımıyorsan senin ahmaklığın. Sibel benimle anlaşmaya yeni bir kural getirdim." sesi soluğu kesildi beni yeniden tanıdığında çırpınıyordu.
"Ne halt ediyorsun sen?! Biz ortaktık."
"Sen beni satmadan önce ortaktık artık değiliz merak etme sen yine benim isteklerimi yerine getireceksin."
"Bana ba-"
"Adresi mesaj atacağım bebeğini kaybetmek istemiyorsan gelirsin." telefonu yüzüne kapattığımda iki şaşkın bakış bendeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Cinayet
ActionSessiz bir cinayet... Sıradan bir aşkın öyküsü nasıl çıkmaza girerdi? Ya sıradan sandığı aşk değilse? Adaletin bittiği yerde cinayet başlar. Ben Vicdan, bu da gelinliğimin kefene dönüşen hikayesi. UYARI; Gerçek kurum ve kuruluşlarla alakası y...