12.BÖLÜM

30 4 0
                                    


🖌

 
Uyumak basit bir eylemdi belki de. Her gün yaşadığımız bizim için anlamı olmayan bir fiil. Yaptığınız eylemi özel kılan kiminle yaptığınızdır. Çok kötü bir şey de yapsam onunla yaptığım için bana özel geleceğini çok iyi biliyordum. Bu durum çok korkutucuydu aslında. Onunla daha fazla vakit geçirmek için yapamayacağım bir şey olmadığını düşünmek ürkütüyordu beni.

O her gün yaptığım şeyleri bile anlamlandıracak kadar özeldi. Derinden gelen telefon sesimi duysam da başımın üstünde hissettiğim baş onu açma isteğimi engelliyordu. Çalar çalar susardı nasıl olsa. Dediğim gibi de olmuştu.
Arayan kişi ısrar edince Esved ağzının içinden bir şeyler homurdanıp kafasını kaldırdı. Gözümü açmadım ve ne yapacağını bekledim. Gelen hışır hışır seslerden gerindiğini anladım. Konuşurken uyuyakalmıştık ve her yerim ağrıyordu. Eminim onun da öyleydi. Ayağa kalktı ve çalan telefonumu aramaya başladı.

Telefonu bulup kulaklarımızın eziyetine son verdi aramayı cevapladı. Uyuduğumu sandığı için kısık sesle konuşuyordu.

“Efendim Cihangir?”

“Uyuyor Bade.”

“Evet gece bana gelmiştik, uyuyakalmışız.”

“Yok sağ olun gelmeyin siz hiç. Badeyi de yollarım bugün yanınıza.”

“Araba onda ama?”

“Tamam söylerim o zaman.”

O arkası dönük telefonla konuşurken gözümü açmış ama pozisyonumu bozmamıştım. Beni kontrol etmek için döndüğünde uyandığımı gördü.

“Günaydın, çok mu ses yaptım?”

Tebessüm ettim.

“Bilerek uyandırmaya çalıştığını sanmıştım. O sessiz olmuş halin miydi?”

Şaşkın bir vaziyette sorduğum soruyla değişen yüzüne kahkaha attım.

Hayretle bana baktı.

“Bizim burada hanımefendi uyanmasın diye parmak ucunda yürüyelim o alay etsin.”

Yerimden kalkıp önüne geçtim.

“Bence bir kahvaltıyla kendimi affettirebilirim.”

Düşünürmüş gibi havaya baktı.

“Başka bir gün kabul ama hastaneye gitmem lazım.”

Onu onayladım.

“Gidelim.”

Ellerini omuzlarıma koydu.

“Yeterince yoruldun zaten, evine git ve dinlen. Seninkiler oradan bir arkadaşınızla geleceklermiş.”

Ne arkadaşı yahu? Orada arkadaşımız mı varmış? Neyse konu bu değil.

“Esved senin yanında olmak yormuyor beni. Eve gidersem aklım kalır.”

Burnuma hafifçe vurdu.

“İnatçı keçi üstünü giyin o zaman.”

Zaferle gülümseyip odasına geçtim. Aynada kendime son bir bakış atıp ona ait olan kıyafetleri çıkardım. Kirli sepetine baksam da göremedim. Belki de başka bir yerdeydi.

“Esved kirli sepetini göremedim.”

Elimdeki kıyafetlere bakıp almak için elini uzattı.

“Ben hallederim.”

FIRÇA İZLERİ (İLK KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin