Masum Mavi

bölüm 12

Arzin den

"Ya başaramıyorum işte niye uğraşıyorsun. Boşu boşuna zaman kaybı." Güldü ve beni zorla götürdüğü buz pistinde yürütmeye çalışmaya devam etti.

"Yok böyle olmayacak. Sana öğretemiyorum bari biraz ben eğeleneyim" bir anda iki elini tutup beni sürüklemeye başladı.

"Eğer beni düşürürsen ayağımdakileri çıkartır kafana vurup patlatırım" bir anda daha da hızlandı. Etrafta neden kimse yoktu. Neden koskoca pistte tektik. Anlayamadığım bir hareket yaptığında etrafımda döndüm. Bir elimi bırakıp beni sürüklemeye devam etti.

"Yok ben anladım anlayacağımı. Sen beni düşürmek değil öldürmek istiyorsun." Diğer elimi de bıraktığında ölüm korkusuyla yüzleşmek zorunda kaldım.

"Daha önce paten de mi sürmedin" sinirle bağırdım.

"Hee sürdüm. Dört duvar arasında bir paten sürdüm anlatamam. Pistin sonuna gidiyoruz ve ben iyice eminim öleceğime"  kolumu tutup diğer tarafa sürükledi. Bir anda belimi kavrayıp beni havaya kaldırdı. Birkaç saniye sonra geri indirdi. Gülüp bana baktı

"Eğer kaymaya çalışmazsan dün bana söylediklerini sana söylerim" dün ne söylediğimi bilmesem de buraya gelene kadar sürekli dün söylediklerim hakkında demediğini bırakmamıştı. Onun korkusuyla ne yaptığımı anlamasam da aniden hızlanmıştım.

"Ölürsem söylediklerimi kimseye söyleme." Ikil elimi tutup gülerek bana baktı.

"Çök" kaşlarımı çattım.

"Ne" bir elini çekip omuzuma hafifçe bastırdı.

"Çök" dediğini yaptığımda ne olduğunu anlamadığım bir hızda üstüme düştü. Bu kadar yakın olduğumuz için kalbim heyecandan çıkacakmışçasına atıyordu.

"Tamam. Belki bu hareket için biraz erkendi" kıpırdandığımda üstümden kalktı. Kapının açılma sesi geldiğinde ikimiz de oraya döndük.

"Baha. Bu sene yarışmaya ikiniz giriyorsunuz. Yarışmaya girecek çift rahatsızlanmış kimse kabul etmiyor. İtiraz istemiyorum siz ikinizsiniz" Bana sormadan başıyla onayladı. Adam geri çıktığında dirseklerimin üstünde doğruldum.

"Hayatta olmaz" yanıma çöktü.

"Neden maviş. Beraber zaman geçiriyoruz . Abuk sabuk bir yarışmayı kazanmak kimin umurunda" yüzüme gelen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı.

"Eğleniyoruz işte." Iç çekip başımı sıkılgan bir tavırla geri attım.

"Yarışma ne zaman" gülüp ayağı kalktı.

"Bir hafta sonra" boş boş ona baktım.

"Daha kaymayı yeni öğrendim. Nasıl dans etmemi bekliyorsun" yanımdan uzaklaşıp pistin sonunda olan bilgisayardan hafif bir müzik açtı. Hızla yanıma gelip elini uzattı. elini tutup ayağı kalktığımda gözümün içine baktı.

"ayaklarıma bak. gerisini ben yapacağım. uyumlu olmaya çalış" yanıma geçip elini hafifçe belime değdirdi. tedirgince ona baktığımda güven verircesine gülümsedi.

"asla istemediğin bir şey yapmam" başımı hafifçe salladığımda beni hafifçe ileri sürükledi. Ona uyum sağlamaya çalışıyordum. etrafımda beni iki kere döndürüp havaya kaldırdı. Birkaç saniye sonra geri indirip biraz hızlandı.

"Çök" kaşlarımı çattım.

"Akıllanmadın mı" gülüp bana baktı.

"Akıllanmadım" omuzuma hafifçe bastırdığında çöktüm. Dengemi sağladığıma emin olduğunda geri havaya kaldırdı.