10.Bölüm

166 20 0
                                    


GÜNÜMÜZ

Hayaller gerçekleşmek için var olan soyut kavramlardır. Hayal edersin ve buna kimse dokunamaz. Hayal edersin, yaşarsın. Hayal edersin mutlu olursun.. Beyaz bir gelinliğin içine ne kadar uygunsam o kadar uygundum işte. Tam iki yıl önce aşkı bulduğum da buralara geleceğimi tahmin bile edemezdim. Benim kuralcı, sinirli ve dik başlı babam ilk kez istediğim bir şeyi kabullenmişti. Evleneceğim adamı kabullenmişti. 

Evleneceğim adam..

Ona aşık olmuştum. Bizimkisi sıradan bir aşk hikayesiydi ve ben bu sıradanlığa sığınıp ona süzüldüm. 1 hafta önce mezun olmuştum ve artık kesinlikle avukattım. Annemin istediği o mesleğe artık sahiptim bunu ona borçluydum. 

"Meleğim gelebilir miyim?" kapının aralığından bakan annemi içeri davet ettim. Zaten düğüne yarım saatten fazla kalmamıştı ve onun yanımda olması bana iyi gelecekti.

"Anne sanki kalbim duracak." sımsıcak avuç içlerini yanaklarıma bastırıp bana gülümsedi. Bir annenin avuç içinin sıcaklığı bir kalbin sıcaklığına bedeldi. Üzerimin buruşmasını umursamadan ona o anda sarıldım. Sanki başka bir zaman daha olamazmış gibi sımsıkı sarmaladım onu. Dolan gözlerim makyajımın bozulacak olması habercisiydi. 

"Deli kız ben senden nasıl ayrı kalacağım?"

"Hayır anne ben hep buradayım." kollarımdan çıkan annem gözyaşlarını sildi. 

"Buradasın ama hep olamazsın buna alışacağız. Özlemimize gem vurup bunu atlatacağız atlatmak zorundayız." sonra annem benden kaçıp gitti. Sağ gözümden akan bir damla yaş gelinliğimi lekeledi. Aynaya dönüp akan rimelimi temizleyip kendime az da olsa çeki düzen verdim. Bugün en mutlu günümdü ve hep öyle kalmalıydı. Odanın diğer tarafındaki terasa adımlarken gelinliğimi de bir yandan kaldırıyordum. Bu tonca ağırlıkta olan kıyafeti üzerimde taşımak sahiden de zahmetliydi. Açık hava ruhumu dinlendirirken uykumu da getiriyordu. Düğün başlamadan uyursam bu epey komedi olurdu. Kendi kendime kıkırdarken kapının açılıp kapanma sesini duydum. Terastan çıkıp odanın içerisine girdiğimde Çakır'ı görmeyi beklemiyordum.

"Burada ne işin var?" kravatı üzerinde yoktu ve ceketini de elinde tutuyordu. İlk başta fark etmem gereken şeyi şimdi görmem aptalca idi. Yüreğim korkudan hoplarken çabucak yanına ulaşıp yarılmış kaşına dokundum fakat anında geriye çekildi.

"Ne oldu sana?" cevap vermedi. Elindeki ceketi koltuğun üzerine fırlatıp şimdi daha ciddi bir halde karşımda durdu.

"Çakır neler oluyor? Beni korkutuyorsun." yüzündeki ifade o kadar donuktu ki bu benim aşık olup evleneceğim adam olamaz dedim. 

"Çakır konuşsana! Sorunun ne olduğunu söyle bana!" sonunda konuştuğunda onun sesini bir daha hiç duymak istemedim.

"Özür dilerim."  gerisi yoktu. Beni tuttu, beni hırpaladı, beni öldürdü. Çığlıklarım duyulmasın diye beni nefessiz bıraktı. Bir halının üzerinde bana tecavüz etti. Gelinliğim üzerindeyken bana tecavüz etti. Çığlıklarımı kimseler duymadı, yalvarışlarım kimsenin umurunda olmadı. Gözlerimin içine baka baka beni öldürdü ve bu bir intihardan daha çok yaktı. İşi bittiğinde paltonu giydi sonra arkasına bakmadan çıktı gitti. Öylece alması gerekeni alan biri gibi aldı. Ciğerlerim ağlamaktan bir hal, bedenim ağrılardan başka bir hal olmuştu. Beyaz gelinliğim artık kırmızıydı, bu masumiyetimin benden çalınışının bir simgesiydi. 

Hayal ettim ve buna biri dokundu. Hayal ettim, öldüm. Hayal ettim , gözyaşlarım buna eşlik etti. Kana bulanmış bir gelinliğin içine uygundum. Tam iki yıl önce geleceği görmüştüm ama aşk beni kör etmişti. Artık sessizdim ve sessizliğimi birileri duydu. Kapı açıldı kim olduğunu seçemediğim biri yanı başımda çığlıklara boğuldu. Sonra devamı geldi, herkes benim mahvoluşuma şahitlik etti. 

Nasıl öleceğimi hep hayal ederdim. Boğularak, yanarak, vurularak.. daha nicesini kafamda kurgularken bunu tahmin etmemiştim. Şimdi sıkı sıkı sarındığım kendi benliğim bir ruhtan öteydi artık.

Bir son değil, bir başlangıçtı.

Çığlıklarım duvarları aşamazken sessizliğim herkesin derdi oldu ve bu dert hayatıma bedel oldu.

Ben öldüm.

Üzerimde saflığı temsil eden beyaz gelinliğim artık kefenimdi.

Bugün bir kız öldü, bugün hayata sustum.

Adalet sustu.

Ve cinayet başladı.


DEVAM EDECEK....

!! Yazmakta oldukça zorlandığım bir bölümdü umarım duyguyu yansıtabilmişimdir. Yorum ve görüşlerinizi bekliyorum..

Sessiz CinayetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin