Evde işe gitmesi gerekenler dışında geri kalanımız kahvaltıyı bir hayli geç yaptık. Günlük postayla beraber gelen Gelecek Postasının manşetinde Quidditch Dünya Kupasında Terör Sahneleri yazısı vardı.
"Okumayı bitirmek ve gerçek bir bilgi edinebilmek son derece zor olan bir Rita Skeeter makalesi daha. Bu kadın gerçek bilgileri öyle bir dolduruyor ki yazdıklarından gerçekleri ayırt etmek imkansız."
John yazıya bakıp başını salladı. Nev ile ikisi almış oldukları figürler ve rozetler yığınını düzenlemeye çalışıyorlardı. Şu ana kadar okula götürmeyecekleri yığına sadece atıştırmalıkların kutuları birkaç peçete ayrıldı.
"Gazete okumaktan nefret etmemin başlıca sebebi. Geçen senelerde Bakanlık çalışanları hakkında öylesine korkunç yazılar yazdı ki. Kimse dur diyemiyor kadına. Yazdıkları viral oluyor resmen."
"Büyükannem sabah siz uyanmadan önce buraya geldi. Sırf ağaçlıkların oradan ceset çıkarıldığını söyledi diye."
Yıl boyu yazacağı makaleleri düşünerek biraz tedirgin oldum. Ona gerçek olmayan haberler yaptığı için kızasım geliyor tam kızamıyorum. Sonuçta gerçeklik payları var ama en azından bu abartılar ve iftiraları aradan çıkarsa güzel olurdu. Kitapta geçtiğine göre yasa dışı bir animagust, eğer onu suçüstü yakalayıp Hermione'nin yaptığı gibi birazcık tehdit edersem düzelir mi ki?
Bir hafta boyunca John'ların evinde kahvaltıdan sonra quidditch öğleden sonra çeşitli oyunlarla geçirdik. Okuldayken ders çalışmaktan çok boş zamanımız olmadığı için son yıllarda ki bu ev ziyaretleri son derece keyifli oluyordu.
Olaydan üç gün sonra Dooby'nin Winky'i getirmesi dışında pek bir aksiyon yaşamadık. Gece odada yalnızken geldiler tabi kriz geçiren bir ev cinini televizyonda izlediğim için daha önceden Dooby'e bavul odasına gelmelerini tembihlemiştim ama Winky benim tahminimden daha da beter çıktı.
Öyle çok ağlıyordu ki bıraksam kendini öldürecek gibiydi. Sakinleşmesi için meyan köklü balkabağı suyu verdim ama gözlerinden yaş eksilmedi bir türlü.
"Winky, benim adım Elizabeth Bennet. Dooby'den seni getirmesini ben istedim. Diyeceklerimi dinleye bilir misin?"
Elindeki bardağı masaya bırakıp kırmızılaşmış gözleriyle sessizce beklemeye başladı. Çok itaatkar duruyordu ama bakışları sanki ne dersen de umursamıyorum diyordu.
"Dooby sen benim odama git. Birisi gelirse haber verirsin ve Winky ile olan konuşmamı dinlemeni istemiyorum."
"Peki efendi Lizy!"
Dooby gittikten sonra Winky'nin yanına gidip önünde diz çöktüm. Filmden aklımda kalana göre eski sahipleriyle ilgili bilgi ifşa ederlerken bile ev cinleri çok büyük geri tepmelere maruz kalıyorlardı. Bu yüzden ani hareketlerini önleyebilmek için yaklaşmam gerekti. Benim hareketlerim ona biraz tuhaf gelmiş olacak ki daha bir temkinli bakmaya başladı.
"Winky, Bay Crouch ve ailesiyle çok uzun zamandır birlikteydin ve şu anda onların yanında olamamak seni çok üzüyor değil mi?"
Gözlerinden düşmekle tehdit eden gözyaşları tekrar dolmaya başladı ve sakince başını salladı. Söylediklerime daha da dikkat ettiğini fark edince devam ettim.
"Onların yanında olmayı ve onlara yardım etmeyi de çok seviyordun. Eminim onlarda sana çok güveniyorlardı ve çok önemli işlerini sana emanet ediyorlardı."
Hıçkırarak ağlamaya başladı.
"E-e-eevet Hanımefendi. Ba-bana çok güveniyor-lardı."
"Çünkü Winky çok iyi bir ev cini."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Doğduktan Sonra Sakin Bir Hayat İstiyorum
FantasíaÖldüm ve tekrar doğdum. Zaman olarak geçmiş dünyamdan geride olduğu için devrim niteliğinde buluşlar yapan bir mühendis olmalı mıyım? Mühendisliğe gerek yok mu? Ben bir cadı mıyım? Üstüne üstelik Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okuluna davet mi edildi...