15.BÖLÜM

25 1 0
                                    

🖌

İki insanın arasında kalmak çok zordu. Ne yapsan diğerine haksızlık gibiydi. Dün yaşanan olay hala aklımı meşgul ediyordu. Hocaya ve çizimime odaklanamıyordum. Kadın da fark etmişti, bakıp duruyordu. Zaten gıcıktı bana. Başımı hafifçe iki yana sallayıp kalemi tekrar elime aldım.

B

eklenen olmuştu ve dersten atılmıştım. Odaklanamadığım için dalıp dalıp gidiyordum. Kadın da atmıştı sonunda.

Çantamı omuzuma sabitleyip yürümeye başladım. Çalan telefonumla elimi cebimden çıkarmıştım. Esved şuan olduğu gibi dünden beri arıyordu. Gece bile aramıştı, uyumamıştı. Bu şekilde gitmeyeceğini bildiğim için açtım.

“Bade? Çok şükür."

Göz devirdim.

“Neredesin, buluşalım.”

Bileğimdeki saate bakış attım. Çocuklar beni bir buçuk saat sonrası için bekliyorlardı.

“Bir buçuk saatim var. Geleyim ben sen neredesin?”

“Şirketteyim ama okula geçeceğim. Alayım seni de?”

“Soğukta beklemeyeyim hiç. Adresi atarsın.”

Yüzüne kapattım. Onunla konuşmam sinirimin geçtiği anlamına gelmiyordu. Gerçi görünce nasıl dayanacaktım orası muammaydı. Salma Bade kızım kendini. Verme yüz.

Bir taksi çevirip attığı adresi tarif ettim. Trafikten ötürü gelmem uzun sürmüştü. Arabasını park yerinde gördüm ama kendisi girmişti sanırım. İnsan bekler. Bir puan daha kaybettin Esved.

Bahçeye girince güvenlik hemen önüme geldi.

“Kime bakmıştınız?”

“Esved Yıkılmaz.”

“Siz Bade Hanımsınız.”

“Evet?”

“Esved Hoca söylemişti geleceğinizi buyurun lütfen. 2. Katta mavi kapılı oda da kendisi.”

Onu onaylayıp yukarı çıktım. Okulun içi çok güzeldi. Duvarlar müzikle alakalı şeylerle, notalar, enstürmanlar, besteciler daha bir sürü şeyler süslenmişti.

Tarif edilen kapıya geldim. Kapıyı tıklatıp girdim. Esved bir kemanın akorlarını yapıyordu çocukta pür dikkat izliyordu. Çocuk dediğim de 16,17 yaşında vardır. Kapının kapanma sesiyle bana döndüler.

Esved gülümsedi ve kemanı çocuğa verdi.

“Akın geçen ders çalıştığımız parçayı tekrar et, geleceğim.”

“Tamam hocam.”

Kapıyı açıp belimdeki eliyle beni hafifçe ittirdi. Yan odaya girdik. Son anda okuduğum kadarıyla burası öğretmenler odasıydı. Bir sandalyeye oturdum.
Ellerini iki yana açtı ve etrafı gösterdi.

“Ne düşünüyorsun?”

Odaya göz gezdirdim.

“Okul güzel, burası da normal bir öğretmen odası.”

“Beğenmene sevindim.”

Karşıma sandalye çekip oturdu. Dudaklarını diliyle ıslattı. Söyleyeceklerini kafasında toparlıyordu.

“Öncelikle birbirimizi yeni tanıdığımız bu zamanlarda, ilişkimizin başındayken bu olayı yaşamak istemezdim.”

“İlerde olsa sorun yoktu yani?”

FIRÇA İZLERİ (İLK KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin