24.BÖLÜM

13 2 0
                                    

🖌

Geçmiş yakamızı bırakmıyordu. Ben önüme odaklanmak istedikçe geçmişimdeki insanlar buna izin vermiyordu.

Mahir onun kim olduğunu bilmediği için güler yüzüyle siparişini alıyordu. Ne işi vardı bu adamın burada? İlk ve son konuşmamızda kendimi yeterince iyi ifade etmiştim. 

“Mahire niye kızgın bakıyorsun kız sen?”

Esat’ın sesini duyunca korkup damağımı kaldırdım.

“Ses versene be.”

Kolunu omzuma atıp hafif saçımı çekti.

“Nasıl daldıysan duymadın. Ne yaptı yine bizimki?”

Ben Mahire bakmıyordum ki kızgın şekilde.

“Mahire değil müşteriye bakıyorum.”

“Niye lan? Yaşlı duruyor gerçi ama asıldı falan mı? Dur ben halledeyim.”

Kolunu tutup geri çektim.

“Yok öyle bir şey. Dedim ya size Hasan Erçetin beni aradı falan.”

“Evet babaannenle görüşmeni istiyordu.”

Başımı salladım.

“O adam Hasan Erçetin.”

Açılmış gözleriyle bana döndü.

“Sen nereden tanıyorsun ki? Görmüş müydün?”

“Evdeki resimlerde görmüştüm. Yüz yüze ilk defa görüyorum.”

“Ne yapacaksın peki? Çıkartabiliriz kafeden.”

“Kafenin bir prestiji var. Müşterilerimiz yanlış anlar. Gideceğim derdini öğreneceğim.”

Etrafını gösterdi.

“Tam  buradan izliyorum bir şey olursa işaret ver.”

Saçını karıştırıp masaya doğru yöneldim.

Sandalyeyi çekip oturdum.

“Kibarlığın annene çekmiş.”

Elimi masaya koyup üzerine eğildim.

“Derdin ne bilmiyorum ama meselen benimle. Ailemin adını sakın ağzına alma sakın.”

“Bir derdim yok Bade. Ne için burada olduğumu biliyorsun.”

Geliyorduk aynı konuya.

“Cevabımı vermiştim.”

Çayını yudumladı. Adamdaki sakinlik delirtecekti beni.

“Bizim tartışmamız annenlerleydi sen bizim torunumuzsun.”

Gerçekten oldukça uzak bir kahkaha attım.

“Yetimhaneye düşmesine izin verdiğiniz torununuzdum dimi nasıl unuttum?”

FIRÇA İZLERİ (İLK KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin