Felix, Chan ve Changbin Jeongin'in evine gelmişti. Şimdi küçük bir oturma odasında oturuyorlardı.Minho elindeki çayı ortadaki sehpaya bırakıp kendisine endişeyle bakan Chan'a baktı. Gülümseyerek ağzını oynatıp iyiyim demişti.
Chan buna inanmasa da karşılık olarak gülümsemişti. Jeongin'in anneannesi elindeki kitabı sehpanın üzerine bırakıp yanında oturan Jeongin'i dürtmüştü.
"Niye insan var aralarında?" Jeongin üçlü koltukta Chan ve Changbin ile oturan Felix'e dönmüş. "Biliyor her şeyi sıkıntı olmaz." demişti.
Kuklacı kurallarında insanlar kuklacılar hakkında bilgi alamaz diye bir kural yoktu. Bu yüzden anneannesi pek takmamıştı.
Ama Minho şu an gerilmişti. Felix Jisung'un arkadaşıydı sonuçta. Felix'e güvendiği için kendini rahatlatmaya çalıştı.
Yaşlı kadın tekli koltukta yalnız başına oturan Minho'ya dönüp "Anlat her şeyi en baştan." demişti.
Minho bütün olayları ona anlatmış arada konuşurken Felix'in mimiklerine bakmayı unutmamıştı. Felix'in yüzü önce kızgın bir ifade ardından şaşırmış ardından da rahatlamış bir ifade almıştı.
Şu an sadece olayların saçmalığına gülüyordu.
Yaşlı kadın ise kızmıştı. Tanıdığı bir insanı kuklası yapmasına, o insanla bilerek yakınlaşmasına çok kızmıştı. Çocuğun hastalığı da o kadar ciddi bir şey değildi.
Psikolojik tedaviyle halledilebilir bir hastalığı vardı.
Minho'nun böyle yapması ona çok saçma gelmişti. Minho tüm olayları anlatmayı bitirdiğinde bir ayrıntıyı hatırlamıştı.
Kendisi bile unutmuştu bu ayrıntıyı. Kaşlarını çatıp konuştu. "Aslında Jisung'u kuklam yapmayı beynim değil kalbim istemişti o gün. Anahtarını önümde düşürdüğünde sadece kalkıp anahtarı geri vermek istemiştim. Gözümün içine baktığında ise kuklam olmalı demiştim. Bir anda hissettiğim bir şeyin böyle kötü sonuçları olacağını bilmiyordum."
"Kötü sonuçlar mı?" Dedi Changbin araya karışarak. Olayın çıkmaza girdiğini daha öğrenmemişlerdi.
Jeongin başını sallayıp mırıltıyla konuştu "Minho hyung ve Jisung'un ruhları birbirine çoktan bağlanmış. Onları ayırmamız çok zor."
Felix konuya atladı "Ayırmayalım o zaman. Ruhları birleşmişse Jisung da Minho'yu seviyordur. Zaten hep bir hayranlığı vardı ona."
Yaşlı kadın gülümsemişti "Evet şu anlık ayırmayabilirsiniz ama bu konunun devamını Minho'yla özel konuşmak istiyorum.".
Jeongin'e kaş göz işareti yaptığında Jeongin olayı anlamış endişe dolu üçlüyle beraber odadan çıkmıştı.
Minho ona yakın bir koltuğa oturan kadına kaşları çatık bir şekilde bakıyordu. "Minho bunu sadece sana söylemem gerek gibi hissettim. Bu karar senin ve Jisung'un vermesi gereken bir karar."
Minho olayın nereye gittiğini çözemiyordu. Kadın Minho'nun bir elini iki eli arasına almış konuşmaya başlamıştı.
"Doğduğunuz anda bir bağ kurmuş ruhlarınız. Ruh eşi denen şey gerçektir aslında. Siz bu yüzden bu kadar hızlı bağlandınız birbirinize sadece olan bir şeyi açığa çıkardınız."
Minho şu ana kadar Jisung ile çok şey yaşamamıştı. Yine de kendini ona bu kadar bağlı hissetmesinin nedeni buydu.
Minho yaşlı kadının devam etmesini bekledi. "Eğer onu kuklan seçmeseydin birbirinize olan bağınızı asla fark edemeyebilirdiniz. Çocuk çevresiyle konuşmayı çok sevmeyen içine kapanık biriydi. Sen ise yakında okuduğun okuldan mezun olacaktın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Puppeteer
Fanfiction» İnsanların haberi olmadan insanlarla beraber Dünya'yı paylaşan kuklacılar yaşamak için kuklaya ihtiyaç duyarlar. Kuklacı Minho, tek arkadaşı dışında kimseyle konuşmayan ve anksiyetesi olan Jisung'u kuklası seçer. Peki bundan sonra ne olacaktır? ...