19.BÖLÜM

18 2 0
                                    

🖌

 
Birine yalan söylerken zorlanırdım. Ama insanoğlu buna öyle alışmıştı ki mecbur kalıyordum. Bana yalan söylendiğinde karşılığını vermezsem kırılan taraf hep ben oluyordum.

Bu hafta şansıma Esved’in katılması gereken toplantılar vardı. Bende derslerimi bahane etmiştim ve görüşmemiştik.

“Nereye kadar böyle gidecek? Elbet göreceksin.”

Sildiğim masanın süslerini koyup diğerine geçtim.

“Evet ama ne kadar geç o kadar iyi.”

Bana sıkıntıyla bakarken titreyen telefonuma elimi uzattım. O arıyordu.

“Efendim.”

“Güzelim kafede misin?”

“Evet, neden?”

“Bir haftadır görmüyorum seni, özledim. Geliyorum.”

İtiraz edersem olmazdı.

“Tamam bekliyorum.”

Çocuklara el işareti yapıp yanıma çağırdım.

“Esved gelecek herkes sakin olsun.”

“Bu oyunu ne kadar sürdüreceksin? Dayanamam lan ben.”

“Mahir yeni başlıyoruz daha. Ben dayanacaksam sizde dayanacaksınız.”

Kendime gelmek için lavaboya geçtim. Yüzüme soğuk su çarptım. Çocuklara söylerken umarım her şeyi berbat eden ben olmazdım. Aklımda olmayan bir şeyi yaptım ve Metin’i aradım.

“Alo Bade? Sorun mu var?”

Dudağımı ısırdım.

“Hayır. Sadece Esved’i göreceğim.”

“Konuştuklarımızı hatırlıyorsun. İstersen bu oyunu yapmak zorunda değilsin. Karşısına çıkıp hesap sorabilirsin.”

“Olmaz, işimize yarayan şeyler biliyordur. Denemeliyim.”

“Peki o zaman soğuk olmamaya çalış, benimle konuşup konuşmadıklarını sor, açık verme.”

“Tamam deneyeceğim.”

“Yarın buluşup ne yapacağımızı konuşalım istersen.”

“Olur belirsizlik beni öldürüyor.”

“Tamam geçen ki yerde öğle yemeği yiyelim.”

“Görüşürüz.”

Metin’e ne kadar güvenebilirdim bilmiyordum. Ama ikimizde mağdurduk. İkimizin de ailesi öldürülmüştü ve isteğimiz katili bulmaktı. Nabza göre şerbet vererek ilerleyecektim.

“Esved geldi.”

Efsun’a kafa sallayıp aynada son defa kendime baktım. Yapabilirsin Bade, güçlüsün kızım sen.

İçeri adımladım. Çocukların vücutlarının gergin olduğunu buradan bile görebiliyordum. Sinirlerini kontrol etmeye çalışıyorlardı.

“Hoş geldin. Pardon hoş geldiniz.”

Kadir ve Caner’i görmeyi beklemiyordum.

“Hoş bulduk güzelim.”

Esved yanağımı öpünce gülümsedim. Sorun bunu zoraki yapmamamdı. Bana söylediği yalanlara rağmen bana dokunması, öpmesi rahatsız etmiyordu. Bunun gerginliğiyle düşen yüzümü toparladım.

“Aç mısınız bir şeyler hazırlayalım mı?”

“Yok Bade yedik sağ ol.”

Kadir’e elimle sandalyeleri gösterdim.

FIRÇA İZLERİ (İLK KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin