20.BÖLÜM

21 1 0
                                    

🖌

 
Neydi bu aşk dediğimiz duygu? Bağlılık mıydı? Sevgiden daha mı kutsaldı? Keskin bir ipin üstünde yürümek gibiydi. En ufak bir hatanızda kanatırdı, yakardı. Çok dikkatli olmalıydınız. Sorun şu ki aşk dendiği an mantık devreden çıkıyordu. Gözünüz bağlı uçuruma yürümek gibiydi. Rüzgarın nahoş esintisini hissediyordunuz. Sizi yürümeye teşvik ediyordu. Zarar göreceğinizi bilmeden yürüyordunuz.

İki yanına açtığı kollarını indirdi. Ona inanmamı istercesine baktı. Duyduğum şeyle durdum. Ona o kadar inanmak istedi ki. Belki de istemekle kalmadım. Durmuş birbirimize bakıyorduk. Vedat abi ve Metin de benim gibi şaşkındı. Metin daha çok at yalanı dermiş gibi bakıyordu. Vedat abiyse benim gibi şaşkın. Gözünü benden çekmeden Vedat abiye seslendi.

“Metin’i buradan götür. Badeyle baş başa konuşmamız gerekenler var."

Metin bana baktı. Başımla onayladım. Ne diyeceğimi bilmiyordum ama onu dinlemek istiyordum. Vedat abiler uzaklaşırken tam önüme geldi.

“Dinler misin beni?”

Masum sesine başımı salladım.

“Görüntüleri davaya yormandan normal bir şey yok güzelim. Ama olay çok farklı.”

Sustu ve denizi izledi. Yan yana oturmuş benim gibi dolup taşmak isteyen ama sadece dalgalanmakla yetinen denizi izliyorduk.

“1 buçuk yıl önceydi. Okulun oralarda Kadir’i bekliyordum. Sende yanında bir arkadaşınla okuldan çıkmıştın. Üstünde lacivert kabanın içinde, beyaz bir kazak, başında kabanınla aynı renkte beren ve siyah pantolonun vardı.”

Denize bakmasına rağmen o anı yaşadığını hissettim.

“Anlık kafamı çevirince denk gelmiştim sana. Soğuktan burnun kızarmıştı. Arkadaşının anlattığına kocaman gülümsüyordun. O an bir şeyler hissettim. Nasıl anlatabileceğimi bilmiyorum ama bir şeyler değişti benim için o gün. Seninle yatar seninle kalkar oldum. Dedim basit bir hoşlantıdır. Geçer, geçmedi be Bade içimde filizlenmeye devam etti. O okulda okuduğunu tahmin etmiştim seni görmeye geliyordum.”

Kafasını bana çevirdi.

“Seni Esatla sarılırken görene kadar içimdeki şeyin çiçek açtığını anlamamıştım. Canımın ilk defa bu kadar yandığını hissettim. Uzun süre sizi sevgili sandım. Okula daha az geldim ama her gelişimde daha uzun kalıyordum. Özlemim ağır basıyordu. Bir gün Esat’ın sana kız kardeşimsin dediğini duydum. O kadar rahatladım ki. Karar verdim konuşacaktım seninle.”

Kafasını tekrar denize çevirdi. Dirseklerini dizlerine yasladı.

“Ertesi gün annemin kanser olduğunu öğrendim. Sevgimi, aşkımı anlattığım ilk kişiydi o. Onunla ilgilenmeliydim bu yüzden seninle konuşma işini askıya aldım. Ara ara seni görmeye geliyordum yine. Beni o dönemde güçlü tutan şey bilmesen de sendin. Kafeye de geliyordum ama ben girmiyordum. Bir kere geldim elim ayağıma dolaştı. Bir daha da her şeyi mahvederim diye gelmedim.”

“Birkaç ay önceye kadar.”

Başını salladı.

“Annem yine resim mevzusunu açınca birilerini aramaya başladım. Caner soktu fikri aklıma. Dedim Esved oğlum kaybedecek neyin var yap gitsin. Sana dair bildiğim tek şey ismindi. Resim olayıyla birlikte sende dahil oldun hikayeme.”

O anlatmayı bitirirken hiçbir şey demedim. Çok samimi geliyordu. Her zaman sevgisini hissetmiştim. Belki oyunla başlamıştı sonradan aşık oldu demiştim. Ama çok öncesine dayanıyormuş.

FIRÇA İZLERİ (İLK KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin