bölüm 21

112 6 0
                                    

"Arzin. Kızma ya" dokuz saat boyunca oturmaktan uyuşmuş bacaklarımı yataktan aşağı sallandırdım.

"Niye kızayım ki. Sadece dokuz saat boyunca çocuksun diye dalga geçtin. Ama ne varsa benden çok da büyük değilsin" uzun bir "yaa"sesi çıkartıp yanıma oturdu.

"Senden çok büyük değil miyim" başımı kararlılıkla iki yana salladım

"Umarım aramızda altı yaş olduğunun farkındasındır" rahatsızca kıpırdandım. Her konuda haklı olmasından nefret ediyordum.

"O kadar var mıydı ya" söylediğim şeye güldü. Onu itekleyip yataktan aşağı attım.

"Defol. Uyucam ben" ayağı kalkıp kapıya ilerledi.

"İyi geceler maviş" dışarı çıkmadan önce lambayı kapatıp kapıyı kapattı. Gözlerim kapanırken engel olmadım...

********

"Uyansana be" yastığı kafamın üstüne bastırdım.

"Alın şunu başımdan" çığırmamla kafamın üstünden yastık çekildi.

"Tatile geldik ve yapacağın tek şey uyumak mı olacak. Daha kışa var" sinirle ona baktım.

"Sen bana ayı mı demeye çalıştın" bakışları "işte şimdi yandık" bakışıydı.

"Sen bana ayı mı demeye çalıştın" yastığı suratına fırlattım.

"Ama haklısın. Yapacağım tek şey uyumak" yatağa yeri uzandığımda kolumdan tutup beni çekiştirdi.

"Yapacağın tek şey mayolarını giyip denize gitmek" oflayarak omuzuna sartçe vurdum.

"Ben gelmesem" kaşlarını çattı.

"Öyle bir seçeneğin yok. Şimdi çeneni kapayıp bavula tıktıklarından bir şeyler bulur musun. Yoksa ben mi bavulunu karıştırıp bir şeyler bulayım" telaşla ayağı kalktığımda güldü. Elimle gitmesini işaret ettim. Kapıdan çıktığında getirdiklerime iyice bakıp sessizce bir küfür savurdum. Getirdiklerimin hepsi çok açıktı. Zaten denize girmeyi istemediğim için içlerinden siyah olanı alıp giydim. Üstüme de siyah dizlerimde biten bol bir elbise giydikten sonra dışarı çıktım. Baha ellerini iki yana açıp bana baktı.

"Bir kere de pembe giy be maviş" omuzumu silkip ona baktım.

"Diyene bak. Sen de hep siyah giyiyorsun" bana birkaç adım yaklaştı. Elini hafifçe yanağıma değdirdi.

"Ama siyah sana yakıştığı kadar kimseye yakışmıyor. Teninle zıtlığını fark etsen ne demek istediğimi anlarsın" gözlerimi kaçırdığımda bana bakmayı sürdürdü.

"Pembe giymene gerek kalmadı. Bak yanakların kıpkırmızı oldu bile" sertçe yutkunup geri çekildim.

"Gitmiyor muyuz" merdivenlerden yavaşça indik. Burası diğer evin aynısıydı. Mobilyalar, duvarların renkleri bile aynıydı. Merdivenlerden indiğimizde eline bir çanta alıp bana baktı.

"Hadi" dışarı çıktığımızda fark ettim. Deniz hemen önümüzdeydi. Caddeyi geçip ilerledik. Birkaç gurup dışında kimse yoktu. Denize çok yakın bir yere. Taşların üstüne bir örtü serip oturduk.

"Aç mısın" başımı hayır anlamında iki yana salladım. Ayağı kalktı.

"Hadi" boş boş yüzüne baktığımda denizi gösterdi.

"Oturmaya mı geldik" sinir bozukluğuyla gülüp başımı iki yana salladım.

"Bana mı bağlısın. Git işte" üstüne giydiği siyah tshirtü sıyırdığında neredeyse buradaki bütün kızların ağızının suyunu akıtarak ona baktığını gördüm. Buna ben de dahil olmak istemediğim için gözlerimi kaçırdım.

Masum MaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin