Minho yanında oturan çocuğun omzuna başını koymuştu. Jisung omzunda hissettiği ağırlıkla kafasını oraya döndürmüş heykel çocuğunu görünce saçlarına bir öpücük kondurmuştu.Bunu gören Felix iğrenerek ikiliye baktı "Bunlarda üç buçuk haftada aşk böcekleri oldular."
Aslında bu cümleyi öylesine kurmuştu ama son zamanlarda dokunsalar ağlayacak olan Minho üç buçuk lafını duyduğunda gözlerinin dolmasına engel olamamıştı.
Felix yanlış bir şey dediğini fark edip olayı çevirmeye çalıştı "Aşk böcekleri demek istemedim ben. Şey... şey demek istedim en sevdiğim çift, en yakışan çift, en tatlı-". Changbin tarafından ağzına sokulan yemekle cümlesi yarım kaldı.
Gülümseyerek. "Saçmalamasana sevgilim" demişti. Felix ağzı dolu bir şekilde Changbin'in gülümsemesine karşılık verdi.
"Ya! İlk şiparişi veren benim ama yemeğim hala neden gelmedi?" Hyunjin uzun sarı saçlarını karıştırıp konuşmuştu. Seungmin ona gözlerini devirip önündeki yemekten bir parçayı ona yedirdi.
"Abartmıyor musun? Bir restoranttasın ama adamlara pizza istediğini ve içine bir sürü şey ekleyip çıkarmalarını söyledin." Jeongin kendi yemeğinden yerken Hyunjin'e laf atmış Hyunjin ona dil çıkarıp Seungmin'in tekrardan onu beslemesi için sırnaşmıştı.
Felix bu ikiliye de göz devirip yine bir laf söyleyecekti ki Changbin ağzına yine çatalı sokmuştu. Ona kaşlarını çatıp baktı.
Chan tüm bu olayları izleyip ünlü hareketini yapmıştı. O yaptıktan sonra tüm masa onu taklit edip 'sabır' diyerek tavana bakmışlardı.Ortama yine kahkaha sesleri hakim olmuştu.
Changbin ve Felix, Minho'yla daha fazla vakit geçirmek için bir plan yapmış tanıdıkları herkesi bu restoranta getirmişlerdi. Şimdi 8 genç oturmuş beraber yemek yiyorlardı.
Minho sipariş ettiği yemek gelince başını Jisung'un omzundan kaldırmış, kaldırdığı gibi duymayı beklemediği ses kafasında belirmişti.
"Biraz daha yatsaydı keşke" Minho şaşırarak Jisung'a döndü.
"Zihnime mi girdin?" Jisung dediği şeyi anlamlandıramayınca Minho telaşlanmıştı.
"Ben seninkine girmedim sen benimkine girmiş olabilir misin?" Jisung kaşlarını çatarak konuştu.
Minho yanlışlıkla Jisung'un zihnine girdiğini düşünüp Jisung'un zihninden çıkmaya çalışmıştı.
"Çıktım galiba" diye düşündü.
Jisung zihninde bu kelimeleri duyduğunda masanın üzerinde duran Minho'nun elini tutup "Seni hala duyabiliyorum Minho" demişti.
Bu ikilinin arasında olan şeyleri arkadaşları fark etmemişlerdi, sohbet ederek yemek yemeye devam ediyorlardı. Seungmin ve Chan geçmiş hakkında konuşuyor, Hyunjin arada konuştuğu konuları kıskansa da Chan'a teşekkürlerini sunuyordu.
Jeongin Changlix ikilisiyle dalga geçmekle meşguldü çünkü Felix her ağzını açtığında Changbin yemekle onu susturuyordu.
"Jisung 4. evre başladı mı?" Dedi çevredekileri belli etmemeye çalışarak.
Jisung korkuyla kafasını sallamıştı. O sırada sevgilisinin zihninden geçenleri duyabiliyordu "4.evrenin başladığını onlara söylemeyelim olur mu? Daha fazla sorun yaşadığımızı anlamasınlar."
Minho güçlü durmaya çalışarak sevgilisine gülümsüyordu ama unuttuğu bir şey vardı. Jisung zihninden geçen her şeyi duyabiliyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Puppeteer
Fanfiction» İnsanların haberi olmadan insanlarla beraber Dünya'yı paylaşan kuklacılar yaşamak için kuklaya ihtiyaç duyarlar. Kuklacı Minho, tek arkadaşı dışında kimseyle konuşmayan ve anksiyetesi olan Jisung'u kuklası seçer. Peki bundan sonra ne olacaktır? ...