bölüm 34

72 5 0
                                    

Bir takırtı sesiyle gözlerimi açtığımda bahanın duvara tekme atıp sessizce küfür savurduğunu duydum.

"Ne oldu" dedim doğrulurken. Elindeki telefonu anlayamadığım bir yere fırlatıp yanıma geldi.

"Uyu güzelim" gözleri kıpkırmızıydı. Üzülmüş müydü.

"Bir şey mi oldu" iç çekip geri çekildi. Yerden telefonu alıp kapıya

"Çok özür dilerim maviş ama gitmek zorundayım. O şerefsiz dışarıdayken gitmek istemiyorum." Sözünü kestim.

"O bana bir şey yapamaz da sen nereye gidiyorsun" odanın içinde yürümeye devam etti.

"Ben birkaç güne dönerim. Buranın anahtarı sadece borada var. Bir şey olursa onu ara. Kapıyı kilitle. Ona söylerim yemek getirir sana. Başka kimseye kapıyı açma" yerden telefonunu alıp kapıya ilerledi

"Nereye" diye sordum yanına giderken.

"Gelince açıklarım" kaşlarımı çattım. Neydi bu kadar önemli olan şey.

"Nereye" aniden bana döndü.

"İyi değilim arzin. Bu halimi görmeni istemiyorum. Dediğimi yap. Birkaç güne geri dönerim" kapıyı açıp dışarı çıktı ve ardından kapattı. Neydi onu bu kadar endişelendiren.

Çok geçmeden kapı bir daha açıldı. İçeri gelen boraydı. Gittiğinden beri onu arıyordum.

Telefon bir daha kapandığında sinirle yatağa oturdum.

"Belki biraz yanlız kalması gerekiyordur" diye söylenen boraya umutla baktım.

"Belki de sen" ellerini havaya kaldırıp beni susturdu.

"Onu arayamam. Zaten sinirlidir" kaşlarımı çattım. Sinirli olduğunu nereden biliyordu.

"Neden sinirlidir" sessiz bir küfür savurdu.

"Ne olduğunu biliyorsun" hırsla kahverengi saçlarından elini geçirip dağıttı. Aynı renk gözlerini bana dikti.

"Söyle" kaşlarını çattı.

"Sana söylememem için beni uyardı" ellerimi iki yana açtım.

"Ne dediği umurumda değil." İç çekip etrafa bakındı.

"Murat amca, trafik kazası geçirmiş." sözünü kesip kapıya yürüdüm.

"Nerede" ayağı kalkıp dışarı çıkmamam için kapıyı tuttu.

"Yanlız kalmaya ihtiyacı var" boş boş yüzüne baktım.

"Yanlız kalmaya değil. Yanında birinin olduğunu bilmesine ihtiyacı var. Onu en iyi anlayacak kişi benim. O yüzden ya şimdi onu arayıp nerede olduğunu sorarsın, ya da ben kenfim gidip onu bulurum" oflayıp eline telefonu aldı. Yatağa oturup kulağına götürdü.

"Baha, neredesin" telefondan müzik sesi mi geliyordu.

"Ne işin var lan orada" bir kahkaha sesi geldiğine emindim.

"Tamam. bir yere ayrılma oradan" telefonu kapatıp kapıya ilerledi. Telaşlı halinden pek iyi şeyler olduğunu düşünmüyordum...

***********

Yarım saatin sonunda taksiden indiğimizde buranın bir bar olduğunu anlamam müzik sesiyle olmuştu.

"Arzin. Sen içeri girmesen mi. Sana uygun değil burası" çekilen perdeye doğru yürüdüm.

"Güvenlik falan yok mu burada" yanıma ilerleyip perdeyi hafifçe araladı.

"Burası fazla rahat bir yer. Ondan diyorum girme içeri diye" omuzumu silktim.

Masum MaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin