Jisung dün geceden kalma baş ağrısıyla gözlerini açmıştı. Yanında uyuyan annesine döndürdü kafasını. "Anne" demişti güçsüz çıkan sesiyle.Kadın oğlunun sesini duymasıyla kendine gelmiş yattığı yerden doğrulup oğlunun bir yerinde bir şey olup olmadığına bakmıştı.
"İyi misin?" Sesi her anne gibi şefkatli ve endişeli çıkmıştı. Jisung annesine bir gülümseme vermiş iyi olduğunu söylemişti.
Annesi oğlunun alnından öpüp yataktan kalktı "Sana yemek yapacağım. Bugün okula gitme.". Jisung bir tepki veremeden annesi odadan çıkmıştı ve Jisung'u düşünceleriyle baş başa bırakmıştı.
Dün kuklacısının zihnine girmişti ama Jisung'un çizimi neden kuklacısındaydı? Minho'nun ve kendisinin sarılarak yattığı çizime niye bakıyordu kuklacısı?
Ayrıca zihnine nasıl girmişti? Kendisinin özel bir şey yaptığını hatırlamıyordu.
O an sadece Minho'yu ve çizimi düşünüyor. Çizimi görmek istiyordu.
"Belki de çizimi o kadar çok görmek istedim ki zihnim kuklacıma bağlandı." Diye sesli düşündü Jisung.
Bu konuyu Felix'le de konuşması gerekiyordu. Belki de Seungmin'e mesaj atmalı bir bildiği olup olmadığını sormalıydı. Seungmin'in yurtdışına gitmek için hazırlandığını hatırladı. Onu meşgul edemezdi.
Bunları sonradan düşünmeye karar verip Felix'e bugün okula gelmeyeceği hakkında mesaj atmıştı. Felix okuldan sonra Jisung'a uğrayacağını söyleyip Changbin'in evine doğru gitmeye başlamıştı.
Jisung yoksa Changbin'le okula gidebilirdi.
❄️
Jeongin anneannesinin söylediği şeyle Minho'nun koluna girmiş onu evine sokmuştu. Evleri fazla büyük ve kalabalık olduğu için direkt kendi odasına götürmüştü.
Minho'nun kafası eve girmesiyle daha çok mayışmıştı. Çevreden gelen koku onu uyumaya itiyordu. Sanki ruhuna ninni söylüyordu birileri.
Ağırlığını biraz daha Jeongin'e vermiş Jeongin kendisini yatağa yatırana kadar da uyanık kalmaya çalışmıştı. Yatağa yattığı gibi uyuma hissine daha fazla engel olamamıştı.
Jeongin uyuyan çocuğa kaşlarını çatıp bakarken neden uyuduğunu çözmeye çalışıyordu. Bu eve giren kuklacılar kendilerini daha dinç hissederlerdi.
Jeongin ve Minho'nun odaya girmesinden birkaç dakika geçmiş ardından kapıda yaşlı kadın belirmişti.
Elinde bir tane tütsü ve birkaç kitapla girmişti.
Tütsüyü yakmadan çalışma masasına bırakıp elindeki kitaplarla yatağın ucuna oturmuştu.
Jeongin anneannesinin karşısına sandalye çekip oturdu ve göz teması kurarak konuşmaya başladı "Ne oluyor?".
Anneannesi kitapları karıştırmaya başlayıp hatırladığı bilginin doğru olup olmadığını araştırıyordu. "Asıl ben sormak istiyorum. Ne oluyor?" Diye konuştu Jeongin'e.
Jeongin'in kafası karışmıştı."Bu çocuk kuklasıyla karşılıklı sevgi mi yaşıyor?" Diye sordu.
Jeongin bunu kabul ederse Minho'nun kanunlarla işi zora düşebilirdi ama kabul etmezse de Minho'ya ne olduğunu bulamazdı.
Cevapsız kalmayı seçmişti. Ardından dikkatini anneannesinin dizinin üstünde duran 'Kuklasına aşık olan kuklacı' kitabı çekmişti.
Anneannesi yatakta yatan çocuğun kuklasına aşık olduğuna emindi. Yalnızca kesin bir kanıt arıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Puppeteer
Fanfiction» İnsanların haberi olmadan insanlarla beraber Dünya'yı paylaşan kuklacılar yaşamak için kuklaya ihtiyaç duyarlar. Kuklacı Minho, tek arkadaşı dışında kimseyle konuşmayan ve anksiyetesi olan Jisung'u kuklası seçer. Peki bundan sonra ne olacaktır? ...