28.Bölüm

38 11 0
                                    

Bölüm Şarkısı: Çağan Şengül 22

Birine dokunmak benim hayallerimin içinde yer alan bir durum olmayı bırakalı çok olmuştu. Cesur'un dudakları sanki aldığım izleri silmişti, yaralı kalbimi öpmüş gibiydi. Bu koca adam tuhaf bir şekilde bana iyi geliyordu. Peki ya ben? Ben ona nasıl gelmiştim? Benden neden tiksinmiyordu? 

Denizin hırçın dalgalarını onun göğsünde kalp atışlarını dinleyerek izliyordum. Öpüşmemiz şehvetini aştığında birbirimizden kopmuş sessizce bu güzel anı tarihimize kazımıştık. Cesur iyi bir adamdı. 

Cesur tanıdığım tek adamdı. 

"Gidelim mi?" derinden gelen sesi beni düşünceler denizinden çekip çıkardığında başımı göğsünden kaldırdım.

"Gidelim." sesi nahoş çıkmıştı. Ben yolcu koltuğuna o şoför koltuğuna geçti yola koyulduk. Yol sessizdi radyoyu açmadı ama Cesur da değişen bir şeyler gözüme çarptı. Üzerinde gerginlik benden ötürü müydü?

"Cesur?"

"Seni eve mi bırakayım?" ona ne soracağımı bilmek istemedi. Neler oluyordu? Yoksa hata mı yaptığını düşünmüştü?

"Cesur?"

"Yıldız'a mı gideceksin?" beni duymuyor es geçiyordu. Kalbim kırılmak üzereyken onu uyardım bilmeden kırılmak yoktu.

"Pişman mısın Cesur?" nihayet dank diye sorabilmiştim. Yolda olan bakışları bana çevrildiğinde öfke doluydu o sevdiğim gözleri. 

"Bunu nasıl sorarsın?"

"Sen beni nasıl geçiştirirsen öyle." 

"Geçiştirmiyorum." direksiyondaki elleri sıkılaşıp boğumları beyazlarken onu mahveden bir şey beni ürküttü.

"Ne oluyor Cesur?"

"Şimdi sorma Vicdan lütfen." cebimdeki telefonum çalıp sinirimi bozarken çıkarıp bakmadan yanıtladım.

"Ne zaman görüşeceğiz?"  arayan kişi Yiğit'di.

"Benden haber beklemeni söylemiştim." Cesur anlık bana dönse de önüne bakmaya devam etti.

"Bebeğim elindeyken benden beklememi isteme."

"İşte tam da bu yüzden bekleyeceksin, bugün beşte adresi mesaj atacağım." telefonu kapattım.

"Kimdi o?"

"Yiğit." ondan bir şey saklamama gerek duymadım.

"O adama nasıl güvenirsin?"

"Güvendiğimi kim söyledi?"

"Bak işler tehlikeli hal almadan bana bırak." neden sürekli beni geride bırakmayı istiyordu? Bu benim meselemdi.

"Cesur bu işe karışma neleri göze aldığımı tahmin bile edemezsin." sonra sustu normalde asla altta kalmayan Cesur sustu. Bu susmanın ardında başka bir şeyler aramak istemedim. 

"Nereye gideceksin?"

"Yıldız'a" arabada bir daha kimsenin sesi çıkmadı. Yıldız'ın evine geldiğimizde Cesur el frenini çekip bana döndü ve fırsat vermeden beni kollarının arasına hapsetti. Kokusu ciğerimi delerken ellerimi sırtına çıkardım. 

"Seni kıracağıma kafamı kırarım." 

"Biliyorum aptal herif." güldüğünde titreşen göğsünde nefes aldım. 

Burası, tam göğsü benim evimdi.

"Ne zaman geleceksin?"

"Sen bal kabağına dönüşmeden sevgilim." 

Sessiz CinayetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin