28.BÖLÜM

13 1 0
                                    


🖌
                                                             

 
Hayat hep bir koşuşturma ile geçiyordu. Her an bir şeyleri başarma çabası içinde bir şeyler yapıyorduk. Geçim derdi, okul derken kendimizin farkında bile olamıyorduk. Neyi severim, neyde iyiyim, gerçekten ne düşünüyorum? Bu soruları kendimize sormaya vakit bile bulamıyorduk.

Kafe için hepimiz çalışıyorduk. Evdekiler yatmışken ben Cihangir’i bekliyordum. Bir depoda akşam çalışıyordu. Hiçbirimiz bunu istemesek de oturursa daha kötü hissedeceğini biliyorduk. O eve gelmeden uyuyamıyordum. Akşam vakti ne olacağı belli olmazdı.

Anahtar sesiyle elimdeki kitabı bıraktım. Kapının ağzına dikildim. Cihangir beni görünce yüzünde kızgın bir ifade belirdi. Sabah erken kalktığım için uyumamı istiyordu.

“Ben söylemekten bıktım sen beklemekten bıkmadın.”

Omuz silktim.

“Uyuyamıyorum birimiz evde olmayınca.”

Montunu çıkarıp astı.

“Tamam geldim uyu hadi. Erken kalkacaksın.”

“Aç mısın?”

“Ayarlarım ben bir şeyler.”

“Elini yüzünü yıka, mutfağa gel.”

Arkamı dönüp mutfağa girdim. Yemekleri ocağa koydum. Cihangir kendini sandalyeye bırakıp su doldurdu.

“Ben de hallederdim.”

“Olsun.”

“Mahir bulabildi mi iş?”

“Esat kendi çalıştığı kafeye soracaktı yarın.”

Efsun öğleden sonra bir tuhafiyede çalışırken Esat bir kafede iş bulmuştu.

“Kredi için başvurdum.”

Halıdaki bakışlarımı ona çıkardım.

“Erken değil mi? Hem bizde başvurabilirdik.”

“Siz zaten daha okuyor görünüyorsunuz. Mahir desen iş bulamadı. Ne kadar erken o kadar iyi.”

“Sen daha iyi biliyorsun bu işleri.”

Yemekler ısınınca tabağa koydum.

“Afiyet olsun.”

“Sağ ol. Esved ne yaptı dedesini?”

“Adam Çatalca’da yaşıyormuş. Esved gitmem diyor zaten. O gelirse karşılaşırlar anca.”

Lokmasını yuttu.

“Niye o kadar nefret ediyor?”

Dudağımı büktüm.

“Bilmiyorum açıkçası. Suattan beter demişti sadece.”

“Sen dedeni napacaksın?”

Elimi sıkıntıyla yüzümde gezdirdim.

“Gitmeyi istemiyorum açıkçası ama mecbur.”

“Vedat abi bunu bilse içeri girmeyi tercih eder.”

Elimi durması için kaldırdım.

“Hala kızgınım ona.”

Bir şey demedi. Konuyu değiştirdi.

“Yarın git dedenlere. Mahirde olur hem.”

Başımı salladım.

FIRÇA İZLERİ (İLK KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin